Depresif anneler
Günlük yaşamda en ufak bir olay, duyduğunuz bir söz ya da bir davranış sizi derin üzüntülere boğuyorsa, üzülmekle de kalmayıp yatağınızı en iyi dostunuz olarak görüyorsanız, yataktan çıkmamak, ev işi yapmamak, işe gitmemek gibi tutumlarımız oluyorsa, gözyaşlarınız her an gözpınarlarınızdan inmeye bekliyorsa ve siz bunu her fırsatta değerlendiriyorsanız yüzünüz asık, kendinizi hayattan bezmiş hissediyorsanız karşılaştığınız her sorunu bir çığ gibi görüp altında ezileceğinizi hissediyorsanız, içinizde sürekli kötü bir şey olacak duygusu varsa, sabahları huzursuz uyanıyor, geceleri uyku gözünüze girmiyorsa, çevrenizdeki insanlar olayları boşu boşuna büyüttüğünüzü söylüyorsa ve siz onlara içinizden kızıyorsanız, siz hiç kimsenin anlamadığını düşünüyorsanız, bilin ki kişiliğinizin depresif bir yanı var ve hemen önlem almalısınız.
Depresif eğilimli anneler üzerinde yapılan bir araştırma, annelerin özellikle kız çocuklarının da aynı depresif eğilimler sahip olduğunu bizlere gösteriyor. Depresif anneler karşılaştıkları en ufak bir sorun karşısında bile zorlanma belirtileri gösteriyorlar. İş yaşamlarında yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunda, arkadaşlarıyla tartıştıklarında ya da eşleriyle sorun yaşadıklarında bu sorunu çözmek yerine, içine kapanma, dünyayla iletişimini kesme, ağlama nöbetleri gösteriyorlar.
Bu annelerin çocuklarının bilinçaltlarında ise şöyle bir öğrenmişlik oluşuyor: "Sorunlarla karşılaştığında mücadele etmek yerine pes etmelisin. İçine kapanmalı ve dış dünyayla arasına bir duvar örmelisin." Bu annelerin çocukları arkadaşlarıyla anlaşmazlık yaşadıklarında, öğretmenlerinden azar işittiklerinde, kötü not aldıklarında ya da anne-babalarıyla tartıştıklarında hemen depresif tavırlar göstermeye başlıyorlar. Küsüyorlar, ağlıyorlar, odalarına kapanıyorlar. Annelerini rol model alarak aynı role bürünüyorlar.
Oysa yaşamda sorunlar her zaman var ve bizler bu sorunlarla başa çıkmak durumundayız. Sorunların altında ezilmek değil, sorunlara çözüm üretmek durumundayız. Ve çocuklarımıza da bu mücadeleyi öğretmeliyiz. Nasıl öğretmeliyiz? Tabiî ki onlara örnek olarak. Ancak bu şekilde güçlü kişilikli çocuklar yetiştirebiliriz, ancak bu şekilde hayatta ve ilişkilerinde başarılı çocuklar yetiştirebiliriz, ancak bu şekilde kendine güvenen çocuklar yetiştirebiliriz.
O halde hemen depresif tutumlarımıza çözüm aramalı ve çocuklarımıza güçlü kişilikli anneler olarak örnek oluşturmalıyız. Ağlayan ve çaresiz anneler olarak değil.
Depresif eğilimli anneler üzerinde yapılan bir araştırma, annelerin özellikle kız çocuklarının da aynı depresif eğilimler sahip olduğunu bizlere gösteriyor. Depresif anneler karşılaştıkları en ufak bir sorun karşısında bile zorlanma belirtileri gösteriyorlar. İş yaşamlarında yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunda, arkadaşlarıyla tartıştıklarında ya da eşleriyle sorun yaşadıklarında bu sorunu çözmek yerine, içine kapanma, dünyayla iletişimini kesme, ağlama nöbetleri gösteriyorlar.
Bu annelerin çocuklarının bilinçaltlarında ise şöyle bir öğrenmişlik oluşuyor: "Sorunlarla karşılaştığında mücadele etmek yerine pes etmelisin. İçine kapanmalı ve dış dünyayla arasına bir duvar örmelisin." Bu annelerin çocukları arkadaşlarıyla anlaşmazlık yaşadıklarında, öğretmenlerinden azar işittiklerinde, kötü not aldıklarında ya da anne-babalarıyla tartıştıklarında hemen depresif tavırlar göstermeye başlıyorlar. Küsüyorlar, ağlıyorlar, odalarına kapanıyorlar. Annelerini rol model alarak aynı role bürünüyorlar.
Oysa yaşamda sorunlar her zaman var ve bizler bu sorunlarla başa çıkmak durumundayız. Sorunların altında ezilmek değil, sorunlara çözüm üretmek durumundayız. Ve çocuklarımıza da bu mücadeleyi öğretmeliyiz. Nasıl öğretmeliyiz? Tabiî ki onlara örnek olarak. Ancak bu şekilde güçlü kişilikli çocuklar yetiştirebiliriz, ancak bu şekilde hayatta ve ilişkilerinde başarılı çocuklar yetiştirebiliriz, ancak bu şekilde kendine güvenen çocuklar yetiştirebiliriz.
O halde hemen depresif tutumlarımıza çözüm aramalı ve çocuklarımıza güçlü kişilikli anneler olarak örnek oluşturmalıyız. Ağlayan ve çaresiz anneler olarak değil.
Konular
- Her çocuk potansiyel bir dahidir
- Kurallara uymak ya da aşırı kuralcılık
- Tüm öğrencilerle nasıl ilgilenebilirim saçmalığı
- Otorite mi sindirme mücadelesi mi
- Sınıf dış hayatın kopyasıdır
- Suçlu sadece suçu işleyen değildir
- Çocuklar tüm gün zaten okulda
- Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır
- Zengin çocuğu şımarıktır felsefesi
- Öğretmende kemikleşen önyargı duygusu
- Öğretmenin ailevi sorunları okula yansır
- Öğretmen sürekli okuyup kendisini geliştirmeli
- Öğrenci veya veliyi suçlamak öğretmenin acziyetidir
- Sığ öğretmenler kendisini gösterir
- Öğretmen, öğrenci ve veli sorunları
- Öğretmen çözüm üretmeli seçenek sunmalı
- Sorunlu öğrenciler birbirinden uzaklaştırılmalı mı
- Öğretmen veli ile işbirliği yapmak zorunda
- Öğretmene rüşvet vermek caiz midir?
- Veliden kaçan öğretmen modeli
- Öğretmenin çocuklarının başarısı var mı
- Eşinin mesleği ve başarısı öğretmene de yansır
- Çocuğun yetenekleri keşfedilmeli
- Dahi çocuk nasıl keşfedilir
- Emekli öğretmenin özel okulda ders vermesi
- Psikolojik şiddet uygulayan öğretmenler
- Öğretmenin ağzından çıkan kelimeler
- Velilere eşit mesafede olmak zorunda
- Veliler ve öğretmenler için eğitim programları
- Aşk ve hayal kırıklığı