Mona Rosa
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Rozâ siyah güller, ak güller
Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza bu gün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar
Açma pencereni, perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir ''Nişan yüzüğü'' bir kapı sesi
Seni hatırlatır her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ellerin, ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli olur bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin, ellerin ve parmakların
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyâna
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Akşamları gelir incir kuşları
Konarlar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak; kiminin sarı
Âh, beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları
Ki ben Mona Roza, bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O mâsum bakışlar su kenarında
Ki ben Mona Roza bulurum seni
..//..
Ne güzel seni bulmak, bütün yüzlerde
Sonra seni kaybetmek, hemen her yerde
Ne güzel bineceğin vapuru kaçırmak
Yapayalnız kalmak, iskelelerde
___________________________________/ (Yavuz Bülent Bakiler)
..//..
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev alev sardı her tarafımı
Artık, inan bana muhacir kızı
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin tâ içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Altın bilezikler; o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki can verir gülümsesen
Bir tüy ki kapalı geceye güne
Altın bilezikler; o kokulu ten
Mona Roza; siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza; siyah güller ak güller
VE MONA ROZA
Peygamber çiçeğinin, aydınlığında ara
Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi
Sırrımı söylüyorum vefâkâr balıklara
Onlar tutacak, bu dünyâda yerimi
Koy verip telli pullu saçlarını rüzgâra
Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi
Peygamber çiçeğinin, aydınlığında ara
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar gelsin rüyâna
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Mona Rosa yorumları
Misafir
16.03.2008ya ben dinlemek istiyorum ama birtürlü dinleyemedim
Misafir
15.10.2006bu şiirin bir hikayesi bir yerde şöyle aktarılmış:
..
Mona Roza hangi dilde bilmem ama Tek Gül anlamına gelir. Şimdi burada Sezai Karakoç bu şiiri neden, ne şartlarda yazdı sorusunun cevabını hatırladığım kadarıylen aktarmaya çalışacağım. Sezai Karakoç lisedeyken bir okul arkadaşına sevdalanır.. Fakat kendisini yakışıklı bulmadığı için ona bir türlü açılamaz.. Bir gün cesaretini toplayıp aşkını Muazzez Hanım' a arzeder..Fakat reddedilince çok üzülür.. Neyse okullar tatil olur..Muazzez hanım Geyve' de yazlıkta kalmaya başlar..Sezai Karakoç ta tam karşısındaki yazlığın bahçesinde bahçıvan olarak çalışmaya başlar..Her gün karşılıksız sevgi duyduğu sevgilisini seyreder..ona şiirler yazar..Mona Roza şiirinin her kıtasının baş harflerine dikkat edersek Muazzez Akkayam ismi ortaya çıkar..Neyse gel zaman git zaman..okul biter ve mezuniyet töreni yapılır..Mezuniyet törenindeyse Sezai Karakoç Mona Roza şiirini okur..Muazzez Akkaya ise tam karşısındadır.
Şiiri bittikten sonra bir alkış tufanı kopar..Herkes bir daha okuması için ısrar eder..ve tam 3 kez Sezai Karakoç bu şiiri ard arda okur.Sahneden tam ineceği sırada Muazzez Hanım koşarak yanına gelir..ve ona hala teklifinin geçerli olup olmadığını sorar..Sezai Karakoç kesinlikle hayır cevabı verince Muazzez Hanım bayılır.Ertesi gün ise Muazzez Hanım' ın intihar ettiği duyulur..Sezai Karakoç çok pişman olur..Şair hala evlenmemiştir.Misafir
11.10.2006hani bazı sözler vardır ya,hiç söylenmedik ama insan bazen bu söz lerdende birşey anlamaz.ama bu sözler hatın taaa içinden sesleniyor insana uzunlafın kısası dostlarım.bu şiir haayatımda duydugum en guzel şiir.beni cok etkıledi...
Ehven Ahfa
11.09.2006dinlemek için tıklayın
http://www.antoloji.com/siir/media/41/www_antoloji_com_332141_299.MP3
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı