Ölmeyen Sevgi!
Gözleri şöyle bir sahilde gezindi,aradığını göremeyince
İlk gördüğü banka oturup sevdiğini beklemeye başladı.Ellerinde
herzamanki çiçeklerden vardı.Sevgilisinin en sevdiği çiçekler bunlardı.
Kırmızı,kıpkırmızı kan kırmızısı güller..Sanki dalından yeni koparılmış
gibi tazeydiler,buram buram kokuyorlardı,sevgi kokuyor,
aşk kokuyor en önemlisi de özlem ve hasret kokuyordu güller...
Hepsinin üzerinde damlalar vardı.Sanki ağlıyor gibiydiler.
Genç adam güllere baktı,sanki onlarla konuşuyormuş gibi
"Neden ağlıyorsunuz,bakın ben ne kadar mutluyum"dedi.
Az sonra sevdiğini göreceği için kalbi deli gibi atmaya başlamıştı.
Ne zaman onu düşünse,onunla buluşacağını hayal etse
kalbi aynı böyle yerinden çıkacakmış gibi oluyordu.
Senelerdir birbirlerini sevmelerine rağmen,ikiside sevgisinden
hiç bir şey kaybetmemişti.Onları hiçbir şey ayıramazdı...
Ne hasret,ne ayrılık,ne de ölüm...
Genç adam,telaşla saatine baktı.Sevdiği yine geç kalmıştı,
1 dakika geç kalmıştı.Üstelik o,sevdiğini bekletmemek için dakikalarca
önce koşarak geliyor,onu beklemeyi bile seviyordu.
Ama sevdiği her zaman bunu yapıyordu.Devamlı kendisini bekletiyordu
Herkesin bir kusuru olurmuş diye düşündü...
Gözlerini önündeki uçsuz bucaksız denizlere dikti.Denizin sonu
yok gibiydi,tıpkı sevdiği kıza karşı olan aşkı gibi denizinde sonu yoktu.
Sonsuzluğa uzanıyordu.Aslında bugün onlar için çok özel bir gündü.
Kendi aralarında söyleneceklerdi.Delikanlı,önce bunu sevdiğine açmış,
sonrada gidip iki yüzük almıştı.Bu kadar önemli bir günde bari
onu bekletmemeliydi..Ama alışmıştı artık beklemeye,zararı yok,
biraz daha beklerim diye düşündü.Güllerin yaprakları
nedense hala yaşlı idi.Bir türlü anlamıyordu onları.
Her şey bu kadar güzelken,neden ağlıyorlardı ki?
İşte az sonra sevdiği gelecek,ona saılacak,kucaklaşacaklardı..
Sonra söz yüzüklerini takıp, evliliğe ilk adımlarını atacaklardı.
Genç adam öyle heyacanlıydı ki,sevdiğine kavuşmak için can atıyordu..
Martılara baktı ,birbirleriyle oynaşıp,uçuşan martılara..Ne kadar güzel
dansediyorlardı havada.Tekrar saatine baktı genç adam.
Endişelenmeye başlamıştı.Sevgilisi yine geç kalmıştı,hem de çok...
Bu kadar geç kalmaması gerekiyordu.İşte her gün burada buluşmak
için sözleşmiyorlar mıydı?Her gün bu sahilde,martılara bakarak,
denizin onlara anlattığı masalları dinleyerek birbirlerine sarılıp
hasret gidereceklerine,söz vermiyorlar mıydı?
O zaman neden gelmemişti yine??
Aklına kötü düşünceler gelmeye başladı.Hayır..hayır..olamazdı.
Sevdiğine birşey olamazdı.Onsuz hayat yaşanmazdı ki...
O ölse bile devamlı benimle yaşar diye düşündü genç adam.
Bunun düşüncesi bile hoş değildi.Gözlerini yere indirdi.Gözyaşlarını
kimsenin görmesini istemiyordu.Zaten nedense etrafındaki insanlar
ona sanki kaçık gibi bakıyorlardı.Rahatsız olmaya başladı bakışlardan.
Artık bıkmıştı...Yine sevgilisi geldi aklına..Neden gelmedi acaba
diye düşünmeye başladı.Gözlerini kapattı. 7 sene oldu dedi.
7 senedir her gün bu sahildeydi,sevdiğini bekliyordu.
Daha fazla dayanamadı.Kalbi parçalanacak gibi oluyordu.
Gözlerinden bir damla daha yaş güllerin üzerine damladı...
Yine gelmeyecek galiba,en iyisi ben onun evine gideyim diye mırıldandı...
Hiç olmazsa gülleri her zamanki gibi yanına koyar,ona vermiş olurdu...
Genç adam ayağa kalktı.Sevdiğiyle buluşmak üzere,yeşil tepenin
ardındaki kabristana doğru yürümeye başladı..
Ölmeyen Sevgi! yorumları
ankebut-57
18.09.2007Teşekkürler.
güvercin24
22.06.2007Acı... Allah razı olsun kardeşim güzel bir paylaşımdı. Ancak bağlılık ve bağımlılık kelimelerini birbirine karıştırmadan sevmeyi becerebilmek çok önemli. Kendimizle muhasebe yaptığımızda nasıl sevdiğimizi anlıyabilir ve bunu çözümleyebiliriz. Anne babamızı veya sevdiğimizi eşimizi hatta çocuklarımızı.... Sonuçta onları bize Cenab-ı Hakk'ın verdiğini ve birgün bizden alacağını düşünerek hareket etmemiz lazım. Sadece bir canlı için değil cansız varlıklara olan sevgimizi de ölçüp bu şekilde düşünmeliyiz. Bağımlı olmadan sevmenin önemini kavramalı ve bunu uygulamaya çalışmalıyız. Ben genç adam böyle yapmış demiyorum. Sadece okurken bazen insanların akılllarından belirli düşünceler geçer ya işte benimde aklımdan bunlar geçti. Kendimle bir muhasebe yaptım anlıyacağınız. Teşekkür ederim yazınızdan dolayı.
sevgilerimle
güvercinMisafir
30.04.2007abi süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
başkada edilecek bi kelime yooooooook olmazda.Sezen Aksu
27.03.2007Bazen aşklar 7 yıl sürse de sonsuza dek beklemez aşıklardan biri, beklemeyenin ardından bakan aşık kabristanda bile buluşamaz sevdiğiyle...
Misafir
28.03.2007GERÇEK AŞIK SABAH NAMAZINI
TÜM DÜNYAYA DEĞİŞMEYENDİR...
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı