Hatırlamak, Hediyeleşmek ve Mutlu Etmek
Hatırlanmayı kim istemez değerli dinleyenler. Doğum günümüz olduğunda dostlarımızın, eşimizin hatırlamasını bekleriz. Evlilik yıldönümümüz olduğunda da. Kandilllerde bayramlarda, hatırdan çıkmayı ise asla kabul edemeyiz. Kapılara diker gözlerimizi, bazen çetele bile tutarız kim geldi, kim gelmedi diyerek.
Eşler arasındaki en önemli şeydir hatırlanmak, belki de önemsenmekle eşdeğer tutulduğu için bu kadar manidar gelir özel günlerin hatırlanması. Aslında hatırlamak yanlızca cümlelerle ifade edilebilecekken bunu küçük bir heiye ile pekiştirmek, yanlızca eşinizi mutlu etmekle kalmayacak, evliliğinizin de daha mutlu geçmesini sağlayacaktır.
Peki hediye almak için özel günlere ihtiyacımız var mı? Bu sorunun cevabını biraz erteleyelim ve yeni bir soru yöneltelim size, bir arkadaş ziyaretine giderken küçük bir buket yaptırmak için arkadaşınızın doğum günü mü olması gerekiyor yoksa bunu bir nezaket, mü'mince bir davranış olarak mı görüyorsunuz? Akşam oturmalarına gittiğiniz aile dostlarınıza eliniz boş gitmek neden size bu denli ağır geliyor, yoksa gönüllerini alamamak mı sizi endişeye sevk ediyor veya sizin için yapacakları bunca zahmet için onlara teşekkür mü etmek istiyorsunuz?
Elbette bir nedene ihtiyacınız yok, çünkü insan sevdiklerini sevindirmek, mutlu etmek, mutlu görmek ister. Hayatınızı paylaştığınız eşiniz için de aynı şeyler geçerlidir. Sebepsiz ve bahanesiz hediyeler, küçük jestler onu da sizi de mutlu edecek önemli şeylerdir. Posta kutunuza onun için küçük bir not bırakın “nedensiz”. Eve dönüşünüzde tek bir çiçek alın “nedensiz”. Hanımlar da eşlerine çiçek alsınlar, çiçek yanlızca hanımlar için yaratılmamıştır. Gün içinde, işlerinzin arasında eşinizi arayıp hem bir dost, sevecen bir ses işitin gönlünüz açılsın, hem de kendi dost ve sevecen sesinizi duyurarak eşinize gülücükler hediye edin.
Hediye almanızın mümkün olduğu zamanlarda da gerçekten isteyeceği ve hoşlanacağı şeyleri düşünerek seçim yapın. Size armağan edlienler için ise, onun sizi sevindirmek için alındığını unutmamanızı tavsiye ederiz. Eğer eşiniz size bir parfüm almış ise onu bir köşeye bırakmayın, özellikle kullanın. Eğer bir giysi almışsa, fazla hoşlanmasanız bile fırsat buldukça giyin. Bunu yaparken, beni sevdiğin ve düşündüğün için teşekkür ederim demiş olursunuz.
Hediye seçerken çok değerli takılar, kıyafetler veya parfümler satın almak zorunda değilsiniz. Önemli olanın hediye değil, onun arkasındaki düşünce olduğunu unutmayın. Zaman zaman yazacağınız küçücük bir not, sevimli ve duygusal bir mektup eşiniz için çok daha değerli olacaktır.
Eşinize kendinizi, zamanınızı, ilginizi ve sevginizi her gün armağan edebilirsiniz. Sabahları eşinize “seni mutlu edebileceğim veya senin için yapabileceğim bir şey var mı” diye sorarak başlamanızın evliliğinizi nasıl etkileyeceğini tahmin edebiliyor musunuz?
Bu gün veya her gün veya sık sık eşiniz için, aslında kendi kendine yapabileceği bir şeyler yapın. Onun için alışveriş listesi hazırlayın, yürüyüşünde eşlik edin, çayını siz ikram edin, toplantı notlarını düzenleyin, veya ertesi gün giyeceklerini siz seçin....... Bunların hepsini eşiniz, eviniz, mutluluğunuz, aileniz ve çocuklarınız için yapın.
Eşler arasındaki en önemli şeydir hatırlanmak, belki de önemsenmekle eşdeğer tutulduğu için bu kadar manidar gelir özel günlerin hatırlanması. Aslında hatırlamak yanlızca cümlelerle ifade edilebilecekken bunu küçük bir heiye ile pekiştirmek, yanlızca eşinizi mutlu etmekle kalmayacak, evliliğinizin de daha mutlu geçmesini sağlayacaktır.
Peki hediye almak için özel günlere ihtiyacımız var mı? Bu sorunun cevabını biraz erteleyelim ve yeni bir soru yöneltelim size, bir arkadaş ziyaretine giderken küçük bir buket yaptırmak için arkadaşınızın doğum günü mü olması gerekiyor yoksa bunu bir nezaket, mü'mince bir davranış olarak mı görüyorsunuz? Akşam oturmalarına gittiğiniz aile dostlarınıza eliniz boş gitmek neden size bu denli ağır geliyor, yoksa gönüllerini alamamak mı sizi endişeye sevk ediyor veya sizin için yapacakları bunca zahmet için onlara teşekkür mü etmek istiyorsunuz?
Elbette bir nedene ihtiyacınız yok, çünkü insan sevdiklerini sevindirmek, mutlu etmek, mutlu görmek ister. Hayatınızı paylaştığınız eşiniz için de aynı şeyler geçerlidir. Sebepsiz ve bahanesiz hediyeler, küçük jestler onu da sizi de mutlu edecek önemli şeylerdir. Posta kutunuza onun için küçük bir not bırakın “nedensiz”. Eve dönüşünüzde tek bir çiçek alın “nedensiz”. Hanımlar da eşlerine çiçek alsınlar, çiçek yanlızca hanımlar için yaratılmamıştır. Gün içinde, işlerinzin arasında eşinizi arayıp hem bir dost, sevecen bir ses işitin gönlünüz açılsın, hem de kendi dost ve sevecen sesinizi duyurarak eşinize gülücükler hediye edin.
Hediye almanızın mümkün olduğu zamanlarda da gerçekten isteyeceği ve hoşlanacağı şeyleri düşünerek seçim yapın. Size armağan edlienler için ise, onun sizi sevindirmek için alındığını unutmamanızı tavsiye ederiz. Eğer eşiniz size bir parfüm almış ise onu bir köşeye bırakmayın, özellikle kullanın. Eğer bir giysi almışsa, fazla hoşlanmasanız bile fırsat buldukça giyin. Bunu yaparken, beni sevdiğin ve düşündüğün için teşekkür ederim demiş olursunuz.
Hediye seçerken çok değerli takılar, kıyafetler veya parfümler satın almak zorunda değilsiniz. Önemli olanın hediye değil, onun arkasındaki düşünce olduğunu unutmayın. Zaman zaman yazacağınız küçücük bir not, sevimli ve duygusal bir mektup eşiniz için çok daha değerli olacaktır.
Eşinize kendinizi, zamanınızı, ilginizi ve sevginizi her gün armağan edebilirsiniz. Sabahları eşinize “seni mutlu edebileceğim veya senin için yapabileceğim bir şey var mı” diye sorarak başlamanızın evliliğinizi nasıl etkileyeceğini tahmin edebiliyor musunuz?
Bu gün veya her gün veya sık sık eşiniz için, aslında kendi kendine yapabileceği bir şeyler yapın. Onun için alışveriş listesi hazırlayın, yürüyüşünde eşlik edin, çayını siz ikram edin, toplantı notlarını düzenleyin, veya ertesi gün giyeceklerini siz seçin....... Bunların hepsini eşiniz, eviniz, mutluluğunuz, aileniz ve çocuklarınız için yapın.
Hatırlamak, Hediyeleşmek ve Mutlu Etmek yorumları
Misafir
26.11.2008Hediye yaptırayım derken sıfırı tükettik
Titanik başta olmak üzere binlerce gemiyi azgın deniz sularına,
Petrol-bor-altın.. kıymetli ne varsa hepsini elin amerikasına,
Karaköy iskelesini boğazın derinliklerine,
Kocaa Osmanlı Topraklarını sömürgeci namussuzlara,
Beynimizi -kriz var- diyerek Avrupaya,
Cebimizdeki son harçlığımızı da Çin pazarına hediye ettik.
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı