Doğum sonrasında annelik

LOĞUSALIK SÜRECİ

Plasentanın çıkışıyla başlayan ve 6 hafta kadar süren loğusalık, tüm anneler için hassas bir dönemdir. Gerçekleşen doğum şekli ve doğum sonrasında evde gördüğünüz destek, uyum sürecinde yaşayacaklarınızı etkiler. Gerek normal gerekse sezaryenle yapılan doğum sonrasında 40 günlük loğusalık dönemini fırsat buldukça uyuyarak ve dinlenerek geçirmeniz gerekir. İmkanınız varsa ilk hafta bebeğinizin bakımını bir başkasına devretmeniz, hem kendi sağlığınız hem de sütünüzün çoğalması açısından çok önemlidir.

FİZİKSEL DEĞİŞİKLİKLER

Doğum sonrasında vücudunuzda olan değişiklikleri bilmeniz ve bu değişiklikler sırasında yapmanız gerekenleri uygulamanız, doğum sonrası ağrılarınızı azaltmaya yarar. Doğumdan sonra ilk 24 saat boyunca idrar yapmada güçlük yaşayabilirsiniz. Doğumdan birkaç gün sonra bile hala büyük abdest ihtiyacı duymayabilirsiniz. Anestezi ile doğum yapmışsanız bağırsak hareketlerinin başlaması zaman alabilir. Bu da sizi rahatsız edeceğinden, bağırsak hareketlerini tekrar düzenlemeniz için çaba harcamanız gerekir.

İster normal ister sezaryen doğum olsun, doğumdan kısa süre sonra hemen ayağa kalkıp dolaşmanız, bağırsak hareketlerinin çalışmasını kolaylaştırır. Bol bol su içip, lifli besinler yemelisiniz. Kuru kayısı, kuru incir, armut gibi besinler ve bol sıvı alımı bağırsak hareketlerinizi hızlandırır.

LOĞUSA KADININ PSİKOLOJİSİ

Yeni doğum yapan annelerin çoğu yorgun ve alıngan olur. Hormonların değişimine bağlı olarak bu tür duyguların yaşanması bilim adamları tarafından normal olarak kabul edilir. Doğum kolay bir olay olmadığından, annenin doğumdan sonra yorgun ve bitkin olması çok normaldir. Yeni doğum yapmış kadının hiçbir zaman normal hayatına dönemeyeceği düşüncesi üzerine bir de bebeğin sorumluluğu eklenince, psikolojik olarak bir çöküntü içine girmesi kaçınılmazdır. Bu noktada annenin yanında bir yakınının olması, ona çok yardımcı olacaktır. Zaten loğusa dönemindeki kadına 40 gün boyunca hiç iş yaptırmayıp, etrafında sürekli birilerini bulundurma adeti de buradan gelmektedir.

LOĞUSA KADININ EŞİYLE İLİŞKİLERİ

Yeni doğum yapmış kadın en çok eşine ihtiyaç duyduğu halde çoğu zaman erkekler, hayat arkadaşlarına karşı ilgisiz ve soğuk davranırlar. Bilinmeyen sebeplerden dolayı ortaya çıkan bu soğukluk eşler arasında ciddi sorunların doğmasına sebep olur. Hiç olmayacak kırgınlıkların yaşanmasını hızlandırır. Oysa ki kadın, bulunduğu hassas dönemden dolayı eşinin kendisiyle ve çocuğuyla normal zamankinden daha fazla ilgilenmesini ister.

Anne, annelik sevgisini hissetmemişse, doğumdan sonraki bu melankolik durum daha da artabilir. Kendisini kötü bir anne olarak hisseder. Her kadının bu duyguları yaşamayacağını da unutmamak gerekir. “Loğusalık depresyonu” dediğimiz durumda, anne normal hayatını devam ettiremeyecek derecede korku, keder, çaresizlik ve endişeye kapılabilir. Bu durum tedavi edilmezse daha kötü bir hal alabilir.

KENDİNİZİ İYİ HİSSETMEK İÇİN

Eşinizle ve bebeğinizle birlikte vakit geçirin.
Güzel kıyafetler giyip, günlük bakımınızı yapın.
İlk haftalar dinlenebilmeniz için bir yakınınızın yanınızda kalmasını isteyin.
Sizinle birlikte kalan yakınınıza bebeğinizi emanet ederek, eşinizle birlikte dışarıya çıkın. Bebekten ayrı geçireceğiniz saatler psikolojik olarak size iyi gelecektir.
Eşlerin birbirlerine karşı anlayışlı tavırlarıyla depresyon durumu kısa sürede atlatılabilir. Depresyon 2 haftadan uzun sürmüşse, uykusuzluk, iştah kaybı, umutsuzluk ve hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceği duyguları, intihar düşünceleri ve bebeğe yönelik bir saldırganlık varsa vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak gerekir.

İkinci bir gebelik, yeni doğum yapmış kadın için psikolojik bir travma olabilir. Annenin eski gücünü toplaması için en az 2 sene geçmesi gerekir. Geçen sürenin uzunluğu, çocuklarıyla daha iyi ilgilenmesi açısından da önemlidir.

ESKİ FORMUNUZA KAVUŞMAK

Hamileliğiniz boyunca 11-12 kilo almışsanız, doğumdan iki ay sonra eski kilonuza rahatlıkla geri dönebilirsiniz. 12 kilo ve üzerinde almışsanız, bunları vermek için biraz zamana ihtiyacınız olacaktır.

Doğumdan sonra eve dönen bir kadında hala hamile görüntüsü olabilir. Rahim 2 ay içinde gerçek boyutuna dönünce karındaki şiş görüntü kaybolur. Annenin gevşemiş karın kaslarını eski haline getirmek için bir takım egzersizlere ihtiyacı vardır.

Emziren annelerin, sütü çoğalsın diye fazla yemedikleri müddetçe eski formlarına dönmeleri çok daha kolay olur. Emzirme süresince diyet yapmanız önerilmez fakat yağlı, karbonhidratlı ve unlu besinlerden uzak durulmalıdır. Sütü artırıcı yiyeceklerden fazla miktarda tüketilmesinde bir sakınca yoktur.

Eski kiloya dönülse de karın bölgesinde yer alan sarkmış kasları sıkılaştırmak için egzersizlere ihtiyaç vardır. Doğumdan 24 saat sonra, anneyi yormayacak küçük yatak egzersizlerine başlanabilir. İdrarı bir miktar tutup, daha sonra bırakmak suretiyle yapılan egzersiz de bir çeşit kasları güçlendirme hareketidir. Bu hareket sezaryenliyken de yapılabilir.

DOĞUM SONRASI YAPILABİLECEK EGZERSİZLER

AYAK PEDALI
Bu egzersizi doğumun birinci gününden itibaren sezaryenli olsanız da her saat başı yapabilirsiniz. Yatarken ayak bileğinizi öne arkaya doğru bükmek kan dolaşımını artırarak, şişmelere iyi gelir.

DERİN SOLUK ALMA
Yatarken eller karnın üzerine konulup, burundan derin bir soluk alınır. Birkaç saniye durduktan sonra, alınan soluk ağızdan verilirken karın kasları sıkılır. Bu hareket dakikada 2-3 kez tekrar edilebilir.

DOĞUMDAN 2 HAFTA SONRA YAPILABİLECEK EGZERSİZLER

MEKİK ÇEKME
Sırt üstü yatarak kollar yanlara uzatılır. Dizler, ayaklar zemine paralel olarak temas edene kadar bükülür. Nefes alınıp karın gevşetilir. Baş yavaşça zeminden kaldırılırken nefes verilir. Baş indirilirken nefes alınır. Böylece karın kaslarınız güçlenir.

BACAK KAYDIRMA
Sırt üstü yatarak dizler hafif şekilde bükülür. Nefes alındıktan sonra sağ bacak, bükük pozisyondan düz pozisyona getirilir. Nefes dışarı verilip, tekrar bacak bükülür. Her iki ayağın zeminde ve gevşek bir halde durduğundan emin olunur.