Kadın-erkek mukayesesi
Kadın erkekten akıllı mıdır? Erkek mi kadın mı üstündür? gibi tartışmalar günümüzde çok yapılmaktadır. Bu yanlış ve yersiz bir tartışmalardır.
Mühendis mi akıllı, avukat mı akıllı demek gibi bir şeydir. Avukattan akıllı mühendis, mühendisten akıllı avukat olur. Erkekten akıllı kadın çoktur. Cinsleri, vasıfları farklı olanlar arasında mukayese olmaz. Mesela elma armuttan veya armut elmadan iyidir denmez. Çünkü cinsleri farklıdır. Onun için elma ile armut toplanmaz denir.
Yüz kiloluk pehlivan ile elli kiloluk pehlivanı birbiriyle güreştirmiyorlar. Her pehlivan, kilosundaki pehlivanlarla güreşiyor. Ağır sıkletteki bir pehlivan, rakiplerine yenilse, fakat elli kilodaki bütün pehlivanları yense madalya alamaz. Aynı cinsler arasında bile ba'zı vasıflar aranıyor.
Çalışan kadınların maaşını öğrenmek üzere, Amerika'dan iki kişi gelse, birisi, bakanlık yapan bir kadının maaşını öğrense, öteki de yeni işe giren ilkokul mezunu bir kadının maaşını öğrense, verecekleri rapor elbette birbirinden çok farklı olur. İşçi kadının maaşı ile, bakan olan kadının maaşı mukayese edilmez.
Kadınla erkek mukayese edilerek, "Kadın doğum yapıyor, erkek yapmıyor, böyle eşitlik olmaz" denemez. Allahü teâlâ, kadını, erkeği ayrı işler için yaratmıştır. Fiziki yapısı birbirine benzemez. Birbirine benzemiyen iki şey, birbiri ile mukayese edilmez. Bir erkek kalkıp da, "Madem kadın-erkek eşitliği vardır, ne diye kadınlar da bizim gibi yerin altında, kömür ocaklarında, maden ocaklarında çalışmıyor?" dememelidir. Çünkü kadının bünyesi buna müsait değildir. Ba'zı ülkelerde, kadın böyle zor işlerde çalıştırılıyorsa da, bu bir hak değil, kadına zulümdür. Herkese, bünyesine uygun iş verilmelidir!
Cenab-ı Hak, kadını da, erkeği de her işe elverişli olarak yaratmamıştır. Kadının boksör, güreşçi olmaması onun değerini düşürmez. Limonun ekşi olması limon için bir eksiklik değildir. Çünkü limon ekşiliği için alınır. Cenab-ı Hak da kadını ağır işler yapmaya elverişli olarak yaratmamıştır.
Kadın ile erkek iki ayrı cinstir. Elma ile armut mukayese edilmediği gibi, bunların da birbirine üstünlüğü söz konusu olmaz. Ancak vasıfları eşit olan iki şey arasında kıyaslama yapılır. Vasıfları farklı olan şeyler arasında kıyaslama olmaz. Mesela vapur, uçak ve otobüs binek vasıtası olduğu halde, birinin diğerine üstünlüğü söylenemez. Uçak, denizde yüzemediği için vapurdan aşağı sayılmaz. Vapur, karada gitmediği için bisikletten aşağı olduğu söylenemez. Vapur başka bir vapurla, uçak başka bir uçakla mukayese edilebilir. İkisi de kara vasıtası olduğu halde, bir tankla bir taksi mukayese edilemez.
Tank taksi kadar hızlı gitmediği için aşağı kabul edilemez. Herbirinin vazifesi ayrıdır.
Boksta iki kadın, ancak bir erkek kadar dövüşebilir" dense, bu, kadına hakaret olmaz. Cenab-ı Hak, kadını akıl ve beden yönünden erkeğe göre farklı yaratmıştır. Akıllı kadın yarattığı gibi, deli erkek de yaratmıştır. Kadınların da, erkeklerin de akılları aynı değildir. Biri kalkıp da, (Ya Rabbi insanların aklını niçin eşit yaratmadın?) diyemez. Yaratıcı sorguya çekilemez.
Bu bakımdan kadınla erkek, birçok bakımdan mukayese edilemez, ikisi arasında her bakımdan bir eşitlik sözkonusu olamaz. İki erkek arasında her yönden eşitlik olmadığı gibi, iki kadın arasında da farklılıklar vardır.
Kadınla erkeğin eşit olmasında direnen ilericiler, Allahü teâlânın yapdığı anatomik ve fizyolojik eşitsizliği de düzeltseler ya! Bir horoz, sekiz-on tavuğu idare eder. Fakat bir tavuk sürüsü içinde iki horoz bir arada bulunamaz. Hayvanatın hemen hepsinde de böyledir. Koyun yetişdirmekle geçinen insanlar, sürünün içinde birkaç koç bulundurarak, fazlasını keser veya satarlar.
Kadın ile erkek arasında her bakımdan eşitlik yokdur. Kadın, yalnız erkeği kendine çekecek kuvveti ile te’sir edebilir. Birçok işlerde, hep erkekden aşağıdadır. Dünyanın her yerinde, kadın süslenmek ister. Ne kadar muhterem olsalar, kıymetli bir eşya gibi, başkalarına aid olmak durumundadırlar.
Güzel görünmek arzusunu hiçbir şeye feda edemeyen kadınlar, kendilerini erkeklerin ve erkekler arasında da seçilmiş olanların mükafatı gibi görürler. Ba’zı memleketlerde kadınlara verilen haklar, ya’ni erkeklerle müsavi tutulmaları, yaratılışdaki noksanlıklarını gideremez.
Erkeğin beyni, kadın beyninden büyük ve daha ağır olduğu halde, köylerde kadınlar erkek gibi ve onlardan daha çok çalışırlar. Fakat bu çalışmaları, onları hakim ve amir yapamamışdır. Kur’an-ı kerimde, erkeklerin kadınlardan üstün olduğu bildirilmişdir. Allahü teâlâ, erkekleri kadınlardan kuvvetli ve hakim yaratmışdır.
Dünyaya gelecek çocuğun anası ve babası daha ziyade oğlan olmasını isterler. Bu da, erkeğin hayatda bir dayanak, bir kuvvet ve kadının bir noksanlık olduğunu göstermekdedir. Kadının, ne yaparsa yapsın, bir senede ancak bir çocuğu olur. Erkeğin buradaki fe’aliyyeti hududsuzdur. Bir erkek, bir sene içinde kadınlarının sayısında çocuk babası olabilir. Bu çocukların babası ve anaları da bellidir. Çocuk yetiştirme bakımından bir erkek, adeta yüzlerce kadına bedeldir.
Kadın ne kadar güzel olsa, yine erkeğe karşı matlub mevki’inde görünmekden vaz geçmez. Hayası azalmış olanlar, kadınlığı ticaret malı haline getirir. Demek ki, kadın erkekden daha çekingendir. Bu çekingenlik, şehvetlerinin azlığından değil, hislerini gizlemeğe erkeklerden fazla muktedir olmalarındandır. Kadınlarda şehvet daha fazla olduğu gibi, hayaları da erkeklerden daha fazladır. Hayası azalan kadın bile, genelevde oturur. Onun ayağına kadar gelen, üstelik para da veren erkekdir. Dünyanın hiçbir yerinde, müşterileri kadın olan, sermayeleri erkek olan bir genelev yokdur.
Mühendis mi akıllı, avukat mı akıllı demek gibi bir şeydir. Avukattan akıllı mühendis, mühendisten akıllı avukat olur. Erkekten akıllı kadın çoktur. Cinsleri, vasıfları farklı olanlar arasında mukayese olmaz. Mesela elma armuttan veya armut elmadan iyidir denmez. Çünkü cinsleri farklıdır. Onun için elma ile armut toplanmaz denir.
Yüz kiloluk pehlivan ile elli kiloluk pehlivanı birbiriyle güreştirmiyorlar. Her pehlivan, kilosundaki pehlivanlarla güreşiyor. Ağır sıkletteki bir pehlivan, rakiplerine yenilse, fakat elli kilodaki bütün pehlivanları yense madalya alamaz. Aynı cinsler arasında bile ba'zı vasıflar aranıyor.
Çalışan kadınların maaşını öğrenmek üzere, Amerika'dan iki kişi gelse, birisi, bakanlık yapan bir kadının maaşını öğrense, öteki de yeni işe giren ilkokul mezunu bir kadının maaşını öğrense, verecekleri rapor elbette birbirinden çok farklı olur. İşçi kadının maaşı ile, bakan olan kadının maaşı mukayese edilmez.
Kadınla erkek mukayese edilerek, "Kadın doğum yapıyor, erkek yapmıyor, böyle eşitlik olmaz" denemez. Allahü teâlâ, kadını, erkeği ayrı işler için yaratmıştır. Fiziki yapısı birbirine benzemez. Birbirine benzemiyen iki şey, birbiri ile mukayese edilmez. Bir erkek kalkıp da, "Madem kadın-erkek eşitliği vardır, ne diye kadınlar da bizim gibi yerin altında, kömür ocaklarında, maden ocaklarında çalışmıyor?" dememelidir. Çünkü kadının bünyesi buna müsait değildir. Ba'zı ülkelerde, kadın böyle zor işlerde çalıştırılıyorsa da, bu bir hak değil, kadına zulümdür. Herkese, bünyesine uygun iş verilmelidir!
Cenab-ı Hak, kadını da, erkeği de her işe elverişli olarak yaratmamıştır. Kadının boksör, güreşçi olmaması onun değerini düşürmez. Limonun ekşi olması limon için bir eksiklik değildir. Çünkü limon ekşiliği için alınır. Cenab-ı Hak da kadını ağır işler yapmaya elverişli olarak yaratmamıştır.
Kadın ile erkek iki ayrı cinstir. Elma ile armut mukayese edilmediği gibi, bunların da birbirine üstünlüğü söz konusu olmaz. Ancak vasıfları eşit olan iki şey arasında kıyaslama yapılır. Vasıfları farklı olan şeyler arasında kıyaslama olmaz. Mesela vapur, uçak ve otobüs binek vasıtası olduğu halde, birinin diğerine üstünlüğü söylenemez. Uçak, denizde yüzemediği için vapurdan aşağı sayılmaz. Vapur, karada gitmediği için bisikletten aşağı olduğu söylenemez. Vapur başka bir vapurla, uçak başka bir uçakla mukayese edilebilir. İkisi de kara vasıtası olduğu halde, bir tankla bir taksi mukayese edilemez.
Tank taksi kadar hızlı gitmediği için aşağı kabul edilemez. Herbirinin vazifesi ayrıdır.
Boksta iki kadın, ancak bir erkek kadar dövüşebilir" dense, bu, kadına hakaret olmaz. Cenab-ı Hak, kadını akıl ve beden yönünden erkeğe göre farklı yaratmıştır. Akıllı kadın yarattığı gibi, deli erkek de yaratmıştır. Kadınların da, erkeklerin de akılları aynı değildir. Biri kalkıp da, (Ya Rabbi insanların aklını niçin eşit yaratmadın?) diyemez. Yaratıcı sorguya çekilemez.
Bu bakımdan kadınla erkek, birçok bakımdan mukayese edilemez, ikisi arasında her bakımdan bir eşitlik sözkonusu olamaz. İki erkek arasında her yönden eşitlik olmadığı gibi, iki kadın arasında da farklılıklar vardır.
Kadınla erkeğin eşit olmasında direnen ilericiler, Allahü teâlânın yapdığı anatomik ve fizyolojik eşitsizliği de düzeltseler ya! Bir horoz, sekiz-on tavuğu idare eder. Fakat bir tavuk sürüsü içinde iki horoz bir arada bulunamaz. Hayvanatın hemen hepsinde de böyledir. Koyun yetişdirmekle geçinen insanlar, sürünün içinde birkaç koç bulundurarak, fazlasını keser veya satarlar.
Kadın ile erkek arasında her bakımdan eşitlik yokdur. Kadın, yalnız erkeği kendine çekecek kuvveti ile te’sir edebilir. Birçok işlerde, hep erkekden aşağıdadır. Dünyanın her yerinde, kadın süslenmek ister. Ne kadar muhterem olsalar, kıymetli bir eşya gibi, başkalarına aid olmak durumundadırlar.
Güzel görünmek arzusunu hiçbir şeye feda edemeyen kadınlar, kendilerini erkeklerin ve erkekler arasında da seçilmiş olanların mükafatı gibi görürler. Ba’zı memleketlerde kadınlara verilen haklar, ya’ni erkeklerle müsavi tutulmaları, yaratılışdaki noksanlıklarını gideremez.
Erkeğin beyni, kadın beyninden büyük ve daha ağır olduğu halde, köylerde kadınlar erkek gibi ve onlardan daha çok çalışırlar. Fakat bu çalışmaları, onları hakim ve amir yapamamışdır. Kur’an-ı kerimde, erkeklerin kadınlardan üstün olduğu bildirilmişdir. Allahü teâlâ, erkekleri kadınlardan kuvvetli ve hakim yaratmışdır.
Dünyaya gelecek çocuğun anası ve babası daha ziyade oğlan olmasını isterler. Bu da, erkeğin hayatda bir dayanak, bir kuvvet ve kadının bir noksanlık olduğunu göstermekdedir. Kadının, ne yaparsa yapsın, bir senede ancak bir çocuğu olur. Erkeğin buradaki fe’aliyyeti hududsuzdur. Bir erkek, bir sene içinde kadınlarının sayısında çocuk babası olabilir. Bu çocukların babası ve anaları da bellidir. Çocuk yetiştirme bakımından bir erkek, adeta yüzlerce kadına bedeldir.
Kadın ne kadar güzel olsa, yine erkeğe karşı matlub mevki’inde görünmekden vaz geçmez. Hayası azalmış olanlar, kadınlığı ticaret malı haline getirir. Demek ki, kadın erkekden daha çekingendir. Bu çekingenlik, şehvetlerinin azlığından değil, hislerini gizlemeğe erkeklerden fazla muktedir olmalarındandır. Kadınlarda şehvet daha fazla olduğu gibi, hayaları da erkeklerden daha fazladır. Hayası azalan kadın bile, genelevde oturur. Onun ayağına kadar gelen, üstelik para da veren erkekdir. Dünyanın hiçbir yerinde, müşterileri kadın olan, sermayeleri erkek olan bir genelev yokdur.
Kadın-erkek mukayesesi yorumları
Misafir
19.12.2010Bence anlatmak istediğinizi çook karışık anlatmışsınız yani sölemek istediğiniz aynı ama bin defa dile getirmişsiniz. Böle olması biraz gereksiz kılmış yazının bir kısmını..
Ama genel anlamda iyi yazmışsınız..Misafir
10.01.2009başlangıçta güzel başlanmışsınız ancak sonuna doğru saçmaladığınız bariz.önemli olan kimin üstün olduğu değildir.Allah katında olan üstünlüğümüz önemlidir.
Misafir
08.02.2008Dünyanın hiçbir yerinde, müşterileri kadın olan, sermayeleri erkek olan bir genelev yokdur.
YAZMIŞSINIZ tamam doğrudur fakat burda biraz gurur kırmıyor musunuz ?
Bütün söylediklerinize katılıyorum %99 da haklısınız fakat en son cümle bana çok itici geldi
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı