Keskin Bıçak

Züleyha'nın Yusuf'a olan aşkı.. Tutku ve sevgi ile önüne geçilemeyen derin duygular. Keskin bir bıçak gibidir aşk. Aileleri eşleri bir arada tutan özdür.

Ailem köşesi, zehirliok ile yayın hayatına başlamış keskin bıçak sayfamızın devamıdır.

Bu bölüm, 2 Temmuz 2006 tarihinde yayın hayatına başlamıştır. Bugün aciz.net altında yayına devam etmektedir.



Evlenmeyen veya evlenemeyenlerin psikolojileri

Başta aile olabilmek, Neslin devamını sağlayabilmek ve mutlu bir hayat yaşayabilmek için evliliğin çok önemli bir ihtiyaç olduğunu, üstüne basa basa anlatmaya çalışıyoruz.

Hayati önem taşıyan bu görevi, sağlıklı her insanın yerine getirmesi dinimizce de emrediliyor. Nasıl ki her şeyin, bir zamanı varsa, evlenmenin de bir sırası bir zamanı vardır. Vakti zamanı gelen her erkek ve kadın, fiziksel ve sosyal olgunluğa ulaştıktan sonra mutlaka evlilik arayışı içerisine girmelidir.

Uzmanların, sosyologların ve psikologların ortak tespitlerine göre; erken yaşlarda evlenmek nasıl sakıncalı bir durum ise, evliliği ileriki yaşlara ertelemek de aynı şekilde sakıncalı ve tehlikelidir.

Kız Çocuğu Nasıl Yetiştirilir?

Psikolog Fatih Reşit CİVELEKOĞLU, “Bebeklikten Ergenliğe Başarılı, Mutlu, Huzurlu Kız Çocuğu Nasıl Yetiştirilir?” adlı kitabının ilk satırlarında çok önemli bir paylaşımda bulunuyor:

“Meslek hayatımda şunu fark ettim ki, bana başvuranların üçte ikisi bayan ve sorunları çocukluk dönemine dayanıyor.” diyor ve bu sorunların kaynağının “hatalı anne-baba tutumları” olduğunu vurguluyor.

Kitapta, bebeklikten ergenliğe kadar çocuğun bedensel, kişilik, zihinsel ve manevi gelişimine yer verilmiş ve bu gelişim alanlarını desteklemek için yapılması gerekenler sohbet havasında anlatılmış. En önemlisi konular, yazarın karşılaştığı vakalarla örneklendirilmiş. Hayatınızda olumlu değişiklikler yapmanıza vesile olacağına inandığım bu samimi kitabı tavsiye ediyor; hatalı anne baba tutumlarının başlıcalarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Beslenme alışkanlığı çocukluktan başlıyor

Çocuğun okul çağında edindiği beslenme alışkanlığının büyük önem taşıdığını belirten Diyetisyen Zuhal Güler Çelik, bu dönemde çocuk kadar anne ve babanın da beslenme konusunda bilinçli davranması gerektiğini söylüyor.

Amerikan Hastanesi Diyet ve Beslenme Bölümü'nden Diyetisyen Zuhal Güler Çelik, hatalı beslenme alışkanlıklarının çok sayıda nedeni olduğunu söyledi.

"Bunların başında çocukların besin gereksinimlerinin bilinmemesi, ailenin beslenme alışkanlıkları ve annelerin, kendi bilgilerine göre en iyi bildiği besinlerden çocuğuna fazla miktarda yedirmek istemeleri gelmektedir. Bunların dışında fiziksel aktivite azlığı, özellikle ailenin akşamları veya evde olduğu günler içerisinde televizyon-bilgisayar karşısında oturmaları, çocukları ile oyun oynamamaları, yürüyüşler yapmamaları, sözlerden daha kalıcı izler bırakan olumsuz mesaj ya da mesajlar olabilmektedir. Ayrıca öğün atlama, şeker, tuz ve yağ içeriği yüksek yiyecek-içecek tüketimi özellikle ileri yaşlardaki beslenme alışkanlıklarını kötü yönde etkilemektedir. Bu hatalı beslenme şekli, özellikle çocukluk dönemindeki şişmanlık (Obezite) riskini artırmaktadır."

Mutluluk Zor Değil Ama İstemek Lazım!

Mutluluktan herkes söz eder,ama onun ne olduğunu kimse bilmez.
Madame Roland

Mutlu olmak elbette zor değil, ama önce karar verip istemek lazım. Genelde bizi mutsuz eden konulan şöyle bir Özetleyelim:

ı. Pahalılık, enflâsyon, kötü ekonomi ve buna bağlı olarak ge­lişen sıkıntılar, (ödenmeyen çekler, tahsil edilemeyen senetler ve geçim sıkıntısı.)

2. Ailevî problemler, (şiddet, kavga, çocukların okulu, vs.)

3. Toplumsal dertler (başörtüsü yasağı vs.)

Mutlu olmanın çok kesin hatlı belirli bir yöntemi, mutlulu­ğun belirli bir standardı yok.

Kadınlar Erkeklerden Ne Bekler?

Kadınlar, bir araya geldiklerinde çoğu kez eşlerinden beklentilerini dile getirirler. Aşırı isteklerde bulunanlar olsa da genelde eşinden abartılı şeyler bekleyenlerin sayısı çok azdır.

Peki, kadınlar, eşlerinden neler bekliyor?

Erkekler; acaba bu beklentileri karşılayabiliyorlar mı?

Kadın kocasından evi silip süpürmesini beklemez; ama "Bir şey yapmıyormuş" muamelesi görmeyi de hazmede­mez. Hiç olmazsa samimi bir şekilde:

"Hayatım bütün gün koşturup yoruluyorsun, Allah razı olsun" cümlelerini duymak ister, "sevgi" ve "şefkat" bekler.

Eşlerinin kapıdan girer girmez, "Yorgunluktan ölüyo­rum" sözleriyle selamsız sabahsız hemen TV'nin karşısına geçmelerini istemezler.

Çocukların merhamet ve vicdan duygularını nasıl geliştirebiliriz?

Anne-babanın birbirlerine ve aile üyelerine karşı sevgi dolu, saygılı, yardımsever ve anlayışlı olması çocuklarda vicdan ve merhamet duygularını geliştirir.

Çocuklar olumsuzluklardan ne kadar uzak kalır ve güzel örnekleri görerek büyürse sevgi ve merhamet de o derece yer bulur. Çocukların hayvanlara ve çevrelerine karşı acımasız davranışları dikkatle izlenmeli.

İnsanı insan yapan bütün hasletler merhamet ve vicdan duygularının iyi gelişmesiyle güçlenir. Bu da anne-babanın çocuğuna vereceği iyi bir bakım ve eğitim ile başlar. İnsanda var olan merhamet ve vicdan duyguları hem korunmalı hem de sağlıklı çevresel ve sosyal ilişkiler ile geliştirebilmelidir. Çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanması anne ve babasıyla sevgi ve güvene dayanan bir iletişim içinde olması ve zararlı alışkanlıklardan korunması merhamet ve vicdan duygularının hassasiyetini sağlar.

Şiiştt... Amca Kızıyor!..

Ülkemizde amcalar, teyzeler, ablalar hiç bitmez... her yerde vardırlar... sürekli de kızarlar zaten...

Çünkü bir çocuk ne zaman yaramazlık yapsa, annesi veya babası, o kaçınılmaz cümleyi söyler:

"Şişşştttt... Dur yapma kızım... Bak amca kızıyor..."

Amcanın kızması bir şey değil de, keşke her şey sadece amcanın kızmasıyla sınırlı kalsa!..

Amca kızar... çocuk bildiğini okur...

Teyze kızar... çocuk bildiğini okur...

Abi kızar... çocuk yine bildiğini okur...'

Çocukluğuna vermeyin tedavi ettirin

Çocuklarda alt ıslatma, birçok hastalığın habercisi olabiliyor. Diyabet ya da tiroid bozukluğu gibi bedensel hastalıklar, dikkat eksikliği, depresyon gibi ruhsal hastalıklar çocukların geceleri altlarını ıslatmalarında başlıca sebepler arasında...

Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı ve Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı Dr. Zafer Atasoy, tıpta “enürezis” olarak bilinen alt ıslatmaları hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

Alt ıslatma nedir?

Enürezis hastalığı, çocukların gece veya gündüz elbiselerini ya da yatağını istemsiz olarak ıslatması olarak tanımlanıyor. Beş yaşından büyük bir çocuk, doğumsal ya da kazanılmış merkezi sinir sistemine ait bir sorun olmaksızın üç aydan uzun süre, haftada en az iki kez uykuda idrar kaçırıyorsa enürezisin varlığından söz edilebiliyor.

“GDO'lu somonu çocuğuma yedirmem”

Prof. Dr. Adem Tekinay, ABD'de genetiği değiştirilmiş somon balığının tüketime sunulması girişimine ilişkin, ''Bana, 'çocuğunuza GDO'lu somonu yedirir misiniz?' diye sorarsanız, ben yedirmem'' dedi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Tekinay, GDO'lu ürünlere karşı dünyada tartışmaların devam ettiğini ve şu an Türkiye'nin gündeminde olmayan GDO'lu somon balığının ithalatı konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

Dünyada kullanılan soya fasulyelerinin büyük çoğunluğunun ABD ve Güney Amerika’da üretilerek dünyaya ihraç edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Tekinay, ''Şu an bizim de yediğimiz soya fasulyelerinin büyük bir bölümü ithal soya fasulyesidir. Bunların da büyük çoğunluğu genetiği değiştirilmiş soya fasulyesidir. Biz bunu yıllardır yiyoruz. AquaBounty firması tarafından üretilen somon balığı ise bu hayvanlara yönelik ilk uygulamadır'' dedi.

Tavuk suyuna çorba içirin!

Gribe yakalanan çocuklara hemen ilaç mı verilmeli, yoksa bu hastalığı kendiliğinden yenmesi mi beklenmeli? Tıp dünyası bunu tartışıyor. Ancak Prof. Dr. Balkır, şefkatle hazırlanan tavuk suyu çorbayı tartışmasız öneriyor.

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bakır, çocuklarda grip ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı...

Grip, özellikle bünyesi güçsüz olan çocukları mı seçer?
Grip, bağışıklık sisteminin durumundan bağımsız olarak tüm insanları etkiler. Hastalık, bağışıklık sistemi zayıf olanlarda daha ağır seyirli ve ölümcül seyreder, komplikasyon oranları dediğimiz istenmeyen etkiler daha çok ortaya çıkar. Geçen sene H1N1 grip pandemisi sağlıklı genç erişkinleri olduğu kadar sağlıklı hamile kadınları ve sağlıklı çocukları da etkilemiş, bu kişiler de rahatsızlığın ağır seyrettiği grupta yer almıştı.

Besinleri çocuklarınız seçmesin

Doğru beslenme alışkanlığının gelecekte ortaya çıkabilecek kalp, tansiyon, şeker, kanser, obezite gibi hastalıkların riskini azalttığına işaret eden diyetisyenler, besin seçimlerinin okul çağındaki çocuklara bırakılmaması uyarısında bulundular.

Samsun'da özel bir sağlık merkezinde beslenme uzmanı olarak görev yapan Diyetisyeni Meltem Üney, yaptığı açıklamada, okul çağındaki çocukların beslenmelerinin önemine dikkat çekti.

Okula başlayan çocukların artık besin seçimlerini kendilerinin yapmak istediğini ve bunların da genellikle yağlı, katkı maddeli yiyecekler ile kolalı içecekler olduğuna işaret eden Üney, bu tür beslenme alışkanlıklarının gelecekte kalp, tansiyon, şeker, kanser, obezite gibi hastalıklara davetiye çıkardığını ifade etti.

Gaz problemine doğal çözüm

Bebeklerin büyük sorunu olan gaz sancısı son buluyor. Gaz sancısından uykuya hasret kalan ebeveynler artık rahat uyuyabilecek.

Wind-salbe N içerdiği kimyon yağı sayesinde bebeklerde oluşan gaz problemine köklü ve kolay bir çözüm getiriyor. Tamamen doğal altyapıyla hazırlanmış formüllerden oluşan ve gaz sancısına neden olan bölgeye masajla yedirilen Wind-salbe N gaz sancısı nedeniyle uykusuz geceler geçiren anne ve babaların imdadına yetişecek.

Gaz sancısı nedir?

Bebeklerde görülen gaz sancısına kolik denir. Kolik; gelişimi normal olan sağlıklı bebeklerde, en az 3 hafta süren, haftada 3 günden ve günde 3 saatten fazla ağlamaların olduğu tablodur. Kolik, her 4 çocuktan 1’inde görülmektedir. Yeni doğan bebeklerde gaz sancısı 2-3 haftalıkken başlar ve genellikle bebek 3 aylık olduğunda büyük ölçüde geçer. Bazı bebeklerde 8-9 aylık olana kadar kolik devam edebilir. Kolik nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bebeğin sindirim sisteminin tam olgunlaşmamış olmasından, bebeklerin nefes alma ve beslenme koordinasyonu tam olmadığı için emme esnasında hava girişi olmasından kaynaklanabilir.

Aile merkezli helal duyarlılığı

“Helal” kelimesi, daha çok nesneler dünyasına ait bir niteleme olarak kullanıldığı için böyle bir başlıkla neyin kastedilmiş olabileceği ister istemez bir soru işareti doğurmaktadır. Acaba ailede helal duyarlılığı derken nikâhsız beraberlikler mi kastedilmektedir? Yoksa aile bireylerinin kursağından haram lokma geçmemesi hassasiyetine mi vurgu yapılmaktadır? Ya da aile içi ve dışı ilişkilerde söz konusu olması gereken hukuki ve ahlaki hükümlere mi işaret edilmektedir?

Hemen ifade edelim ki, helal kelimesinin geniş açılımı bu soruların hepsinin bu yazının kapsama alanına alınabilmesine imkân sağlamaktadır. Çünkü “helal” kelimesinin gerek Kur’an-ı Kerim’de gerek hadis-i şeriflerdeki kullanımlarında bir taraftan mübah ve caiz anlamı (mesela Bakara, 196, 228; Tirmizî, “Tahâret”, 52.) diğer taraftan vacip ve gereklilik anlamı (mesela Buhârî, “Ezan”, 8.) kastedilmiştir. Öyleyse “helal” hem bir meşruiyet ve geçerlilik hem de bir gereklilik ve bağlayıcılık vurgusu taşımaktadır.

BİZE NE OLDU

Adım banu 32 yaşındayım 4 yıldır evliyim ve çok tatlı 2 yaşında da
kızım var.Ali Çankırılı'nın yazılarını ve kitaplarını takip ediyorum.özellikle
çocuklar üzerine kitaplarınız çok güzel bunun için ayrıca
teşekkürler...
Ne yazıkki son 1 yıldır mutsuzum...:( eşim Veteriner
Hekim.evlendiğimiz senelerde bir ilaç firmasında müvessillik
yapıyordu.pazartesi gider cuma eve gelirdi hep şehir dışındaydı.o
zamanlarda bazı çatışmalarımız oldu elbet bazıları şiddetliydide ama
nasıl olduysa bir şekilde aştık.işim gereği gurbette yaşıyoruz.ikimizinde ailesi memlekette...daha flört zamanımızda ben iş gereği gurbete geldim
eşimde beni sevdiği için peşimden...ilk zamanlar olmasada sonralarında
burada olduğumuz için beni suçladığını farkettim.işim çakılı ve
memelekete tayin yaptıramıyorum:( bu yüzden biziz buraya mahkum ettin
sözlerini çok işittim.hep bir klinik açmasını istediğimde burada açmam
memlekette yaparım derdi.bu tavırları beni içten içe hep üzdü tabii
sonra 2 sene önce kızımız dünya ya geldi.kızımızı ve beni

Aile üzerine

Aile üzerine düşüncelerim



Aile deyince aklıma ne geliyor.

Ben aile yaşamı ve akraba çevresi içinde bulunmuş biri olarak aile üzerine bazı gözlemlerimi ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum, ben evli olmayan biri olarak ve aile yaşantısına çok ortak olmayan biri olarak bu yazıyı yazmaya başlıyorum, aile üzerine gözlemlerde bulundum, aile üzerine çeşitli bilim dallarının aileye bakışını okudum, ama dediğim gibi aile yaşamının içinde olup da çok aile ilişkilerinde bulunmayan, sorumluluk almayan biri olarak yazacağım bu yazıyı.

Çoğu kişinin aklına aile deyince, anne ve babanın olduğu, kardeşlerin, nenelerin ve dedelerin olduğu bir oluşum aklına gelir. Yeryüzünde çeşitli aile oluşumları varmış -babanın olmadığı bir aile, kadının birden çok erkekle evlendiği aile- benim gördüğüm çoğu aile oluşumları benim aileme benzer aile oluşumları idi -benim ailem, anne, baba, kardeş, nene -. ve çeşitli aile içi yönetimler var: diktatör aile, demokratik eşit aile gibi- benim gördüğüm aile yönetimleri çoğunlukla demokratik eşit olmayan aileler.

E-Aile Hekimliği Geliyor

Dijital hastane ve tele tıp dönemi başlıyor, doktor hastalara sensörle müdahale edecek.

Sağlık Bakanlığı bir yeniliğe daha imza atacak. Sağlık Bakanlığı internet üzerinden tıbbi danışmanlık (e-aile hekimliği) hizmeti vermeye başlayacak. Dijital hastanelik modeline geçilecek. Yeni modelde evde sağlık hizmetleri mobil teknolojilerle desteklenecek. Yine doktorlar hasta dosyalarını ulusal düzeyde başka hastaneler yanında uluslararası hastanelerin doktorlarına tele-tıp yöntemiyle sorup fikir danışabilecek.

Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı 2013-2017 Stratejik Planı'nda, atılacak yeni adımlar sıralandı. Buna göre sağlık hizmetine erişimi, hizmet sunumunun kalitesini ve etkinliğini arttırmak amacıyla sağlık bilgi sistemlerinin sağlık.net ile entegre çalışması sağlanacak ve bu yaygınlaştırılacak.

TELE-TIP DÖNEMİ BAŞLIYOR

Her çocuk potansiyel bir dahidir

Her çocuk potansiyel bir dahidir. Aptal çocuk yoktur. Gerizekalı anlayamayan çocuk yoktur. O çocuğun anlayabileceği şekilde anlatamayan öğretmen ve veliler vardır.

Şu an sınıfınızda gördüğünüz en aptal öğrenci einstein dan daha zeki ve akıllıdır.

Sadece yeterli imkan ve fırsatlar sağlanmamıştır. Dünyaca ünlü fizikci staphen hawking konuşamıyor. Yürüyemiyor. Bedenini hareket ettiremiyor. Fakat bu onun aptal ya da gerizekalı olduğunu göstermez. Sadece bedenini hareket ettiremiyor.

Fakat onun dehası hala iç dünyasında duruyor. Ve teknolojik imkanlar o dehayı dışarıya çıkartabiliyor. O hali ile bile bilime katkı sağlıyor.

Peki senin sınıfında yüreyen koşan zıplayan bir çocuk ondan daha çok yeteneğe sahipken neden sen aptal muamelesi gösteriyorsun..

Sadece onun içindeki dehayı nasıl ortaya çıkaracağını bilmiyorsun.

Yapman gereken tek şey o dehayı ortaya çıkartabilmek için kendini geliştirmendir. En son hangi kitabı okudun?


Sendeki eksikliği çocuklara yükleyemezsin. Tam tersine kendini tamamlamak için mücadele etmelisin.

Çocuklar birer dahidir. Ama biz onlara o dehalarını nasıl kullanacaklarını öğretiriz ya da öğretemeyiz. Tek mesele budur.

Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık

Okullarda aşırı kuralcılık ilk dikkat çeken noktalardan birisidir.

Çok katı bir kural algısı olan öğretmenler kuraldışı gördüğü öğrencileri potansiyel tehlihe olarak görmeye başlar. Ve sınıftaki otoritesini kurallarını bozacağından korkar. Bu korku öğrenciye karşı mücadeleyi tetikler.

Öğretmen esnek olmalı. Aşırı kuralcılık koyun sürüsü yetiştirir. Ülkesine milletine vatanına faydalı evlatlar yetiştirmez. Ana çizgiler belirlenir. O çizgilere sapmadığı sürece öğrenci üzerine yüklenilmez.

Her öğrencinin kişisel özel alanı vardır. O alanı müdahale edilmemeli.

Karakteri kişiliği keşfedilmeli. Her çocuğa özel davranılmalı