Giriş

Hiç bir sülünü kıskandığınız oldu mu? Evet, ben bundan birkaç ay önce böyle bir duyguya kapıldım. Soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvan türlerinin koruma altına alındığı ve çoğalmalarına yardımcı olmaya çalışılan Manvell Hayvanat Bahçesi´nde çok az rastlanan bir sülün türü gördüm. Kafesinin üzerindeki bilgiyi okuduğumda, içimde bir kıskançlık duygusu kabardı. Bu şanslı kuşa, yanına geçici olarak başka yavrular konarak, "annelik becerilerini geliştirmesi için fırsat tanınıyordu. Yazıyı okur okumaz kocama döndüm ve "Bu, hiç de adil değil! Ben annelik hakkında her şeyi kızlarım Susie ve Laura üzerinde, deneyerek öğrenmek zorunda kaldım!" dedim.

Bu kitapta "yeterince iyi" anne baba olamama ile ilgili endişelerinizi ortadan kaldırabilmeyi amaçlıyorum. Yıllardır hızla değişen, karmaşık ve sürekli bir yarışın hüküm sürdüğü dünyamızda bir başka türün soyunun tükenmesi söz konusu: Kendine güvenen anababalar! Çok doğal bir biçimde ve fazla bir çaba harcamaksızın, kendine güvenen, mutlu ve kendine yeten çocuklar yetiştirebilen, rahat ve suçluluk duygusu duymayan anababalar. Belki, siz de benim gibi, hep ya bir şeyleri doğru yapıp yapmadığı konusunda endişe duyan ya da genellikle hata yaptığı için suçluluk duygusuna kapılan ana-babalardansınız.

Acaba bu konuyu biraz abartıyor muyuz? Çocuk psikolojisi ile ilgili ve "yeterince" iyi anababa olma konusundaki umutlarımızı yok eden özel ana baba dergilerinin tümünü yakmalı mıyız?

Hayır, elbette hayır. Çünkü, hiçbir şeyi umursamayan mağara devrindeki anababa imajı bazen çok akla yatsa da, her şeyin eskiye dönmesinden ne çocukların, ne de anababaların bir yarar sağlayacağına inanmıyorum. Bu kitabı okumak üzere elinize aldığınıza göre, sizlerin de Allah´ın geliştirmemiz için bize verdiği aklı kullanarak, onların mutluluğu için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerektiği gibi bir sorumluluğu kabul ettiğinizi düşünüyorum.

Zaman zaman çocuklarımızın kendilerine güven duymadıklarını farkettiğimizde, biz anababalar kendimizi suçlu ve biraz da eli kolu bağlı hissederiz, işte, bu kitapta bu tür durumlarda kullanabileceğiniz birtakım öneriler ve stratejiler bulacaksınız. Örneğin, çocuklarınız aşağıda söz edeceğim belirtileri gösterebilirler:

- Parmak emmek ya da yatak ıslatmak gibi "bebeksi alışkınlıklar" çok uzun sürebilir.
- Yardım istemekten utandığı ya da kendini çok yalnız hissetttiği için okulda başarısı düşebilir.
- Yaptığı her işi çok önemseyip, her şeyin eksiksiz olmasını isteyebilir.
- Evinin veya yaşadığı mahallenin güvenli ortamından ayrılmak istemeyebilir.
- Herhangi bir konuda karar vermekte ya da fikrini belirtmekte zorlanıyor olabilir.
-. Birtakım endişeler, korkular, fobiler ya da saplantılar nedeniyle hareketsiz hale gelebilir.
- Geceleri kâbus görerek uyanabilir.
- Sosyal ortamlarda çok utangaç davranıyor olabilir.
- Eleştirilere ve alaylara karşı aşırı duyarlı davranabilir.
- Baş ağrısı, bulantı ya da ciltte döküntü gibi stresten kaynaklanan fiziksel semptomlar gösterebilir.
- Gösteriş yapmaktan ya da yaşça kendinden küçükleri rahatsız etmekten hoşlanabilir.
- Sürekli başkalarını kıskanabilir.
- Övgüleri reddedip, kendini küçümseyebilir.
- iştah kaybı ya da aşırı yeme isteği olabilir.

Bu tür sorunlarla başa çıkabilmek (ya da bu tür sorunların çıkmasını önleyebilmek) için yardıma ve rehberliğe gereksinim duyan ana-babaların sayısının tahminlerin çok üstünde olduğunu bilmeme karşın, bu kitabı yazıp yazmamak konusunda bazı kuşkularım oldu. Bu kuşkularımdan ilki, hem yazar, hem de bir anne olarak kendi hatalarımın farkında olmamın, okuyucularımı fazlasıyla rahatlatması olasılığıydı, ikincisi ise, anababalık konusunda birtakım yanlış inanışlarla ilgili bir çalışma yapıyordum ve bu inanışların anababaların çocuklarını yetiştirirken insiyatif kullanmalarını engellediğine inanıyordum. Fakat sonunda, ideal bir dünyada sülünlerin analık eğitimine, insanların da bu tür kitaplara gereksinimleri olmadığına, ama yine de kişisel ve mesleki görüşlerimi sizlerle paylaşmamam için hiçbir neden olmadığına karar verdim.

Bu kitaptan kimler yararlanabilir?

Kaynak olarak kullanabileceğiniz bu kitabı, çocuklarının, kendine güvenen insanlar olmasında daha etkin olmaya, kişiliklerinin gelişmesinde yapıcı ve uygulamalı çalışmalara istekli olan anababalar için yazdım.

Kitapta pek çok ipucu ve prensip olmasına karşın, bunların hiçbirinin mekanik bir aletin kullanım kılavuzundaki bilgiler gibi kullanılmaması gerekiyor.

Bu kitabı ayrıca, anababanın yerini alan (in loco parents - anne ya da babanın yeni eşi, büyükanne ve büyükbabalar, çocuk bakıcıları, öğretmenler vb.) pek çok kişinin de okumaktan zevk alacağına inanıyorum. Aynı zamanda, anababalık becerileri konusunda eğitim veren kişilerin de yararlanması söz konusudur.

Kitabın ikinci yarısındaki konuların (örneğin, başarılı iletişim kurma ve kendini iyi ifade edebilme ile ilgili bilgiler) büyük çocukların da ilgisini çekeceğinden eminim.

Bu kitapta ne tür bilgiler bulacaksınız?

• Özgüvenin (kendine güven) anlamının net olarak açıklaması ve çocuklara hem mutlu bir insan olmalarında, hem de kişisel potansiyellerinden tam olarak yararlanabilmelerinde özgüvenin nasıl bir olanak sağlayacağı,

• Çocuğun özgüveninin gelişimini etkileyen anababası, ailesi ve evi ile ilgili niteliklerin neler olduğu,

• Anababalar çocuklarının özgüvenli bireyler olmasını ya da özgüvenlerinin daha da sağlamlaşmasını istiyorlarsa, kullanacakları dil ve almaları gereken önlemlerle ilgili öneriler,

• Çocuklara iletişim kurma, kendilerini iyi ifade edebilme ve duygularıyla başa çıkabilme gibi yararlı birtakım sosyal becerileri kazandırma konularında öneriler,

• Olumsuz bir tavır takınmadan, sorunlar ve anlaşmazlıklarla başa çıkabilmek için kullanılacak bazı stratejiler,

• Çocukların evden dış dünyaya geçiş sürecini başarılı bir şekilde tamamlayabilmeleri için yardımcı olacak bazı ipuçları,

• Anababaların bu kitaptan öğrendiklerini pekiştirmek ve önerileri eyleme dökebilmelerini sağlamak amacıyla kullanabilecekleri bir alıştırma programı.

Bu kitabı nasıl kullanacaksınız?

Az önce de belirttiğim gibi, bu kitap dışarıdan yardım almadan tek başınıza uygulayabileceğiniz bir program olarak tasarlanmıştır. Azami biçimde yararlanabilmeniz için, bu kitabı önce baştan sona çabucak okumanız, sonra tekrar başa dönüp, yavaş yavaş, verdiğim alıştırmaları yaparak ve önerileri uygulayarak ikinci bir kez okumanız gerektiğini düşünüyorum.

Eğer yalnız yaşayan bir insan değilseniz, ideal olan, kitabı eşinizle birlikte okumanızdır. Eşlerin anababalık konusunda kesin bir fikir birliğine varması çok ender rastlanan bir durumdur ve bunun, hem ana-babalar, hem de çocukları tarafından kabul edilmesi ve herkesin birbirinin fikrine saygı göstermesi gerekir. Bu kitaptaki programın birlikte uygulanması, anne babaya tartışma fırsatı verecek ve ortaklaşa uygulayacağınız stratejiler ve yaklaşımlar konusunda fikir birliğine varmanızı sağlayacaktır.

Bu kitap, yetenekleri ve yaşları birbirinden farklı olan çocuklar amaçlanarak yazıldığı için, zaman zaman konuları yorumlamak ve alıştırmaları sizin, çocuklarınızın ve yaşadığınız kültürün gereksinimlerine göre uyarlamak zorunda kalabilirsiniz.

Bu kitaptan çocuklarınızın büyüme sürecinde, zaman zaman başvuracağınız bir kaynak kitap olarak yararlanacağınızı umuyorum. Ancak, unutmayın ki, gereksinimlerinize göre uyarlamanız gereken pek çok konu olacaktır.