Her Şeye Rağmen Seveceğim Seni!
Ben seni kocaman bir yürekle sevicem.Gözlerim değil, yüreğimdir seni görecek.Sen damarlarımdaki kana karışıp , gelip oturmalısın yüreğime.Bir başka yerde olmamalısın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalısın, orada kalmalısın.
Tek aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullenecek seni. Herhangi bir konuk olmayacaksın artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı olacak, ne de ugurlama. O yüregin gerçek sahibiysem, Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya...
Ben dört mevsim baharı yaşayacağım seninle bir anda. Çiçek çiçek açacaksın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kalacak, senin renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşil olacaksın bende. Açelyaysan pembeliğinle,Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı gülsen,Kırmızıysan bir ateş gibi Ve mavim olacaksın...
En çok bu renkle anmayı isterim seni maviyle. Denize tutkunum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemem. Seni severken dünyayı da severim ben, insanları da...
Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibi olacaksın artık. En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetecek bana. İçimdeki sevinç yüzüne yansıyıp güldürecek seni.
Beni öylesine güldüren senin sevgin ve ben kaygısız, içten gülüsün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anlayacağım ve anlatacağım seninle...
Her şeye rağmen sevicem seni. Güçlü olacak ve aşamayacağımız hiçbir zorluk olmayacak yaşantımızda. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabileceğiz el ele yürek yüreğe. Sen elimden tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissedeceğim kendimi.
Menzil sen ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilicem. Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritip, kül edicem. Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşecek Ve o göle bir tek sen girebileceksin. Sevecek ve hayran kalcağım’da sana. Her halin çekecek beni.
Durusunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevicem. Sesini de sevicek suskunluğunu da. Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevicem.
Seni ve o doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamayacağım belki’de çoğu zaman. Sığmayacaksın cümlelere ve hiçbir cümlem seni yeterince tarif edemeyecek kadar derin olacak. Seni severken yorulmayacağım.
Çünkü sen yaşam kaynağım olacaksın. Her gün yenilenecek, Seninle çoğalıp, büyüyeceğim. Eksik kalan neyim varsa sen’de tamamlayacağım. Ölmeyeceğim seninleyken çünkü sen ölmezliğin ta kendisi olacaksın….
Tek aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullenecek seni. Herhangi bir konuk olmayacaksın artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı olacak, ne de ugurlama. O yüregin gerçek sahibiysem, Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya...
Ben dört mevsim baharı yaşayacağım seninle bir anda. Çiçek çiçek açacaksın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kalacak, senin renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşil olacaksın bende. Açelyaysan pembeliğinle,Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı gülsen,Kırmızıysan bir ateş gibi Ve mavim olacaksın...
En çok bu renkle anmayı isterim seni maviyle. Denize tutkunum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemem. Seni severken dünyayı da severim ben, insanları da...
Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibi olacaksın artık. En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetecek bana. İçimdeki sevinç yüzüne yansıyıp güldürecek seni.
Beni öylesine güldüren senin sevgin ve ben kaygısız, içten gülüsün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anlayacağım ve anlatacağım seninle...
Her şeye rağmen sevicem seni. Güçlü olacak ve aşamayacağımız hiçbir zorluk olmayacak yaşantımızda. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabileceğiz el ele yürek yüreğe. Sen elimden tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissedeceğim kendimi.
Menzil sen ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilicem. Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritip, kül edicem. Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşecek Ve o göle bir tek sen girebileceksin. Sevecek ve hayran kalcağım’da sana. Her halin çekecek beni.
Durusunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevicem. Sesini de sevicek suskunluğunu da. Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevicem.
Seni ve o doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamayacağım belki’de çoğu zaman. Sığmayacaksın cümlelere ve hiçbir cümlem seni yeterince tarif edemeyecek kadar derin olacak. Seni severken yorulmayacağım.
Çünkü sen yaşam kaynağım olacaksın. Her gün yenilenecek, Seninle çoğalıp, büyüyeceğim. Eksik kalan neyim varsa sen’de tamamlayacağım. Ölmeyeceğim seninleyken çünkü sen ölmezliğin ta kendisi olacaksın….
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı