Keskin Bıçak

Züleyha'nın Yusuf'a olan aşkı.. Tutku ve sevgi ile önüne geçilemeyen derin duygular. Keskin bir bıçak gibidir aşk. Aileleri eşleri bir arada tutan özdür.

Ailem köşesi, zehirliok ile yayın hayatına başlamış keskin bıçak sayfamızın devamıdır.

Bu bölüm, 2 Temmuz 2006 tarihinde yayın hayatına başlamıştır. Bugün aciz.net altında yayına devam etmektedir.



Anneden gelinlik kızına mektup!

Genelde, evdeki kız çocuğu annesini örnek alır. Bunun için anne, her hali ile kızına örnek olmalıdır. İşte bütün genç kızlarımıza, asırlar önce yaşamış, hali vakti yerinde, soylu bir aileye mensup Ümame Hanımın, gelinlik çağındaki kızına yazdığı örnek mektubu sunmak istiyoruz. Bilhassa zamanımızda her genç kızın çok ihtiyacı olan bir nasihat bu:

Sevgili Kızım!

Bir kızın, annesi ve babası zengin, asil diye evlenmeye ihtiyacı olmasaydı, senin ve benim hiçbir zaman evlenmeye ihtiyacımız olmazdı. Fakat, durum böyle değildir.

Yavrum!

Şimdi sana kırk yıllık evliliğimin tecrübelerine dayanarak bazı tavsiyelerde bulunacağım. Bu tavsiyelerimi iyice öğrenip gerektiği şekilde hareket edersen, hayatın boyunca rahat edersin. Kocanla aranız hiçbir zaman bozulmaz. Bu dünyada mutlu bir ömür geçirdiğin gibi ahirette de ebedi saadete ulaşırsın.

1- Kanaatkar ol! Yani, kocan tarafından getirilen yiyecek ve giyecek herşeyi memnuniyetle, severek kabul et. Çünkü, kanaat, kalbi huzura kavuşturur.

Eşcinsellik = Homoseksüellik, Lezbiyenlik ve Zina günahı

Erkeklerin eşcinselliğine livata,homoseksüellik; kadınlarınkine lezbiyenlik denir.

Kalb, göze tabidir. Gözler haramdan sakınmazsa, kalbi korumak güç olur. Kalb, harama dalarsa, günahlardan sakınmak güç olur. O halde, imanı olanların, haram işlememesi, harama bakmaması lazımdır. Erkeklerin eşcinsel olması, haram olduğu gibi, kadınların da eşcinsel olması haramdır. Kadının da herhangi bir kadına şehvet ile dokunması ve bakması haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

"Kadının kadına yaklaşması [lezbiyenlik, safizm] zinadır."

"Erkeğin erkeğe, kadının kadına yaklaşması zinadır."

"Erkek erkekle, kadın kadınla (zaruretsiz) aynı yatakta yatamaz."

"Erkek erkekle, kadın kadınla yetinirse, ümmetim helak olur."

"Erkek erkekle, kadın kadınla (uygunsuz iş için) beraber olamaz."

"Ahır zamanda eşcinsel üç kısım olur: Bir kısmı konuşmak ve yüze bakmakla, diğeri, tokalaşmak ve kucaklaşmakla yetinir. Bir kısmı da bu işi bilfiil yapar. Allahın laneti bunların üzerine olsun! Eğer ki tevbe ederlerse, tevbe edenin tevbesini Allahü teâlâ kabul eder."

Düğün nasıl olmalı?

Düğün, nişan merasimlerinde esas olan haram işlememektir. Haram işlememek şartıyla mahalli adetlere uygunher türlü merasim yapılabilir. Kadınlar kendi aralarında def çalıp oynayabilir. Düğünde içki vermek çalgı çalmak kadın- erkek karışık olmak haramdır. Osmanlılar zamanında,düğün yemeği perşem günü ve gecesinde verilir o gece yani cuma gecesi zifafa girilirdi.Yatsı namazından sonra hoca efendi ile beraber, mahallenin ileri gelenleri,damadın yakınları damadı evine götürür, evde Kur'an-ı kerim okunup dua edildikten sonra evden ayrılırlardı.

Düğünde, az veya çok ziyafet vermek sünnettir. Resul-i ekrem aleyhisselam evlendiği zaman, ziyafet vermiş. Eshab-ı kiramdan olan Abdurrahman İbn Avf'a evlenince, "Bir koyun kesmek sureti ile de olsa ziyafet ver" buyurmuştur.

Düğünde, zenginleri de, fakirleri de davet etmelidir. Resulullah aleyhisselam: "O düğün ziyafeti ne kötü bir ziyafettir ki, zenginler davet edilir de, fakirler mahrum bırakılır" buyurmuştur.

Arıların da Bir Bildiği Var

1. Arılar 1 gram bal için çiçeklere en az 7000 uçuş yapıyorlar.

Sen ömür boyu mutluluk için yüzlerce kez pişman olmayı, binlerce kez naz çekmeyi, onlarca kez kavga etmeyi, anlaşmazlığa düşmeyi, hayal kırıklığına uğramayı, çiçekler getirmeyi, çikolatalar almayı, yüzlerce kez özür dilemeyi, binlerce kez sözünü geri almayı, binlerce kez “affet beni” demeyi, on binlerce kez “seni seviyorum” demeyi göze almalı değil misin?

2. Bir kg bal için ise 40 bin tane arı, 6 milyon çiçeği dolaşıyor.

Sen bir tutam sevda için, hiç bitmeyecek bir aşk için, en az beş duyunla, onlarca duygunla, binlerce güzel sözle, yüzlerce bakışla, susuşla, dinleyişle, dokunuşla, sevdiğinin beş duyusunu dolaşmalı, yüzlerce beklentisini karşılamalı, onlarca duygusuna karşılık vermeli, hayal kırıklıklarına, tedirginliklerine, nazlarına, kaprislerine, hüzünlerine, pişmanlıklarına, taşkınlıklarına, vurdumduymazlıklarına, kararsızlıklarına, korkularına, kaygılarına doğru yolculuk etmeli, onun kalbinin bütün köşelerini, aklının bütün kıvrımlarını, ruhunun bütün vadilerini dolaşmalı değil misin?

İslam büyüklerinin sözleri

Sizin hayırlınız, aile efradına hayırlı olanınızdır. (Hadîs-i şerîf meâli)

Mü’minlerin iman yönünden en kâmili, ahlâkı en güzel ve ailesine karşı en çok lütufkâr davrananıdır. (Hadîs-i şerîf meâli)

Evlenin çoğalın. Zîra doğan çocuk düşük de olsa, kıyâmet günü ben sizin çokluğunuzla iftihar ederim. (Hadîs-i şerîf meâli)

Evlenmek, benim sünnetimdir. Fıtratımı sevenler, sünnetimi yerine getirsinler. (Hadîs-i şerîf meâli)

İçinizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Zîra evlenmek gözleri (haramdan) daha çok korur, zinadan daha çok muhafaza eder. Gücü yetmeyen kimse ise oruç tutsun. Çünkü orucun şehveti kıran bir hassası vardır. (Hadîs-i şerîf meâli)

Geçim korkusu sebebiyle evlenmeyen bizden değildir. (Hadîs-i şerîf meâli)

Kadını, güzelliği dolayısıyla alma. Güzelliğinin kendisini helâke sürüklemesinden korkulur. (Kadını) mala yüzünden de alma. Çünkü servetinin kendini azdırmasından korkulur. Ancak dindar olan kadını al. (Hadîs-i şerîf meâli)

İnsan Nedir?

İnsan: Lügat alimlerince bu kelimenin aslının "ins" kökünden geldiği belirtilmektedir.
Kamus'ta da unutmak manasında "nisyan" kelimesinden geldiği zikredilmektedir.
İnsan: hayvanlardan ve diğer canlı mahlüklardan farklı yaratılmıştır. "Eşref-i mahlükat"tır yani.

Akıl, iman, vicdan, irade, düşünce meleke ve vasıflarına sahiptir.

İnsan Cenab-ı Hakk'ın en mükemmel vemükerrem, en mübarek ve en muazzez varlığıdır. İlahi ni'metleri çok çabucak unutma özelliği olması hasebiyle "insan" (yani unutkan) denilmiş insana"...

"İnsan bir başka tanımıyla; ruh ve beden bütününden oluşan, benlik şuuruna sahip, akıl, duygu ve arzu karışımı, konuşma ve iş yapma becerisi olan en üstün canlı varlık."

Kuran-ı Kerim

Soru 1 : Kur’an’ı Kerim kaç yılda inmiş, tamamlanmıştır?

Cevap : Kur’an’ı Kerim 22 sene, 2 ay, 22 günde inmiştir.

Soru 2 : Allah(c.c.)’ın dilediği şeyleri Peygamberlerine bildirmesine ne denir?

Cevap : Vahy denir.

Soru 3 : Kur’an’ı Kerim’de bulunan, adetleri 114 tane olan müstakil bölümlerine ne denir?

Cevap : Sure ismi verilir.

Soru 4 : Kur’an’ı Azimüşşan’da bulunan sureleri meydana getiren cümlecik yada bir kaç kelimeden oluşan, 6666 adet varolan Allah kelamlarına ne ad verilir?

Cevap : Ayet denir.

Soru 5 : Kur’an’ı Kerim tek kitap olduğu gibi, tek ciltte toplanmıştır. Kur’an’ı Kerim’in sayfalarını toplayan cilde verilen ve yalnız Kur’an’a ait olan özel isme ne denir?

Cevap : Mushaf adı verilir.

Soru 6 : Kur’an’ı Kerim ayet ayet, sure sure inerken o gün için mevcut bulunan kemik parçası veya düz, yassı olan şeyler üzerine yazılırdı. Daha sonra tek bir kitap haline getirildi. İşte yüce kitabımızı ilk olarak kim zamanında ve nasıl Mushaf haline getirildi?

Sahabe

Soru 1 : Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’i hayatında, müslüman olarak görüp ve müslüman olarak vefat eden mübarek insanlara ne ad verilir?

Cevap : Sahabe.

Soru 2 : Tabiin kime denir?

Cevap : Sahabeleri gören kimseye tabiin denir.

Soru 3 : Tebeut Tabiin kimlere denir?

Cevap : Tabiini gören kimselerdir.

Soru 4 : Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in zamanında yaşadığı halde Efendimiz (s.a.v.)’i görme şerefine nail olmayan insanlara ne ad verilir? (Veysel Karani ve Habeş kralı Necaşi gibi)

Cevap : Muhadram.

Soru 5 : Hulefai Raşidin kime denir sırasıyla sayınız?

Cevap : Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den sonra halifelik yapan dört halifeye denir.
a- Hz. Ebu Bekir b- Hz. Ömer c- Hz. Osman d- Hz. Ali (r.a.)

Soru 6 : Aşerei mübeşşire ne demektir ve kimlerdir.

Cevap : Yaşarken cennetle müjdelenen on sahabeye denir.
a- Hz. Ebu Bekir b- Hz. Ömer c- Hz. Osman d- Hz. Ali e- Hz. Sad Bin Ebi Vakkas f- Hz. Zeyd Bin Sabit g- Hz. Talha Bin Ubeydullah h-Hz. Zübeyr Bin Avvam i- Hz. Ebu Ubeyde Bin Cerrah j- Hz. Abdurrahman B. Avf

İslam Dininde Ahlaki Görevler

Dinimiz aileye büyük önem vermiştir, aileyi meydana getiren kimselerin karşılıklı görevleri üzerinde titizlikle durmuştur. Aileler mutlu ve huzurlu olursa millet de güçlü ve kuvvetli olur.

Ahlaki Görevlerimiz:

İslam Dininde Ahlâki Görevler Başlıca Beş Kısımdır:

1. Allah'a, Peygambere ve Kur-an'a karşı görevlerimiz.
2. Kendi şahsımıza karşı görevlerimiz.
3. Ailemize karşı görevlerimiz.
4. Vatan ve milletimize karşı görevlerimiz.
5. Bütün insanlara karşı görevlerimiz.

Şahsa ait Görevler:

Boşanmış anne olmak

Dünyada hiçbir kadın boşanmak için evlenmez. Aynı zamanda hiçbir erkek de. Her insan ömür boyu mutlu olmak için evlenir. Evlenirken, sevdiği insanla yaşlanacağının, torun sahibi olacağının hayallerini kurar. Kadınlar erkeklere göre daha duygusal yapıya sahip olduklarından, evliliklerinin temeline aşkı ve romantizmi yerleştirirler. Ancak hayaller her zaman gerçekleşmeyebilir. Bazen eşler bir ömür değil, bir dakika bile birbirlerini görmeye tahammül edemeyebilirler.
Bu kitapta detaylarına, doğrusuna-yanlışına girmeye gerek görmediğim boşanma olayı aslında her evliliği bekleyen bir risktir. Çünkü her evlilik, ayrılıkla, çatışmalara, kavgalara, ihanete, şiddete vb. pek çok davranış örüntüsüne açıktır. Kimi evliliklerde risk çok çok azdır, kimi evliliklerde ise fazla.

Evlilikte Sevgi Nasıl Canlı Tutulur?

"20 yıllık evliyiz" dedi kadın. "Eşimin geleceği saatte kal­bim hâlâ çarpar. O da beni görmek için koşarak gelir."

Belki kimilerine garip gelebilir. "Böyle bir şey olabilir mi? Günümüzde sevgi mi kaldı? Deliler gibi seviyorum, diyen nice çiftler, üç-beş ay sonra mahkeme kapısını çalıyor" diye­bilirsiniz.

Peki, bu çift, sevgilerini nasıl korumuş ve canlı tutmayı başarmış olabilir? Bunun sırrı ne?

Evet, sevgi kâinatın mayası olduğu gibi evliliğin de özü­dür. Eğer bir şeyin özüne bakarsanız dış kabuğunun iyi-kötü-çirkin güzel olması, sizi fazla ilgilendirmez.

Anne-babalar, çocuklarının başarısı için ne yapmalı?

Günümüzde, çocukların okul başarıları, göz ardı edilmeyecek kadar önem kazanmıştır. Eskiye nazaran iş ve kariyer sahibi olmak zorlaşmış, çocukların da derslere olan ilgisi azalmıştır.

Bu nedenle yeni nesil anne-babalara daha fazla görev düşüyor. Eğitimin sadece okulda olmadığını, evin de eğitimde önemli bir rolü olduğunu unutmamalıyız.

Okullar açıldığı zaman velileri tatlı bir telaşe sarar. Bu telaşenin altında hem çocuğun geleceğiyle ilgili planlar, ümitler hem sorumluluktan doğan korkular vardır. Günümüzde, ebeveynler ve öğretmenler, öğrencilerin niçin her geçen gün okula ve derslerine daha az ilgili göründüklerini anlamak için çaba sarf ediyor. Ancak, çocukların eğitimi konusunda bazı anne-babaların yaptığı tek şey ise karne zamanında görüşlerini ileri sürmektir.

Ödev yapmak nasıl zevkli hale gelir?

Unutmayın ki siz de bir zamanlar çocuktunuz... Arkadaşlarınızın oyun oynadığı saatlerde oturup ders çalışmak sizin için de can sıkıcıydı, değil mi? Ama siz, Bebeğim ve Biz dergisinin önerileriyle çocuğunuza daha kolay ödev alışkanlığı kazandırabilirsiniz

Okul hayatımızın kabusu olmuştur 'ev ödevi'. Hiçbir çocuk yoktur ki ev ödevine karşı istekli olsun. Fakat doğru yaklaşımlarla bu durumun, çocuğunuz ve sizin için bir kabusa dönmesini engelleyebilirsiniz. NP İstanbul Nöropisikiyatri Hastanesi'nden Psikolog Aynur Sayım, çocuğa nasıl ödev yapma alışkanlığı kazandırılabileceğinizle ilgili önerilerde bulundu.

BECERİLERİNE DİKKAT!
Öncelikle her çocuğun bireysel farkları olduğunu ve öğrenme tarzının değişkenlik gösterdiğini unutmamak gerekir. Çocuğun gelişimi, öğrenme becerileri, dikkatini yoğunlaştırma ve sürdürme becerisi; yaşına uygun mu, ders çalışma motivasyonu nasıl, çocuğun çalışma disiplinini etkileyen nedenler nelerdir incelemek gerekir. Eğer çocuğun zekasında, öğrenmesinde ve dikkat becerilerinde sorun yoksa, tek başına çalışma disiplinini kazanabilir. Fakat bu alanlarda sorun yaşayan bir çocuğun özel eğitim desteği alması, birlikte ders çalışılması gereklidir.

Aşkın böylesi de varmış

Kadın 32 yaşında güzel bir bayandı ve eşi oldukça yakışıklı bir deniz subayı idi. Bundan bir kaç ay önce yanlış bir teşhis sonucu gerçekleştirilen ameliyatla gözlerini kaybetmişti genç kadın ve asla göremeyecekti. Kocası ameliyattan sonra acı gerçeği öğrenince yıkılmış ve kendi kendine bir söz vermişti. Günler geçiyordu........

Kadın her geçen gün kendini daha kötü hissediyor, çok sevdiği kocasına yük olduğunu düşünüyordu. Eşinin bu içine kapanık, karamsar hali kocayı çok üzüyordu Birden aklına eşinin eski işi geldi. Geri dönmesini isteyecekti. Ama bunu ona nasıl söyleyecekti, çünkü artık çok kırılgan ve neşesizdi. Bütün cesaretini toplayarak akşam karısına konuyu açtı. Karısı dehşetle gözlerini açtı: Ben bunu nasıl yaparım ben körüm, diye bağırdı. Kocası ona destek olacağını, her sabah kendisinin işe bırakacağını ve akşamları da iş çıkışında alacağını ve ona çok güvendiğini söyledi. Çünkü eşini tanıyordu ve bunu başarabileceğini biliyordu. Kadın büyük bir umutsuzlukla kabul etti çünkü eşini çok seviyordu ve onu kırmak istemiyordu.

TAŞ ATAN ÇOCUKLAR

TAŞ ATAN ÇOCUKLAR

Sanki oyundasın taş atan çocuk.
Cahilmi, cesurmu sonra görürsün
Seni kımler böyle oynatan çocuk.
Sanmam bu eğlencen çok uzun sürsün...
Sökülen kaldırım, ayaklarındır
Ölünceye kadar bir götürümsün..
Kundaklanan dükkân yarınlarındır
Vicdanında yargılanan cürümsün

Elinde molotof, yuzünde maske-
Neden bir gizliliğe bürünürsün…
Yıllarca sonra, desen bile keşke
Vatan ahı ağırdır, sürünürsün.

Senin yaşıtlarda taso salgını
Yahut bir iple topaç çevirirsin.
Oyun sandığın işlerin çılgını
Çamı hedeflerken, can devirirsin

Hapistemi geçsin ergenlik çağı
Ordada sarmalar pisliğin ağı.
Kopmak bilmez asla takvim yaprağı
Harf, harf, cümle cümle sen sökülürsün.

Kaynağıdır dinlerin Ortadoğu.
Din olmaktan uzak dinlerin çoğu.
Tarih boyu bundan kinlerin çoğu
Muslümansın, müslüman görünürsün.

Benimde devletle sorunlarım var
Yapamam bunu aramızda duvar.
Hırs, nefret, cahillik, benlik canavar
Davanı hukuk ile sürdürürsün.

Hadis ’vatan aşkından iman doğar’
İmansızı, iman her zaman boğar
Nefret, öfke beyne, kalbe zor sığar.

Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler

Aman kardeşim dikkat ediniz..

Öğretmen deyip inanıp güvenmeyin. Ne olursa olsun çocuklarınıza karşı psikolojik şiddet uygulamaya kalkan öğretmenler olabilir.

Sakın her öğretmen böyledir demiyorum. Cehalet öyle birşey ki, ne yapacağımızı bilemediğimizde şiddete başvuruyoruz güç gösterisine geçiyoruz..

Ufacık cocukları nasıl ikna edeceğimizi bilmemenin çaresizliğini ezikliğini çocuklara psikolojik şiddet uygulayarak kamufle etmeye çalışıyoruz.

Bu her yerde her zaman karşımıza çıkıyor. Otoritemizi sağlayabilmek için bunun şart olduğunu zan ediyoruz ama aslında yetersizliğimizin ta kendisi..

Saldım çayıra mevlam kayıra olmamalı..

Her şekilde mercek altına alınmalı. Çocuklarınızdaki ufak değişimlerin arkası araştırılmalı. Uygulanan şiddet deşifre edilip arkasına gidilmeli..

El elin eşeğini ıslık çalarak arar.. Çocuklarınızın arkasında durun.

Okuyun araştırın sürekli takipte olun.. Cocuklarınızın günlüğünü tutun. gün gün eğitim süreçlerini kayıt altında tutun.

Öğretmenin yorumlarını davranışlarını kaydedin.