Sanal Hayatlar
Kolay hayat ister olduk kolay... Sevgimizi, aşkımızı bile kolay yaşamak istiyoruz.. Bizi yormasın, zorlamasın, başımıza bela olmasın... İstediğimiz zaman olsun, onun dışında yok olsun.. Bir kumandanın ucunda olsun herşey, bir bilgisayarın düğmesinde, bir telefonun tuşlarında... Ulaşmak, yaşatmak, canlandırmak, hissetmek için çaba harcamayalım...
Sanal dünya giriverdi hayatımıza tam da bu günlerde, çok da işimize geldi. Sanal alemin, sanal insanları olduk hemen. Duygularımızdan korkar olduk... Hissetmek yok... Herşey bir yalan... Sanal alem değeri yok...
Düşünemedik ki kablonun diğer ucunda gerçek insanlar oturuyor...
dokunmaya
hissetmeye
göz göze gelmeye korkar olduk...
bir bilgisayar, bir msn, bir kamera herşey tamam...
İnsan başka ne isterki...
Böylesi daha güzel, sanal bir gerçeklikte sorumluluk duygusu yok, bağlanma yok, hesap vermek yok deyiverdik... Canın isterse varsın, istemezse yok... Ne güzel, tam bu çağın insanına göre...
Kolay işin, hangi yoldan elde edildiğinin hiç önemli olmadığı kolay paranın peşinde koştuğumuz, hayata direk tepeden başlamak istediğimiz bu günlerde, kolay seks, kolay ilişkilerde giriverdi usulca yaşantımıza..
Zora gelemiyoruz, gerçek ilişkiler sıkıyor biraz...
Biri azıcık duygularından söz ettiğinde birden itici oluveriyor, hemen pılımızı, pırtımızı toplayıp arkamıza bile bakmadan ordan uzaklaşıveriyoruz.. Neden peki, bünyemizde barındırdığınız şeyden kaçmak niye, yok saymak, derinlere göndermek...
Kimsenin gözüne gerçek anlamda bakmak istemiyoruz, korkuyoruz birilerinin gözlerine bakmaktan.
Mekanik hayatlar, mekanik ilişkiler, mekanik sevişmeler istiyoruz...
O kadar rahatladık ki artık.. sevmeye bile üşenir olduk... ben gelemem ama gelirsen de hayır demem...
burdayım, isteyen gelip alsın...
ben kılımı kıpırdatmam...
uğraşamam...
çaba harcayamam...
ama şöyle yakınlarımda olsan o başka...
aşk aramıyorum, sevgi aramıyorum,
ilişki aramıyorum
sadece seks arıyorum deyiverecek kadar bir yerlerde unuttuk duygularımızı, yitiriverdik insanı insan yapan ruhumuzu... Sevmekten korkar olduk…
Ne oldu bize, ne zaman, nerde kaybettik sevmeyi, kimlere bırakıverdik ruhumuzu, kimler acıttı canımıza da bu kadar acımasız oluverdik...
Ben uğraşamam ama sen buralarda olursan da hayır demem yani, diyecek kadar korkar olduk birşeylerin peşinde koşmaya.. Bencil oluverdik...
Birgün yalnız uyanmanın ne kadar korkutucu olacağı aklımıza hiç gelmiyor nedense.
Kendi doğamıza hasret yaşadığımızı bile anlayamadık…
Alara Yürekli
Sanal dünya giriverdi hayatımıza tam da bu günlerde, çok da işimize geldi. Sanal alemin, sanal insanları olduk hemen. Duygularımızdan korkar olduk... Hissetmek yok... Herşey bir yalan... Sanal alem değeri yok...
Düşünemedik ki kablonun diğer ucunda gerçek insanlar oturuyor...
dokunmaya
hissetmeye
göz göze gelmeye korkar olduk...
bir bilgisayar, bir msn, bir kamera herşey tamam...
İnsan başka ne isterki...
Böylesi daha güzel, sanal bir gerçeklikte sorumluluk duygusu yok, bağlanma yok, hesap vermek yok deyiverdik... Canın isterse varsın, istemezse yok... Ne güzel, tam bu çağın insanına göre...
Kolay işin, hangi yoldan elde edildiğinin hiç önemli olmadığı kolay paranın peşinde koştuğumuz, hayata direk tepeden başlamak istediğimiz bu günlerde, kolay seks, kolay ilişkilerde giriverdi usulca yaşantımıza..
Zora gelemiyoruz, gerçek ilişkiler sıkıyor biraz...
Biri azıcık duygularından söz ettiğinde birden itici oluveriyor, hemen pılımızı, pırtımızı toplayıp arkamıza bile bakmadan ordan uzaklaşıveriyoruz.. Neden peki, bünyemizde barındırdığınız şeyden kaçmak niye, yok saymak, derinlere göndermek...
Kimsenin gözüne gerçek anlamda bakmak istemiyoruz, korkuyoruz birilerinin gözlerine bakmaktan.
Mekanik hayatlar, mekanik ilişkiler, mekanik sevişmeler istiyoruz...
O kadar rahatladık ki artık.. sevmeye bile üşenir olduk... ben gelemem ama gelirsen de hayır demem...
burdayım, isteyen gelip alsın...
ben kılımı kıpırdatmam...
uğraşamam...
çaba harcayamam...
ama şöyle yakınlarımda olsan o başka...
aşk aramıyorum, sevgi aramıyorum,
ilişki aramıyorum
sadece seks arıyorum deyiverecek kadar bir yerlerde unuttuk duygularımızı, yitiriverdik insanı insan yapan ruhumuzu... Sevmekten korkar olduk…
Ne oldu bize, ne zaman, nerde kaybettik sevmeyi, kimlere bırakıverdik ruhumuzu, kimler acıttı canımıza da bu kadar acımasız oluverdik...
Ben uğraşamam ama sen buralarda olursan da hayır demem yani, diyecek kadar korkar olduk birşeylerin peşinde koşmaya.. Bencil oluverdik...
Birgün yalnız uyanmanın ne kadar korkutucu olacağı aklımıza hiç gelmiyor nedense.
Kendi doğamıza hasret yaşadığımızı bile anlayamadık…
Alara Yürekli
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı