Sorumluluk duygusu gelişmemiş babalar
Sorumluluklarımız bizi hayata taşıyan ve yaşamı anlamlandırmamıza neden olan kimi zaman pozitif, kimi zaman da negatif yüklerimizdir. Sorumluluk duygusu çocuğa daha çok küçükken aşılanması gereken bir duygudur. Çünkü çocuk tüm yaşamı boyunca bu duygusu sayesinde ya başarılı ve mutlu olacak ya da başarısız olup yakınlarını mutsuz edecektir.
Sorumluluk duygusu gelişmemiş pek çok baba olduğunu biliyoruz. Bu babaların kişilik yapılarım incelediğimizde, sorumluluk almayı sevmeyen, sorumluluktan kaçan, sorumluluklarını başkalarının üzerine atmayı alışkanlık edinen erkeklerle karşılaşıyoruz. Sorumluluk duygusundan yoksun olan babalar doğal olarak çocuklarıyla ilgili de hiçbir sorumluluğu almazlar. Çocuklarına ilişkin tüm sorumluğu eşlerine yüklerler.
Yeni doğan bebeklerinin bakımıyla ilgili hiçbir görev yükünmezler. Anne geceler boyu bebekle ilgilenirken onlar mışıl mışıl uyurlar ve bundan asla rahatsız olmazlar. Bebeğin mamasını yapmak, gazını çıkarmak ya da bebekle ilgilenmek onlara Çok uzak davranışlardır.
Bu babalar çocukları büyüdüğünde de çocuklarına ilişkir sorumluluklardan kaçarlar. Çocuk hastalandığında doktora götürmek, çocuğu okula götürmek, veli toplantılarına katılmak çocuğun herhangi bir sorunuyla ilgilenmek onların da görevi! değildir sanki. Tüm bunları anne tek başına yapmaya çalışır.
Sorumsuz babalar rahattırlar. Çocuklarının ergenlik dönemlerine de bir katkıları olmadığı gibi, eşlerini çocuğun üzerine çok düşmekle suçlarlar. "Rahat bırak çocuğu" diyerek, çocuğun başına gelebilecek olumsuzlukları düşünmezler.
Sorumsuz kişilik özelliğine sahip babalar çocuklarının ger maddi gerekse duygusal ihtiyaçlarıyla ilgilenmezler. Onlar için,çocuğun doğmasına katkıda bulunmuş olmak en büyük görevdir, gerisine karışmazlar.
Ancak bu babalar bilmelidirler ki, çocuklarıyla aralarında uçurumlar oluşacaktır. Babasıyla hiçbir duygu, düşünce, davranış ve yaşantısını paylaşmayan çocuklar babalarını bir yabancı gibi görürler. Annelerine bağlı olurlar ve annelerine büyük bir hayranlık beslerler. Onların gözünde babaları saygıdeğer önemli biri değildir. Babaları tarafından sevilmediklerini ve önemsenmediklerini düşünürler, buna inanırlar ve babalarına uzak dururlar.
Kırklı yaşlarında bir baba, terapide şunları anlatmıştı:
- Uzun yıllar baba olmanın sorumluluklarını yerine getirmediğimi şimdi anlıyorum. Çocuklarla her zaman eşim ilgilendi, den yardım ya da destek istediğinde hep kaçtım. Geçenlerde bu oğlumu askere gönderirken ona, ´kendine iyi bak´ deyince, bana ne dedi biliyor musunuz? ´Şimdi mi aklına geldim?´
Sorumluluk duygusu gelişmemiş babalara ilişkin, sanırım daha fazla söz söylememe gerek yok.
Sorumluluk duygusu gelişmemiş pek çok baba olduğunu biliyoruz. Bu babaların kişilik yapılarım incelediğimizde, sorumluluk almayı sevmeyen, sorumluluktan kaçan, sorumluluklarını başkalarının üzerine atmayı alışkanlık edinen erkeklerle karşılaşıyoruz. Sorumluluk duygusundan yoksun olan babalar doğal olarak çocuklarıyla ilgili de hiçbir sorumluluğu almazlar. Çocuklarına ilişkin tüm sorumluğu eşlerine yüklerler.
Yeni doğan bebeklerinin bakımıyla ilgili hiçbir görev yükünmezler. Anne geceler boyu bebekle ilgilenirken onlar mışıl mışıl uyurlar ve bundan asla rahatsız olmazlar. Bebeğin mamasını yapmak, gazını çıkarmak ya da bebekle ilgilenmek onlara Çok uzak davranışlardır.
Bu babalar çocukları büyüdüğünde de çocuklarına ilişkir sorumluluklardan kaçarlar. Çocuk hastalandığında doktora götürmek, çocuğu okula götürmek, veli toplantılarına katılmak çocuğun herhangi bir sorunuyla ilgilenmek onların da görevi! değildir sanki. Tüm bunları anne tek başına yapmaya çalışır.
Sorumsuz babalar rahattırlar. Çocuklarının ergenlik dönemlerine de bir katkıları olmadığı gibi, eşlerini çocuğun üzerine çok düşmekle suçlarlar. "Rahat bırak çocuğu" diyerek, çocuğun başına gelebilecek olumsuzlukları düşünmezler.
Sorumsuz kişilik özelliğine sahip babalar çocuklarının ger maddi gerekse duygusal ihtiyaçlarıyla ilgilenmezler. Onlar için,çocuğun doğmasına katkıda bulunmuş olmak en büyük görevdir, gerisine karışmazlar.
Ancak bu babalar bilmelidirler ki, çocuklarıyla aralarında uçurumlar oluşacaktır. Babasıyla hiçbir duygu, düşünce, davranış ve yaşantısını paylaşmayan çocuklar babalarını bir yabancı gibi görürler. Annelerine bağlı olurlar ve annelerine büyük bir hayranlık beslerler. Onların gözünde babaları saygıdeğer önemli biri değildir. Babaları tarafından sevilmediklerini ve önemsenmediklerini düşünürler, buna inanırlar ve babalarına uzak dururlar.
Kırklı yaşlarında bir baba, terapide şunları anlatmıştı:
- Uzun yıllar baba olmanın sorumluluklarını yerine getirmediğimi şimdi anlıyorum. Çocuklarla her zaman eşim ilgilendi, den yardım ya da destek istediğinde hep kaçtım. Geçenlerde bu oğlumu askere gönderirken ona, ´kendine iyi bak´ deyince, bana ne dedi biliyor musunuz? ´Şimdi mi aklına geldim?´
Sorumluluk duygusu gelişmemiş babalara ilişkin, sanırım daha fazla söz söylememe gerek yok.
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı