Kararsızım

sürekli baska baska rolleri üslenip
üstümüze uygun kiyafet secerek dalýyoruz cemahat icine.
"yerine göre davranmasini bilmeli", buda basit bahanelerimizden biri, kendimiz olmaktan cýktýgýmýz bu yolda.
yüzüme karsý yüzün gülüyor,
peki ya dýs yüzeye cýkmamýs yüzün?
bazen gercekleri his edebiliyoruz,
samimiyetsizlik var bunca sevgi dolu sözlerde....
ama bazen....
ama bazen öyle usta oyuncular karsýna cýkýyor ki, güvendigin daglara kar yagýyor derler ya hani, iste bu yüzden güvenimi yitirdim.
sadece sözde kalan arkadaslýk, dostluk bana göre degil, ama tam sana göre!
niye mi?
sana soruyorum o zaman, arkadas, dost kelimesini ne kadar sýk kullanýyorsun?
bu sözlerinin arkasýnda bir maneviat bulabilirmyiim arkadas!

gecen gece tartýsmakdayken birden
acý gercek üstüme dogru yürüdü.
saygýyý bilirmisin?
ben bilirim sanmýstým, yanýlmýsým.
saygý büyüklerine karsi gelmemekmis (bu isterse güzel bir dille olsun), saygý düsüncelerini kendine sakla, dediklerime "sen daha iyi bilirsin" demekden ibadetmis, saygý basini kaldirmamakmis, saygý, dogruluk bana yalan söyle yeterki ben haklý cýkaým senden üstün oldugumu göreyim demekmis.
insanlarin bir kelimenin anlamini nasil degistirdiklerine bakýnca.....
sadece okumak yetmiyor, hayat okulunda sinifta kaldigimi anladim!
zaten maskeli yüzlere o kadar alýsýlmýs ki, hicbir tehlikenin farkýnda degiliz, cünkü zaten maskelerimizin ardýnda saklanmaktayýz!
simdi soruyorum, ne secenek kaldi?
yazarlik, yönetmenlik, yoksa aktörlük mü?
bir masal komedi yoksa trajik bir hikaye mi?
kendi kisiligimi oynamamda bir sakýnca var mi?
hani cok sahte kalir usta oyunculugun yaninda belki.
hep derin derin de yasamak gerekmiyor....
üstün körülük de olmali belkide.

KARARSIZIM!!!