Çizgilerle Çocuk

Çocuklar dünyanın en tatlı varlıkları. Onların olmadığı bir hayat, cıvıltılarının olmadığı bir ortam, neşe dolu kahkahala­rının çınlatmadığı bir dünya, gülücükleri­nin olmadığı bir evren ve nefeslerinin ol­madığı bir kainat düşünemiyorum bile. İnsanlar için Allah'ın en büyük hediyesi çocuklarımız. On­larla sevinip onlarla gülüyoruz. Mutlulukları mutluluğumuz, hastalıkları hastalığımız oluyor. Minicik bir tebessümleri için gözümüzü kırpmadan dünyayı ayaklarına sermeye çalışıyoruz. Varlıkları, hayatımızın anlamı oluyor çoğu zaman.

Yaşamaktan bıkmış insanların, evlatları için yeniden doğ­duğuna şahit olmayanlarımız var mı?

Kaçımız onlar için gecelerce uykusuz kalmadık? Kaçımız kara gözlerindeki yaşları dindirmek için uğraşıp yorulmadık?

Kaçımız üstlerini örtmek için, geceler boyu uykumuzdan olmadık? Kaçımız?..

Peki kaçımız en sevdiğimiz anlarda bile, farkında olma­dan, onlara dünyanın en büyük zararlarını vermedik?..

O en sevdiğimiz anlarda, fiziksel korunmalarına dikkat etmeye çalışırken, ruhsal yıkımlarına vesile olmadık?..

Kaçımız?..

Dünyada evladını sevmeyen (ruh sağlığı yerinde olmak! şartıyla) bir tane anne/baba gösterebilir miyiz?

Asla!..

Peki kendi yanlışlıkları yüzünden çocuklarının ruhsal hayatına zarar veren ve verdiği zararın farkında bile olmayan anne/baba?..

Maalesef çok sayıda...

Çocuklara yardım etmek, onları tanımaktan geçiyor.

Tam da bu nedenle klinisyenler için çocuklar ve çizgileri önem arz ediyor.

Çizimler, çocuğun kendisini ifade etmesine olanak sağla­yan, çocuğun yaratığı ürünler olarak hayatımıza yerleşmiş­tir. Özellikle çocuk terapilerinin kaçınılmaz araçlarındandır.

Merkezlere başvuran çocuklarla ön görüşmeler yapıldık­tan sonra, gelen sorunun niteliğini, çocuğun hayatındaki an­lamını keşfetmek için başvurulan yollardan bir tanesi de, on­lara resim çizdirmektir.

Resim çizdirmek, çocuğun kendisini, ailesini, çevresini, beklentilerini ve bireyselliğini nasıl algıladığı konusunda, uzmana önemli ipuçları verir. Ele geçen ipuçlarının aile ile birlikte değerlendirilmesi, yapılacak terapide bu bilgilerin nasıl kullanılacağının belirlenmesi, yapılan uygulamaların yorumlanması, terapötik işbirliğinin artmasına önemli katkı­lar sağlamaktadır.

Peki, neden çizim?

Çünkü çizimler, çocuğun zihinsel gelişim süreçlerine paralel olarak, kendisi ve iç dünyasıyla ilgili önemli bulgulara taşmamızı sağlar.

çocuktan çizmesini istediğimiz resimlerin kâğıttaki ko­karı, büyüklükleri, hangi çizginin daha Önce yapıldığı, Çizilen nesnelerin özellikleri tek tek not alınır. Çizimler den sonra genel bir değerlendirmeye geçilir ve çocuğun iç dünyasının yapılanma biçimi belirlenmeye başlar.

Resim çiz testleri, klinik ortam için son derece pratik uygulamalar olmakla birlikte, uzmanla çocuğun çok kısa sürede sı­kı bir iletişim kurmalarını sağladığı için de çok verimlidir.

Konuşmayan, içe kapanık, çekingen çocuklarla resim çiz­meye başladığımızda, bir anda kırk yıllık dost olabiliyoruz. Resim çizerlerken geliştirdiğimiz samimi ortam, onların bilinçaltlarına kolaylıkla inmemize olanak sağlıyor.

Çocuğun kişilik özellikleri, duygusal gelişimi hakkında) yeterince bilgi sahibi olmadan ailelere yardım etmek zor. Çizimlerle çocuğun aile içinde kendisini algıladığı yeri, ailenin diğer bireyleriyle arasındaki bağlantının niteliğini anlamak daha kolay hale geliyor.

Çizgilerle çocuğu tanımaya çalışmak, resimler çizdirerek ruhsal yapılanmanın niteliğini öğrenmek zor iş aslında.

Özellikle bu alanda çalışan uzmanların gerçekten uzman olmalarını gerektirir.

Yapılan her bir hareketin, çizim sırasının, çizilen nesnelerin özelliklerinin, çizilen uzuvların büyüklük/küçüklüklerinin... her şeyin ama her şeyin bir anlamı vardır... bu nedenle çok doğru bir biçimde yorumlanması gerekir.

Bu tür uygulamalarda asıl olan uzmanın çocuğa yar sürecinde, doğru materyalleri ele geçirmeye çalışmasıdır.

Kalemden çıkanlar "Kesin sonuçlar" değildir.

Resim çizdirilen testler, projektif yöntemler olarak doğru kullanıldığında, çocuk ve aileyle nasıl çalışmamız gerektiği konusunda önemli bir katkı sağlamaktadır. Testlerden elde dilen sonuçlar, kesin veriler olarak değerlendirilmeyip, üze­rinde düşünülmesi, çocuğun ailesiyle konuşulması gereken konular şeklinde yorumlanır.

Bu tür testlerin verimliliği, uygulayan kişinin uygulama ve yorumlama becerisiyle doğru orantılıdır.

Bayanların kek tarifleri gibi...

Herkes aynı tarifi uygular... ama kiminin keki gerçekten çok güzel olur... kimi bir türlü tutturamaz...

Projektif teknikler de biraz öyle aslına bakarsanız...

Uzmanın, uzmanlığıyla yakından ilgili...

Herkes aynı testi bilebilir... ama herkes aynı şekilde uy­gulayamaz... ve herkes aynı yorumu yapamayabilir...