1. Sevgi
Hemen her psikoloji kitabının his ve heyecan bölümünde yer alan sevgi için, psikolog ve pedagoglar pek çok şey yazmakta ve hepsi de sevginin gereği üzerinde birleşmektedirler.
Bebek ilk aylarda, tamamiyle pasif ve alıcı bir varlıktır. Bu dönemde onun ruhî ihtiyacı, tek kelimeyle sevgidir. Annenin ilgisi, şefkati, sıcaklığı, hatta kokusu, çocuğun sütten daha çok ihtiyaç hissettiği gıdalardır. Annenin bebeğini kucağına alması, okşaması, koklaması, ona gülmesi, bebek için en büyük saadet kaynağıdır. Onun bu sevgi ve şefkat dolu yaklaşımı, bebeğin zihnî ve ruhî gelişmesi için en kuvvetli vitamindir.(55)
Sevginin önemi psikologlarca bu şekilde ifade edilirken, tıbbî yönden çocukla ilgilenenler de bu görüşlere katılmaktadırlar. Nitekim pediatrisiler (çocuk hastalıkları uzmanları) bugün bir çok varlıkların gelişmelerini sağlamak için yapılan en etkin fizikî itinanın dahi yeterli olmadığını daha iyi anlamışlardır. Sevgi ve şefkat görmeyen çocuklardan çoğu kısa zamanda canlılıklarını kaybetmekte ve hatta ölmekte iken, sevgi ve şefkat içinde büyüyen çocuklar sağlık ve gıda bakımından kısmen mahrum olsalar bile, yine de kuvvetli ve sağlıklı olarak yetişmektedirler.(56)
Sevginin önemini şu ifadeler daha belirgin bir şekilde dile getirmektedir. Mukayeseli araştırmalar, süt verme esnasında sert ve haşin davranan, sevgi göstermeyen annelerin çocuklarının, sinirli, saldırgan ve uyumsuz olduğunu ispatlamıştır.(57) Sevgi, açlık, susuzluk gibi, sürekli doyurulmak isteyen bir duygudur.(58) Çocuk temiz havaya nasıl muhtaçsa, aynı şekilde sevgiye de muhtaçtır ve bu ihtiyaç hayat devam ettiği sürece hissedilecektir.(59)
Zihnî ve ruhî gelişmenin neredeyse tek kaynağı sayılabilecek sevginin, bebekliğin ilk günlerinden başlatılıp, devamlı ve ölçülü bir şekilde olması gerekmektedir.(60) Çünkü sevginin boşluğunu doldurabilecek ve onun yerine geçebilecek başka bir şey gösterilemez.(61)
Bütün bu ifadeler, sevginin çocuk için önemi küçümsenemeyecek bir gerçek olduğunu belirtmektedir. Her şeyden önce, insan ancak sevildikten sonra sevebilmektedir. Çocukluğunda yeterli sevgi görmeyen insanların, başkalarını sevmekte zorluk çektikleri bilinmektedir. Bu itibarla, başta Allah ve Peygamber olmak üzere dinî kavramları çocuğa sevdirebilmek için, onu yeterli ve ölçülü bir şekilde sevmek ve bu sevgiyi de hissettirmek gerekir.
--------------------------------------------------------------------------------
55. Anne sevgisi veya onun yerini tutabilecek yakın kişinin sevgisi ile büyüyen çocuklarla, böyle bir sevgiden uzak, istenmeyen çocuk olarak büyüyenler, gıdaları bilimsel olarak verilmiş olsa bile, beden gelişmesinden zihin gelişmesine, hastalıklara karşı koyma gücüne kadar varan farklılıklar göstermektedirler. Bu ihtiyaca işaret olarak anne sevgisine "büyüme vitamini" denilmiştir. (Bk. Beyza Bilgin) "Oku! Öncesi Çağı Çocuğunda pinî Kavramlaı" MEGSB. Din Öğretimi Dergisi, Ank. 1986, sy. 8-9. s. 21.
56. Armaner, age, s. 82.
57. Arthur Jersıld, Çocuk Psikolojisi (çev. G. Günçe) Ank. 1979, s. 359. 56. Armaner, age, s. 82.
58. Halu k Yavuzer, Çocuk Psikolojisi L, İst. 1982, s. 24.
59. Jacquin, age, s. 35.
60. Samuk, age, s. 6.
61. Yörükoğlu, age, s. 138
Dr.Mehmed Emin Ay
Bebek ilk aylarda, tamamiyle pasif ve alıcı bir varlıktır. Bu dönemde onun ruhî ihtiyacı, tek kelimeyle sevgidir. Annenin ilgisi, şefkati, sıcaklığı, hatta kokusu, çocuğun sütten daha çok ihtiyaç hissettiği gıdalardır. Annenin bebeğini kucağına alması, okşaması, koklaması, ona gülmesi, bebek için en büyük saadet kaynağıdır. Onun bu sevgi ve şefkat dolu yaklaşımı, bebeğin zihnî ve ruhî gelişmesi için en kuvvetli vitamindir.(55)
Sevginin önemi psikologlarca bu şekilde ifade edilirken, tıbbî yönden çocukla ilgilenenler de bu görüşlere katılmaktadırlar. Nitekim pediatrisiler (çocuk hastalıkları uzmanları) bugün bir çok varlıkların gelişmelerini sağlamak için yapılan en etkin fizikî itinanın dahi yeterli olmadığını daha iyi anlamışlardır. Sevgi ve şefkat görmeyen çocuklardan çoğu kısa zamanda canlılıklarını kaybetmekte ve hatta ölmekte iken, sevgi ve şefkat içinde büyüyen çocuklar sağlık ve gıda bakımından kısmen mahrum olsalar bile, yine de kuvvetli ve sağlıklı olarak yetişmektedirler.(56)
Sevginin önemini şu ifadeler daha belirgin bir şekilde dile getirmektedir. Mukayeseli araştırmalar, süt verme esnasında sert ve haşin davranan, sevgi göstermeyen annelerin çocuklarının, sinirli, saldırgan ve uyumsuz olduğunu ispatlamıştır.(57) Sevgi, açlık, susuzluk gibi, sürekli doyurulmak isteyen bir duygudur.(58) Çocuk temiz havaya nasıl muhtaçsa, aynı şekilde sevgiye de muhtaçtır ve bu ihtiyaç hayat devam ettiği sürece hissedilecektir.(59)
Zihnî ve ruhî gelişmenin neredeyse tek kaynağı sayılabilecek sevginin, bebekliğin ilk günlerinden başlatılıp, devamlı ve ölçülü bir şekilde olması gerekmektedir.(60) Çünkü sevginin boşluğunu doldurabilecek ve onun yerine geçebilecek başka bir şey gösterilemez.(61)
Bütün bu ifadeler, sevginin çocuk için önemi küçümsenemeyecek bir gerçek olduğunu belirtmektedir. Her şeyden önce, insan ancak sevildikten sonra sevebilmektedir. Çocukluğunda yeterli sevgi görmeyen insanların, başkalarını sevmekte zorluk çektikleri bilinmektedir. Bu itibarla, başta Allah ve Peygamber olmak üzere dinî kavramları çocuğa sevdirebilmek için, onu yeterli ve ölçülü bir şekilde sevmek ve bu sevgiyi de hissettirmek gerekir.
--------------------------------------------------------------------------------
55. Anne sevgisi veya onun yerini tutabilecek yakın kişinin sevgisi ile büyüyen çocuklarla, böyle bir sevgiden uzak, istenmeyen çocuk olarak büyüyenler, gıdaları bilimsel olarak verilmiş olsa bile, beden gelişmesinden zihin gelişmesine, hastalıklara karşı koyma gücüne kadar varan farklılıklar göstermektedirler. Bu ihtiyaca işaret olarak anne sevgisine "büyüme vitamini" denilmiştir. (Bk. Beyza Bilgin) "Oku! Öncesi Çağı Çocuğunda pinî Kavramlaı" MEGSB. Din Öğretimi Dergisi, Ank. 1986, sy. 8-9. s. 21.
56. Armaner, age, s. 82.
57. Arthur Jersıld, Çocuk Psikolojisi (çev. G. Günçe) Ank. 1979, s. 359. 56. Armaner, age, s. 82.
58. Halu k Yavuzer, Çocuk Psikolojisi L, İst. 1982, s. 24.
59. Jacquin, age, s. 35.
60. Samuk, age, s. 6.
61. Yörükoğlu, age, s. 138
Dr.Mehmed Emin Ay
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı