BEN'SİZ BEN

Hayat ne garip,yıllar ne büyük değişiklikler yaratıyor yaşamlarda…

Bundan 15 yıl önce birisi bana,akşam saat 21:00’de,Beyoğlu’nda bir cafede üstelik araban bir otoparkta seni beklerken ,sen bir kağıda mutsuzluklarını karalayacaksın dese asla inanmazdım..Yani çelişkilerle dolu bulurdum bu öngörüyü..Akşam 21:00’de Beyoğlu’nda olacağım,bir arabam olacak otoparkta beni bekleyen,bir kafede çayımı yudumlayıp sigaramdan derin nefesler çekeceğim ve tüm bu güzelliklere sahipken bir yandan da önümdeki bir kağıda mutsuzluğumla ilgili cümleler karalayacağım???Şayet cümlenin ilk kısmı geçerliyse,mutsuz olmama imkan olamayacağını düşünürdüm..

Oysa olabiliyormuş…

Yani tüm bunları yaşarken 30 yaşındaysan ve hala yapayalnızsan olabiliyormuş..Etrafına baktığında,insanlar hep çift çiftse,mutluluktan gözleri ışıldıyorsa ve sen bir kağıda-kaleme sarılmaktan başka yapacak hiçbir şey bulamıyorsan,boş oturursan insanların onların konuştuklarını dinlediğini düşünüp rahatsız olacaklarından endişe ediyorsan ve yazarken sana bakan insanların sana acımasından imtina ettiğin için yüzüne yalandan bir tebessüm yerleştiriyorsan , gerçek anlamda yalnız ve mutsuzsun demektir…

Üstelik bu 30 yıllık hayatın boyunca yaşadığın tek anlamlı ilişki büyük bir hüsranla sonlanmışsa ve bu ilişkinin sonrasında tıpkı öncesinde olduğu gibi anlamlı hiçbir şey yaşamamışsan artık kendinden şüphe duymaya başlarsın..Anormalliğin sende olduğunu ya da çok büyük günahlarından dolayı Allah’ın seni sonsuza kadar yalnız kalmakla cezalandırdığını..

İster bilimsel,ister hümanist,ister ruhani açıdan sebepler yaratmaya çalış aslolan değişmeyen sonuçtur;yalnızsındır..

Sanki yeryüzünde her varlık sevilmeyi ve sevmeyi hak eder de,sen hak etmezsin..Bir lanet üzerine çökmüşcesine bedbaht ve çaresiz hissedersin kendini..Zaman zaman hayata başka yönlerden tutunmaya çalışırsın;güçlü olduğunu-kimseye ama kimseye ihtiyacın olmadığını,mutluluğu tek başına da yakalayabileceğini tekrarlayarak kendine..Ama her yeni hamlen sana en ufak tatmin duygusu yaşatamadan,yalnızlığını hiç ummadığın bir anda yüzüne çarpıverir..Bir kafeye girersin ya da restorana,tek başına olduğun için oturacak yer bulamazsın,sanki herkes ama herkes senin yalnızlığını biliyormuş gibi bu durumdan ötürü sana acıyan gözlerle bakıyor sanırsın ve başın önünde bir an önce çıkış kapısına ulaşmaya çalışırsın..

Oysa oturup düşündüğünde,kendine karşı tüm kapılarını açtığında,gururunu bir kenara bıraktığında,sevilmeye çok layık olduğunu söylerken bulursun kendini..Sen sonuna kadar hak ettiğini düşünürken sıcacık bir eli tutmayı o bir türlü tutmaz senin elini..Suretlerle yetinirsin böyle zamanlarda,aslının yerine koymaya çalışırsın..Suret olduğunu bile bile o elin sıcaklığına,o yüreğin sevgisine inandırmaya çalışırsın kendini cebren ve hile ile..İşte en büyük acıları da belki o zamanlarda yaşarsın aslında..Çünkü yalnız olmaktan çok daha acıdır birisiyle birlikteyken yalnız olmak..Ve maalesef bu katlanılmaz “birlikte yalnızlık”,şayet surete razı olduysan kaçınılmazdır..Yaşadıkların,yaşamayı hayal ettiklerin değildir ama hazır kırk yılda bir gönlün birisine düşmüşken,inandırmak istersin kendini öyle olduğuna..Kendin bile inanmazsın yetindiklerine,sırf yalnız olmamak adına,sen sen olmaktan çıkarsın..Ne değerlerin,ne etik,ne ahlak,ne prensipler hiç birini önemsemezsin bu zamanlarda..Hepsi yıllar boyunca senin yalnız ve mutsuz olmana sebep olmadılar mı??Bu yüzden kulaklarını ve gözlerini kapatırsın onların verdiği her türlü sinyale..Ama bu yapay mutluluk hiç ummadığın bir zamanda,sabun köpüğü gibi yok olur gider..Duymayan kulakların duymaya,görmeyen gözlerin görmeye başlar aniden..Limitlerini en başından bildiğin suretten,asıl olmasını beklemeye başlamışsındır çünkü..Ama mümkün değildir..Hiç mümkün olur mu bir suretin asıl olabilmesi??

Bir anda kendini yalnızlıkla-birlikte yalnızlık arasında bir tercih yapmak zorunda hissedersin..Gücüne güvenerek yalnızlığı seçersen şayet,bunalıma girersin..Surette olsa “birlikte yalnızlık” benim tercihim dersen,akşamına pişman olursun..Artık öyle bir noktaya getirmişsindir ki kendini,adını koyamadığın bu ruh hali,yalnızlıktan da “birlikte yalnızlıktan” da daha derinden kanatır seni..Çünkü artık daha öncesi gibi sadece karşı cinse,ilişkilere ve aşka olan inancın değil,kendine duyduğun inanç sarsılmıştır..Ne inandıklarını yaşayabiliyorsundur ne de yaşadıklarına inanabiliyorsundur..Aynaya baktığında,bir surete dönüştüğünü görmeye başlıyorsundur..Çıkış noktan olan yalnızlığı dahi özler hale gelmişsindir..Öfkelenirsin..En azından o zaman sen sen’din..Oysa “birlikte yalnızlık”ın ardından ortada sen’de kalmamıştır..Ses sana ait,görüntü tıpa tıp sana benzemektedir ama sanki içi boşaltılıp-doldurulmuş,duvar yerine hayatın bir yerine asılmış av hayvanlarına benzemişsindir..

Artık yine yalnızsındır,tek bir farkla;bu kez yalnızlığın öyle koyudur ki,sen bile yoksundur sen’in yanında..

Karanlık kuyular,derin dehlizler,unutulmuş mahsenler,yitik şehirler kadar yalnız…


2 yorum

bu yazinin sahibini merak

bu yazinin sahibini merak ettim dogrusu....duygusal bir yazi,tskler,.


"Sanki yeryüzünde her varlık sevilmeyi ve sevmeyi hak eder de,sen hak etmezsin".......

24.02.2008 - celin

teşekkürler celin....

teşekkürler celin....

25.02.2008 - BUTTERFLY EFFECT

Konular