Çocuklar ve İnternet
Teknolojik buluşlar, iki yüzü keskin kılıç gibidir. En çarpıcı örnek atom bombası, nükleer enerji. Faydalı şekilde kullanılmadığında binlerce, milyonlarca insanı, canlıyı yok etmektedir. Teknolojinin önemli bir buluşu olan televizyona hazırlıksız yakalanmıştık. Batı’nın alt yapısı müsait idi “Televizyon” için. Okuma alışkanlıkları yeterli düzeydeydi ve en önemlisi de alışkanlık haline gelmişti.
Bunun için Batı’nın bünyesine bizdeki kadar zarar vermedi.. Dengeli olarak ve ihtiyaç miktarı kadar izleniyor, zaman boşa harcanmıyor... Bizde ise, okuma alışkanlığı kazanılmadan televizyon girdiği için, zaten cılız olan kitap okuma alışkanlığı nerdeyse tamamen yok oldu. Dengeler alt üst oldu, televizyonkolik haline geldi halkımız.
İhtiyaç olsun olmasın yatana kadar televizyon başından ayrılmıyor insanımız. Bu da, sosyal ilişkileri bitirdi. Zamanımızın teknolojik harikası olan internet için de durum aynı. Yine hazırlıksız yakalandık. Fakat internet, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi artık. Her alanda en iyi şekilde yararlanmamız gerekiyor bundan.
Gerçek manada bir ticaret, bir eğitim internetsiz mümkün değil bugün. Ancak ne yazık ki, internet nedir, ne değildir, nasıl istifade edilir, faydası zararı nedir, öğrenmeden internet denizine açıldık. Yüzme bilen az bir kesim bundan istifade edebilmekte, geri kalanlar ise boğulmak üzere.
Cumhuriyet Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma,bu acı gerçeği gözler önüne serdi. “Yeni Bağımlılık türü: İnternet Kafeler” konulu araştırmada, internet kafelere gidenlerin yüzde 43’ünün “chat” yaptığı, yüzde 26’sinin değişik bilgisayar oyunları oynadığı, yüzde 7’sinin film izlediği, yüzde 19’unun internet ortamında gezindiği ortaya çıktı.
Chat yapanların ise, yüzde 36’sı arkadaş bulmak, yüzde 14 flört, yüzde 34 sıradan konuları konuşmak, yüzde 6 da cinsellik amaçlıdır. İnternet kafelerde, internete oyun oynamak amacıyla girenlerin yüzde 54.5’i şiddet içeren oyunları oynarken, yüzde 22’si zeka oyunlarını tercih etmekte. Sporla ilgili oyunları oynayanların oranı ise yüzde 19. Şiddet muhtevalı oyun oynayanlara, sıradan bir öldürme olayı “çekici” gelmemekte; parçalayarak, acı çektirerek öldürme oyunları tercih edilmekte. İnternet kafelerdeki üçüncü etkinlik olan internet gezintisinde ise, en fazla dikkati çeken siteler, erotizm-pornografi siteleri..
Gezgincilerin yüzde 24’ü oyun, yüzde 23’ü kültür-sanat, yüzde 20’si erotizm-pornografi sitelerini ziyaret ederken, eğitim amaçlı sitelere girenlerin oranı ise yüzde 4. İnternette önemli bir yer işgal eden erotizm-pornografi siteleri, her türlü sapkınlığa, sömürü ve istismara açık; cinsel şiddet, taciz, ensest ilişkiler, çocuk pornosu, teşhircilik ve sapıklık gibi birçok olumsuz unsuru sergilemektedir. Hemen hemen her gün internet kafeye gidenlerin yüzde 62’si günün 1-3 saatini, yüzde 22’si günün 4-5 saatini, yüzde 16’sı ise günün 5 saatinden fazlasını internet başında geçirmektedir.
Bilginin paylaşımı ve iletişimi konusunda, yeni ufuklar açan internet, yerinde kullanılmadığı durumlarda tehlikeli bir silaha dönüşmekte;bazıları için tutku düzeyini aşan internet, uyuşturucu bağımlılığı etkisini göstermektedir. Son yıllarda hızla çoğalan internet kafelerde, mevzuat ve denetim eksikliğinden dolayı belli bir standart oluşturulamadığından, söz konusu işletmeler modern bir tesisten çok, olabildiğince sağlıksız koşulların hüküm sürdüğü mekanlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bilimsel araştırmalar yapılan, ödevlerin hazırlandığı mekanlar olması gereken internet kafeler bu görevleri yerine getirmekten çok uzaktır. Çünkü, internette eğitim için ayrılan alanın yalnızca yüzde 6.69’u kullanılmaktadır. Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, doğru dürüst bir internet kültürümüz oluşmamış;bunun için de istenilen fayda tam sağlanamamaktadır. Çeşitli kampanyalarla, etkinliklerle internet kültürü verilerek gençler faydalı alanlara yönlendirilmelidir.
Bunun için Batı’nın bünyesine bizdeki kadar zarar vermedi.. Dengeli olarak ve ihtiyaç miktarı kadar izleniyor, zaman boşa harcanmıyor... Bizde ise, okuma alışkanlığı kazanılmadan televizyon girdiği için, zaten cılız olan kitap okuma alışkanlığı nerdeyse tamamen yok oldu. Dengeler alt üst oldu, televizyonkolik haline geldi halkımız.
İhtiyaç olsun olmasın yatana kadar televizyon başından ayrılmıyor insanımız. Bu da, sosyal ilişkileri bitirdi. Zamanımızın teknolojik harikası olan internet için de durum aynı. Yine hazırlıksız yakalandık. Fakat internet, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi artık. Her alanda en iyi şekilde yararlanmamız gerekiyor bundan.
Gerçek manada bir ticaret, bir eğitim internetsiz mümkün değil bugün. Ancak ne yazık ki, internet nedir, ne değildir, nasıl istifade edilir, faydası zararı nedir, öğrenmeden internet denizine açıldık. Yüzme bilen az bir kesim bundan istifade edebilmekte, geri kalanlar ise boğulmak üzere.
Cumhuriyet Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma,bu acı gerçeği gözler önüne serdi. “Yeni Bağımlılık türü: İnternet Kafeler” konulu araştırmada, internet kafelere gidenlerin yüzde 43’ünün “chat” yaptığı, yüzde 26’sinin değişik bilgisayar oyunları oynadığı, yüzde 7’sinin film izlediği, yüzde 19’unun internet ortamında gezindiği ortaya çıktı.
Chat yapanların ise, yüzde 36’sı arkadaş bulmak, yüzde 14 flört, yüzde 34 sıradan konuları konuşmak, yüzde 6 da cinsellik amaçlıdır. İnternet kafelerde, internete oyun oynamak amacıyla girenlerin yüzde 54.5’i şiddet içeren oyunları oynarken, yüzde 22’si zeka oyunlarını tercih etmekte. Sporla ilgili oyunları oynayanların oranı ise yüzde 19. Şiddet muhtevalı oyun oynayanlara, sıradan bir öldürme olayı “çekici” gelmemekte; parçalayarak, acı çektirerek öldürme oyunları tercih edilmekte. İnternet kafelerdeki üçüncü etkinlik olan internet gezintisinde ise, en fazla dikkati çeken siteler, erotizm-pornografi siteleri..
Gezgincilerin yüzde 24’ü oyun, yüzde 23’ü kültür-sanat, yüzde 20’si erotizm-pornografi sitelerini ziyaret ederken, eğitim amaçlı sitelere girenlerin oranı ise yüzde 4. İnternette önemli bir yer işgal eden erotizm-pornografi siteleri, her türlü sapkınlığa, sömürü ve istismara açık; cinsel şiddet, taciz, ensest ilişkiler, çocuk pornosu, teşhircilik ve sapıklık gibi birçok olumsuz unsuru sergilemektedir. Hemen hemen her gün internet kafeye gidenlerin yüzde 62’si günün 1-3 saatini, yüzde 22’si günün 4-5 saatini, yüzde 16’sı ise günün 5 saatinden fazlasını internet başında geçirmektedir.
Bilginin paylaşımı ve iletişimi konusunda, yeni ufuklar açan internet, yerinde kullanılmadığı durumlarda tehlikeli bir silaha dönüşmekte;bazıları için tutku düzeyini aşan internet, uyuşturucu bağımlılığı etkisini göstermektedir. Son yıllarda hızla çoğalan internet kafelerde, mevzuat ve denetim eksikliğinden dolayı belli bir standart oluşturulamadığından, söz konusu işletmeler modern bir tesisten çok, olabildiğince sağlıksız koşulların hüküm sürdüğü mekanlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bilimsel araştırmalar yapılan, ödevlerin hazırlandığı mekanlar olması gereken internet kafeler bu görevleri yerine getirmekten çok uzaktır. Çünkü, internette eğitim için ayrılan alanın yalnızca yüzde 6.69’u kullanılmaktadır. Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, doğru dürüst bir internet kültürümüz oluşmamış;bunun için de istenilen fayda tam sağlanamamaktadır. Çeşitli kampanyalarla, etkinliklerle internet kültürü verilerek gençler faydalı alanlara yönlendirilmelidir.
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı