Eşinizi sadece anne olarak görmeyin
"Sen artık annesin..."
Bu cümle erkek tarafından ö kadar çok söylenir ki, kadınlar bu cümleyi duymaktan nefret ettiklerini söylerler. Erkek, eşi anne olduktan sonra, ona farklı bir anlam yükler. Kutsallık, meleklik, erişilmezlik vb. gibi kavramlar bebeğin ilk doğduğu günlerde kadına yüklenirken, daha sonraları bu yüklemeler yerini olgun olma beklentilerine bırakır.
"Sen artık annesin, böyle giyinemezsin."
"Sen annesin, eskisi gibi gezip tozamazsın."
"Sen artık anne oldun, kendini genç kız gibi zannedemezsin, daha ağır başlı olmalısın´
Erkeğin bu uyarıları ve bu tarz düşünme biçimi eşi için geçerlidir ama erkek bu yüklemeleri kendisine yapmaz.
Çocuk sahibi olduktan sonra eşi tarafından sadece anne olarak görülen kadınların sık sık depresyona girdiklerini, günlük yaşamlarında stres içinde olduklarını, kendilerine olan öz güvenlerinin zedelendiğini ve eşleriyle iletişim kurmakta zorluk ,çektiklerini biliyoruz.
Siz de eşinize böyle duygusal ve psikolojik bir yüklemede bulunuyorsanız bilin ki, evliliğinizde bir süre sonra tehlike çanları çalmaya başlayacaktır. Unutmayın ki, eşiniz sadece çocuğunuza karşı anne, hayatının tüm alanlarında değil. Eşinize kadın olduğunu, sizin için ne kadar değerli olduğunu, onu çok beğendiğinizi, cazip ve güzel bulduğunuzu, yeteneklerini onayladığınızı söylemeli ve hissettirmelisiniz ki, eşiniz de kendisine güvensin ve evliliğiniz sağlam temeller üzerinde devam etsin. Her fırsatta ona anne olduğunu hatırlatmak çok da doğru bir davranış olmasa gerek.
Bu davranışınızın altında, sizin baba olmayı evliliğinize nasıl yerleştirdiğiniz yatıyor. Siz baba olarak, eşinizden çok fazla annelik rolü istiyorsunuz. Ona sadece anne olma sorumluluğunu vererek kısıtlıyorsunuz. Onu belli bir alanda tutmak istiyorsunuz ama bu çok sağlıksız. Belki de eşinizi kıskanıyorsunuz, belki de onunla kişilik savaşına giriyorsunuz yani onu kabullenmiyorsunuz.
Kimi erkekler eşlerine karşı gizli bir kabullenmeme ve kıskançlık duyguları beslerler. Bu duygular uzun zaman açığa çıkmaz çünkü aynı zamanda eşlerini çok severler. Ne zaman ki, eşleri anne olur, işte erkek için aranan fırsat ayağının dibine gelmiştir. O artık bir annedir ve ona göre yaşamalıdır. Yaşamı kısıtlı olmalıdır. Erkek, eşinden beklentilerini ve ona karşı beslediği bilinçaltı duygularını, onun anneliğini bahane ederek açığa çıkarabilir. Açıkça kıskançlık yapmaz ama "Anne oldun, artık böyle giyinme" diyerek, dolaylı yoldan eşini kısıtlamaya başlar. Siz de baba olduktan sonra, evliliğinizde bu ya da buna benzer duygular yaşıyor, buna benzer tepkilerle eşinize yaklaşıyorsanız bilin ki, hata yapıyorsunuz. Bir an önce bu yaklaşımlarınızdan vazgeçmeli ve eşinizi olduğu gibi kabul etmeye çaba göstermelisiniz.
Bu cümle erkek tarafından ö kadar çok söylenir ki, kadınlar bu cümleyi duymaktan nefret ettiklerini söylerler. Erkek, eşi anne olduktan sonra, ona farklı bir anlam yükler. Kutsallık, meleklik, erişilmezlik vb. gibi kavramlar bebeğin ilk doğduğu günlerde kadına yüklenirken, daha sonraları bu yüklemeler yerini olgun olma beklentilerine bırakır.
"Sen artık annesin, böyle giyinemezsin."
"Sen annesin, eskisi gibi gezip tozamazsın."
"Sen artık anne oldun, kendini genç kız gibi zannedemezsin, daha ağır başlı olmalısın´
Erkeğin bu uyarıları ve bu tarz düşünme biçimi eşi için geçerlidir ama erkek bu yüklemeleri kendisine yapmaz.
Çocuk sahibi olduktan sonra eşi tarafından sadece anne olarak görülen kadınların sık sık depresyona girdiklerini, günlük yaşamlarında stres içinde olduklarını, kendilerine olan öz güvenlerinin zedelendiğini ve eşleriyle iletişim kurmakta zorluk ,çektiklerini biliyoruz.
Siz de eşinize böyle duygusal ve psikolojik bir yüklemede bulunuyorsanız bilin ki, evliliğinizde bir süre sonra tehlike çanları çalmaya başlayacaktır. Unutmayın ki, eşiniz sadece çocuğunuza karşı anne, hayatının tüm alanlarında değil. Eşinize kadın olduğunu, sizin için ne kadar değerli olduğunu, onu çok beğendiğinizi, cazip ve güzel bulduğunuzu, yeteneklerini onayladığınızı söylemeli ve hissettirmelisiniz ki, eşiniz de kendisine güvensin ve evliliğiniz sağlam temeller üzerinde devam etsin. Her fırsatta ona anne olduğunu hatırlatmak çok da doğru bir davranış olmasa gerek.
Bu davranışınızın altında, sizin baba olmayı evliliğinize nasıl yerleştirdiğiniz yatıyor. Siz baba olarak, eşinizden çok fazla annelik rolü istiyorsunuz. Ona sadece anne olma sorumluluğunu vererek kısıtlıyorsunuz. Onu belli bir alanda tutmak istiyorsunuz ama bu çok sağlıksız. Belki de eşinizi kıskanıyorsunuz, belki de onunla kişilik savaşına giriyorsunuz yani onu kabullenmiyorsunuz.
Kimi erkekler eşlerine karşı gizli bir kabullenmeme ve kıskançlık duyguları beslerler. Bu duygular uzun zaman açığa çıkmaz çünkü aynı zamanda eşlerini çok severler. Ne zaman ki, eşleri anne olur, işte erkek için aranan fırsat ayağının dibine gelmiştir. O artık bir annedir ve ona göre yaşamalıdır. Yaşamı kısıtlı olmalıdır. Erkek, eşinden beklentilerini ve ona karşı beslediği bilinçaltı duygularını, onun anneliğini bahane ederek açığa çıkarabilir. Açıkça kıskançlık yapmaz ama "Anne oldun, artık böyle giyinme" diyerek, dolaylı yoldan eşini kısıtlamaya başlar. Siz de baba olduktan sonra, evliliğinizde bu ya da buna benzer duygular yaşıyor, buna benzer tepkilerle eşinize yaklaşıyorsanız bilin ki, hata yapıyorsunuz. Bir an önce bu yaklaşımlarınızdan vazgeçmeli ve eşinizi olduğu gibi kabul etmeye çaba göstermelisiniz.
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı