Elhan-ı Şita

ir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
eşini gaib eyleyen bir kuş gibi kar
gibi kar
geçen eyyâm-ı nevbaharı arar...
ey kulûbün sürûd-i şeydâsu,
ey kebûterlerin neşideleri,
o baharın bu işte ferdâsı
kapladı bir derin sükûta yeri
karlar
ki hamûşâne dem-be-dem ağlar.
ey uçarken düşüp ölen kelebek
bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melek
gibi kar
seni solgun hadîkalarda arar.
sen açarken çiçekler üstünde
ufacık bir çiçekli yelpâze,
nâ'şun üstünde şimdi ey mürde
başladı parça parça pervâze
karlar
ki semâdan düşer düşer ağlar!
uçtunuz gittiniz siz ey kuşlar;
küçücük, ser-sefîd baykuşlar
gibi kar
sizi dallarda, lânelerde arar.
gittiniz, gittiniz siz ey mürgân,
şimdi boş kaldı serteser yuvalar;
yuvalarda -yetîm-i bî-efgân!-
son kalan mâi tüyleri kovalar
karlar
ki havada uçar uçar ağlar.
destinde ey semâ-yı şitâ tûde tûdedir
berk-i semen, cenâh-ı kebûter, sehâb-ı ter...
dök ey semâ -revân-ı tabiat gunûdedir-
hâk-i siyâhın üstüne sâfî şükûfeler!
her şahsâr şimdi -ne yaprak, ne bir çiçek!-
bir tûde-i zılâl ü siyeh-reng ü nâ-ümid...
ey dest-i âsmân-ı şitâ, durma, durma, çek.
her şâhsârın üstüne bir sütre-i sefîd!
göklerden emeller gibi rizan oluyor kar
her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar
bir bâd-ı hamûşun per-i sâfında uyuklar
tarzında durur bir aralık sonra uçarlar,

soldan sağa, sağdan sola lerzân ü girîzân,
gâh uçmada tüyler gibi, gâh olmada rîzân
karlar, bütün elhânı mezâmîr-i sükûtun,
karlar, bütün ezhârı riyâz-ı melekûtun.
dök kâk-i siyâh üstüne, ey dest-i semâ dök.
ey dest-i semâ, dest-i kerem, dest-i şitâ dök:
ezhâr-ı bahârın yerine berf-i sefîdi;
elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi.

Elhan-ı Şita yorumları

  • Image Description
    Misafir
    20.09.2012

    harika...

  • Image Description
    Misafir
    06.09.2011

    coook guzel...

  • Image Description
    Mâi Kelebek
    23.11.2006

    şiir eklenirken bir harfi eksik çıktı:)

    ..
    Kış Ezgileri anlamına gelen şiirin günümüz Türkçesine çevirisi şu şekilde:

    ..

    Kış Ezgileri

    bir beyaz titreyiş, bir dumanlı uçuş,
    eşini kaybeden bir kuş
    gibi kar
    geçen ilkbahar günlerini arar...
    ey kalplerin çılgın ezgileri
    ey güvercinlerin marşları,
    o baharın işte yarını bu:
    yeri derin bir sessizliğe kapladı
    karlar
    ki sessizce sürekli ağlarlar.
    ey uçarken düşüp ölen kelebek,
    bir beyaz melek kanadının saçağı
    gibi kar
    seni solgun bahçelerde arar
    sen açarken çiçek üstünde
    ufacık bir çiçekli yelpaze gibi
    ey ölü, şimdi senin cenazen üstünde
    parça parça uçmaya başladılar
    karlar.
    ki gökten durmadan ağlar gibi düşuyorlar.
    uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar
    küçücük, beyaz başlı baykuşlar
    gibi kar
    sizi dallarda, yuvalarda arar,
    gittiniz, gittiniz ey kuşlar,
    şimdi yuvalar baştan başa boş kaldı,
    yuvalarda - sessiz yetim kalan-
    son kalan mavi tüyleri kovalayan
    karlar
    havada ağlar gibi uçuşuyorlar.
    ev kış günlerinin gökyüzü
    yasemin yaprağı, güvercin kanadı, sabah bulutu senin elinde yığın yığındır,
    ey gök tabiatın özü uykudadır.
    kara toprağın üstüne bembeyaz çiçekler dök.
    her ağaçlık, şimdi yapraksız,çiçeksiz.
    bir gölgelik, siyahlık ve ümitsizlik yığınıdır.
    ey kış semasının eli, durma,
    her ağaçlığın üzerine beyaz bir örtü çek.
    kar emeller gibi gökten yağıyor,
    kar her tarafta hayalim gibi koşuyor.
    sessiz bir rüzgann saf kanadında uyuklarmış gibi
    bir aralık durup sonra uçuşuyorlar.
    soldan sağa, sağdan sola titreyerek ve kaçarak.
    bazen tüyler gibi uçuyor, bazen dökülüyorlar.
    karlar sessizlik ilahilerinin ezgileridir.
    melekler âleminin bahçelerinin çiçekleridir.

    ..

    elhan: farscada nagme.
    sita: arapcada kis.