Arıların da Bir Bildiği Var
1. Arılar 1 gram bal için çiçeklere en az 7000 uçuş yapıyorlar.
Sen ömür boyu mutluluk için yüzlerce kez pişman olmayı, binlerce kez naz çekmeyi, onlarca kez kavga etmeyi, anlaşmazlığa düşmeyi, hayal kırıklığına uğramayı, çiçekler getirmeyi, çikolatalar almayı, yüzlerce kez özür dilemeyi, binlerce kez sözünü geri almayı, binlerce kez “affet beni” demeyi, on binlerce kez “seni seviyorum” demeyi göze almalı değil misin?
2. Bir kg bal için ise 40 bin tane arı, 6 milyon çiçeği dolaşıyor.
Sen bir tutam sevda için, hiç bitmeyecek bir aşk için, en az beş duyunla, onlarca duygunla, binlerce güzel sözle, yüzlerce bakışla, susuşla, dinleyişle, dokunuşla, sevdiğinin beş duyusunu dolaşmalı, yüzlerce beklentisini karşılamalı, onlarca duygusuna karşılık vermeli, hayal kırıklıklarına, tedirginliklerine, nazlarına, kaprislerine, hüzünlerine, pişmanlıklarına, taşkınlıklarına, vurdumduymazlıklarına, kararsızlıklarına, korkularına, kaygılarına doğru yolculuk etmeli, onun kalbinin bütün köşelerini, aklının bütün kıvrımlarını, ruhunun bütün vadilerini dolaşmalı değil misin?
3. Bal arıları bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını emiyor ve 100.000 km kanat çırpıyor.
Evinde mutluluğu ağırlayabilmek için, kalbine aşkı doldurabilmek için, hayattan umduğunu bulabilmek için, çokça zahmete katlanmalı, çokça engelleri aşmalı, eşini anlamak için, onu bir çiçek kadar özel görmeli, ona konuşurken en az bir arı kadar seçici olmalı değil misin? Çiçekler nektarlarını gizlerler; arı çalıştığı için özlerini bala çevirirler; sen de eşinde saklı olanı açığa çıkarmak için çalışmalısın, sürekli kanat çırpmalısın.
4. Arılar bu çalışmanın arasında birbirlerine bakıp bakıp “Neden hep ben çalışıyorum?” demiyorlar. Her biri kendisinden bekleneni yapıyor o kadar.
Sen “hep ben bir şeyler yapıyorum, peki ya sen?” derken, eşine de aynı soruyu sorma hakkı tanımış olduğunun farkında değil misin? Sen sana düşeni yap; ona düşen ise ona kalsın. Sen kendinden bekleneni yapınca, hiç olmazsa eksik olan bir yarıyı tamamlamış olacak değil misin? Ama “önce sen yap ki…” dedikçe, elinde yarım bile olmayacak, sonuçta daha çok eksiğin olacak.
5. Bir arı kolonisinin 1 kg bal üretebilmesi için 8 kg bal tüketmesi gerekiyor. Bu da koloninin 6 kez dünya çevresini dönmesi anlamına geliyor.
Sevgiyi biçmek istediğin yere sevgi ekmelisin. Mutluluk almak istediğin tarlaya emek vermelisin. Dünyanın en güzel çiçeği bile bakımsız kalınca soluyor, renklerini kaybediyor. Arılar nasıl başkalarına verecekleri 1 kg bal için 8 kg balı kendileri için harcıyorlarsa, sen de 1 kg bal tadında aşk beklediğin eşinin hiç olmazsa 1 kg’lık (aslında 8 kg olması gerekiyor!) bal tadında aşkı almasına izin vermelisin. Korkma, bunun için dünya çevresini 6 kez dönmen gerekmiyor! Onu sarıp kucaklaman, kalbini çepeçevre kuşatman yeter de artar bile.
6. Arılar bunu binlerce yıldır yapıyorlar; çünkü onların fıtratına vahyedilmiştir bal yapmak.
Sen hiç olmazsa sadece bugün arılar gibi davran. Dün arılar gibi davranmamış olsan da önemli değil; dünkü gün geçti. Dün yaptıkların/yapmadıkların bugün yapacakların konusunda ayağına çelme takmasın. Arılar gibi davranmak için yarını da bekleme. Şunu kesinlikle bil ki, yarın hiç gelmeyecek; gelince adını “bugün” diye değiştirmiş olacak. Buna göre, “yarın” yaptığın bir şey olmayacak. Ne yaparsan “bugün” yaparsın. Bugün yaptığın her iş bir ömür boyu yaptığın iş olur.
Sabrın ancak bugünün hakkını vermeye yeter. Üstelik kalbini dinlersen, kalbine sevmek için vermek gerektiğini söyleyen “sözler” kazındığını sen de fark edeceksin. Senin fıtratına da sıradan işlere bile aşkla başlamak, olağan şeylere bile olağanüstü hayranlıkla bakmak vahyedilmiştir.
7. Arılar iğnelerini ancak hayatları tehlikeye girdiğinde kullanıyorlar ve sadece bir kez kullanıyorlar.
Sen de kendini tehlikede görebilirsin. İğneni kullanmakta kendini haklı gördüğün zamanlar olabilir. Ama, unutma ki iğnenin en tehlikeli ucu kendine batmaktadır. Eşinin canını yakman senin canını da yakıyor olmalı. Sevdiklerine acı vermen en başta seni acıtıyor olmalı. Mutsuzluk üretenlerin hiçbiri mutlu değildir; unutma. Oysa mutluluk ne kadar bulaşıcıdır!
8. Bir arı kendi ağırlığının 330 katı yük çeker.
“Bunca sözün bana faydası yok ki…” diyorsan, “Artık sabrım kalmadı, dayanamıyorum!” diye düşünüyorsan, bir kez daha bak kendine; belki de kapasitenin hepsini kullanmıyorsun. Taşıdığın yük taşıyabileceğinin hepsi değil belki de…
9. Arılar çiçekleri sever, kovana elleri boş dönmezler.
Sen de, sevdiğin de çiçekleri seviyorsanız; eve elin boş dönme.
10. Arıların bu yazıdan haberleri yok.
Senin haberin olsun.
SENAİ DEMİRCİ
ZAMAN TURKUAZ
Sen ömür boyu mutluluk için yüzlerce kez pişman olmayı, binlerce kez naz çekmeyi, onlarca kez kavga etmeyi, anlaşmazlığa düşmeyi, hayal kırıklığına uğramayı, çiçekler getirmeyi, çikolatalar almayı, yüzlerce kez özür dilemeyi, binlerce kez sözünü geri almayı, binlerce kez “affet beni” demeyi, on binlerce kez “seni seviyorum” demeyi göze almalı değil misin?
2. Bir kg bal için ise 40 bin tane arı, 6 milyon çiçeği dolaşıyor.
Sen bir tutam sevda için, hiç bitmeyecek bir aşk için, en az beş duyunla, onlarca duygunla, binlerce güzel sözle, yüzlerce bakışla, susuşla, dinleyişle, dokunuşla, sevdiğinin beş duyusunu dolaşmalı, yüzlerce beklentisini karşılamalı, onlarca duygusuna karşılık vermeli, hayal kırıklıklarına, tedirginliklerine, nazlarına, kaprislerine, hüzünlerine, pişmanlıklarına, taşkınlıklarına, vurdumduymazlıklarına, kararsızlıklarına, korkularına, kaygılarına doğru yolculuk etmeli, onun kalbinin bütün köşelerini, aklının bütün kıvrımlarını, ruhunun bütün vadilerini dolaşmalı değil misin?
3. Bal arıları bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını emiyor ve 100.000 km kanat çırpıyor.
Evinde mutluluğu ağırlayabilmek için, kalbine aşkı doldurabilmek için, hayattan umduğunu bulabilmek için, çokça zahmete katlanmalı, çokça engelleri aşmalı, eşini anlamak için, onu bir çiçek kadar özel görmeli, ona konuşurken en az bir arı kadar seçici olmalı değil misin? Çiçekler nektarlarını gizlerler; arı çalıştığı için özlerini bala çevirirler; sen de eşinde saklı olanı açığa çıkarmak için çalışmalısın, sürekli kanat çırpmalısın.
4. Arılar bu çalışmanın arasında birbirlerine bakıp bakıp “Neden hep ben çalışıyorum?” demiyorlar. Her biri kendisinden bekleneni yapıyor o kadar.
Sen “hep ben bir şeyler yapıyorum, peki ya sen?” derken, eşine de aynı soruyu sorma hakkı tanımış olduğunun farkında değil misin? Sen sana düşeni yap; ona düşen ise ona kalsın. Sen kendinden bekleneni yapınca, hiç olmazsa eksik olan bir yarıyı tamamlamış olacak değil misin? Ama “önce sen yap ki…” dedikçe, elinde yarım bile olmayacak, sonuçta daha çok eksiğin olacak.
5. Bir arı kolonisinin 1 kg bal üretebilmesi için 8 kg bal tüketmesi gerekiyor. Bu da koloninin 6 kez dünya çevresini dönmesi anlamına geliyor.
Sevgiyi biçmek istediğin yere sevgi ekmelisin. Mutluluk almak istediğin tarlaya emek vermelisin. Dünyanın en güzel çiçeği bile bakımsız kalınca soluyor, renklerini kaybediyor. Arılar nasıl başkalarına verecekleri 1 kg bal için 8 kg balı kendileri için harcıyorlarsa, sen de 1 kg bal tadında aşk beklediğin eşinin hiç olmazsa 1 kg’lık (aslında 8 kg olması gerekiyor!) bal tadında aşkı almasına izin vermelisin. Korkma, bunun için dünya çevresini 6 kez dönmen gerekmiyor! Onu sarıp kucaklaman, kalbini çepeçevre kuşatman yeter de artar bile.
6. Arılar bunu binlerce yıldır yapıyorlar; çünkü onların fıtratına vahyedilmiştir bal yapmak.
Sen hiç olmazsa sadece bugün arılar gibi davran. Dün arılar gibi davranmamış olsan da önemli değil; dünkü gün geçti. Dün yaptıkların/yapmadıkların bugün yapacakların konusunda ayağına çelme takmasın. Arılar gibi davranmak için yarını da bekleme. Şunu kesinlikle bil ki, yarın hiç gelmeyecek; gelince adını “bugün” diye değiştirmiş olacak. Buna göre, “yarın” yaptığın bir şey olmayacak. Ne yaparsan “bugün” yaparsın. Bugün yaptığın her iş bir ömür boyu yaptığın iş olur.
Sabrın ancak bugünün hakkını vermeye yeter. Üstelik kalbini dinlersen, kalbine sevmek için vermek gerektiğini söyleyen “sözler” kazındığını sen de fark edeceksin. Senin fıtratına da sıradan işlere bile aşkla başlamak, olağan şeylere bile olağanüstü hayranlıkla bakmak vahyedilmiştir.
7. Arılar iğnelerini ancak hayatları tehlikeye girdiğinde kullanıyorlar ve sadece bir kez kullanıyorlar.
Sen de kendini tehlikede görebilirsin. İğneni kullanmakta kendini haklı gördüğün zamanlar olabilir. Ama, unutma ki iğnenin en tehlikeli ucu kendine batmaktadır. Eşinin canını yakman senin canını da yakıyor olmalı. Sevdiklerine acı vermen en başta seni acıtıyor olmalı. Mutsuzluk üretenlerin hiçbiri mutlu değildir; unutma. Oysa mutluluk ne kadar bulaşıcıdır!
8. Bir arı kendi ağırlığının 330 katı yük çeker.
“Bunca sözün bana faydası yok ki…” diyorsan, “Artık sabrım kalmadı, dayanamıyorum!” diye düşünüyorsan, bir kez daha bak kendine; belki de kapasitenin hepsini kullanmıyorsun. Taşıdığın yük taşıyabileceğinin hepsi değil belki de…
9. Arılar çiçekleri sever, kovana elleri boş dönmezler.
Sen de, sevdiğin de çiçekleri seviyorsanız; eve elin boş dönme.
10. Arıların bu yazıdan haberleri yok.
Senin haberin olsun.
SENAİ DEMİRCİ
ZAMAN TURKUAZ
Arıların da Bir Bildiği Var yorumları
Misafir
29.07.2011yıllar sonra arkana baktığında hep almayı bilen birine,hep veren enayi yerine konulmuş bir insan olduğunu görünce ne olacak?
Misafir
25.12.2009Harika keşke bu tür tv lerdeki evlilik ve sosyal hayatı laçkalaştıran kimin eli kimin cebinde programları seyredeğimize böyle ibret verici birikimleri araştırabilsek ve kendimizi eleştirebilsek.
Saygılarımla
İsfendiyar TopçuBUTTERFLY EFFECT
25.03.2008mesele de bu ya biz İNSAN'ız,arı değil:((
defne
17.03.2008çok güzel ve anlamlı bi yazı eline diline sağlık, bunları yapabilirsek en mutlu biz oluruz heralde
Misafir
14.05.2007harikasın, bir başkadır harikalar yaratmak arılar gibi
Misafir
10.04.2007çok güzel bir paylaşım eline sağlık
Sezen Aksu
08.03.2007cok anlamli bir paylasim olmus, tesekkurler...
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı