Birden fazla evlilik
İslam dininde tek kadınla evlilik asıldır. İslam hukukunda, birden fazla kadınla evlilik caiz ise de, zaruretlerin ortaya çıkardığı istisnai bir durumdur. Bu, bir izin olmakla beraber, asla bir emir mahiyetinde değildir. İslamiyetten önce, evlenmede bir sayı tahdidi yoktu. Herkes istediği kadar kadın alabilmekte ve onların üzerinde her türlü tahakküm yapılmakta idi.
İslam dini geldiği zaman insanların davranışlarına, toplum hayatına ve insanoğlunun her türlü ilişkilerine ve davranışlarına ulvi bir ahenk getirdi. Bu cümleden olarak erkeklerin hususi hallerini ve fıtri kabiliyetlerini gözönüne alarak, bir erkeğin nihayet dörde kadar evlenebileceği hükmünü koydu. Bundan fazlasını yasakladı.
Kur'an-ı kerimde bu hususta mealen şöyle buyurulmaktadır: "Eğer yetim kızlar hakkında adaleti yerine getiremiyeceğinizden korkarsanız sizin için helal olan diğer kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikah edin. Şayet bu suretle de adalet yapamıyacağınızdan endişe ederseniz o zaman bir hanım ile yetinin" (Nisa 3 )
Görülüyor ki, İslam dini bu izni, yetim kızların malını, mehir ve benzeri hususlarla ilgili haklarını korumak gibi ahlaki ve sosyal zaruretleri dikkate alarak vermiş bulunmaktadır. Lohusalık, hamilelik, yaşlılık sebebiyle nesilden kesilmek gibi arızalar; kadını, kocasının tabii ve fıtri ihtiyaçlarını temin edemez hale getiriyordu. Bu gibi haller karşısında fuhşun yayılmasını önleyebilmek, nüfusun meşru bir şekilde artmasını temin etmek ve kadınları mahrumiyetten korumak için, bu izin verilmiş bulunuyordu.
Yüz binlerce erkeğin hayatına mal olan büyük savaşların dul bıraktığı kadınları ve yetim kalan çocuklarını düşünmek zarureti doğuyordu. Bunların maddi ve manevi ihtiyaçlarını dikkate alan İslam dini, birden fazla evliliğe müsade etmiş, izin vermiş bulundu.
Çok evliliğin ortaya çıkardığı mesuliyet ve yükümlülükler vardır. Bunların başında hanımlar arasında her bakımdan adaleti tatbik etmek zarureti gelmektedir. Bugünkü şartlarda, bu ortamda bu adaleti, huzuru sağlayabilmek hemen hemen mümkün değildir. Çünkü, evlenen her kadın çocuk sahibi olmak ister. Doğan çocuk kimin üzerine kaydettirilecek.
Toplumda ikinci evlilik hoş karşılanmadığı için, gizlilik içinde yapılıyor, ikinci hanım devamlı aşağılık hisse duyuyor ve devamlı üzüntü içinde bulunuyor. Ruh dengesi bozuluyor. Birinci hanımın da, haberi olduğunda ruh dengesi bozuluyor. Erkek ikisi arasında dengeyi, huzuru sağlamak için uğraşırken onun da dengesi bozuluyor. Üç beş dakikalık zevk safa için bu kadar dengeleri bozmaya değer mi?
Bu sebeple hanımları arasında adalet göstermeyecek bir erkeğin, birden fazla kadınla evlenmesinin caiz olmayacağı açıktır. Hatta alacağı kadının nafakasını temin etmeyecek ve haklarını gözetmeyecek ise, onun bir kadınla bile evlenmesi uygun görülmemiştir. Sözü özetlemek gerekirse, tek kadınla evlilik asıldır ve adaleti, huzuru sağlamak için daha elverişlidir.
İslam dini geldiği zaman insanların davranışlarına, toplum hayatına ve insanoğlunun her türlü ilişkilerine ve davranışlarına ulvi bir ahenk getirdi. Bu cümleden olarak erkeklerin hususi hallerini ve fıtri kabiliyetlerini gözönüne alarak, bir erkeğin nihayet dörde kadar evlenebileceği hükmünü koydu. Bundan fazlasını yasakladı.
Kur'an-ı kerimde bu hususta mealen şöyle buyurulmaktadır: "Eğer yetim kızlar hakkında adaleti yerine getiremiyeceğinizden korkarsanız sizin için helal olan diğer kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikah edin. Şayet bu suretle de adalet yapamıyacağınızdan endişe ederseniz o zaman bir hanım ile yetinin" (Nisa 3 )
Görülüyor ki, İslam dini bu izni, yetim kızların malını, mehir ve benzeri hususlarla ilgili haklarını korumak gibi ahlaki ve sosyal zaruretleri dikkate alarak vermiş bulunmaktadır. Lohusalık, hamilelik, yaşlılık sebebiyle nesilden kesilmek gibi arızalar; kadını, kocasının tabii ve fıtri ihtiyaçlarını temin edemez hale getiriyordu. Bu gibi haller karşısında fuhşun yayılmasını önleyebilmek, nüfusun meşru bir şekilde artmasını temin etmek ve kadınları mahrumiyetten korumak için, bu izin verilmiş bulunuyordu.
Yüz binlerce erkeğin hayatına mal olan büyük savaşların dul bıraktığı kadınları ve yetim kalan çocuklarını düşünmek zarureti doğuyordu. Bunların maddi ve manevi ihtiyaçlarını dikkate alan İslam dini, birden fazla evliliğe müsade etmiş, izin vermiş bulundu.
Çok evliliğin ortaya çıkardığı mesuliyet ve yükümlülükler vardır. Bunların başında hanımlar arasında her bakımdan adaleti tatbik etmek zarureti gelmektedir. Bugünkü şartlarda, bu ortamda bu adaleti, huzuru sağlayabilmek hemen hemen mümkün değildir. Çünkü, evlenen her kadın çocuk sahibi olmak ister. Doğan çocuk kimin üzerine kaydettirilecek.
Toplumda ikinci evlilik hoş karşılanmadığı için, gizlilik içinde yapılıyor, ikinci hanım devamlı aşağılık hisse duyuyor ve devamlı üzüntü içinde bulunuyor. Ruh dengesi bozuluyor. Birinci hanımın da, haberi olduğunda ruh dengesi bozuluyor. Erkek ikisi arasında dengeyi, huzuru sağlamak için uğraşırken onun da dengesi bozuluyor. Üç beş dakikalık zevk safa için bu kadar dengeleri bozmaya değer mi?
Bu sebeple hanımları arasında adalet göstermeyecek bir erkeğin, birden fazla kadınla evlenmesinin caiz olmayacağı açıktır. Hatta alacağı kadının nafakasını temin etmeyecek ve haklarını gözetmeyecek ise, onun bir kadınla bile evlenmesi uygun görülmemiştir. Sözü özetlemek gerekirse, tek kadınla evlilik asıldır ve adaleti, huzuru sağlamak için daha elverişlidir.
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı