Keskin Bıçak

Züleyha'nın Yusuf'a olan aşkı.. Tutku ve sevgi ile önüne geçilemeyen derin duygular. Keskin bir bıçak gibidir aşk. Aileleri eşleri bir arada tutan özdür.

Ailem köşesi, zehirliok ile yayın hayatına başlamış keskin bıçak sayfamızın devamıdır.

Bu bölüm, 2 Temmuz 2006 tarihinde yayın hayatına başlamıştır. Bugün aciz.net altında yayına devam etmektedir.



\"Gözyaşım!\"

Yüreğimde ince bir sızıyla irkiliyorum bazen.
Derin derin nefes almak istiyorum.
Sanki bir şeyler saplanıyor içime çekip çıkaramıyorum.
Kelimeler boğazıma diziliyor konuşamıyorum.
Gözyaşlarım geriye doğru akıyor.
Gözyaşlarınızın geriye doğru akmasının nasıl bir şey olduğunu bilir misiniz?
Damla damla “gözyaşım” dolduruyor kalbimi…
Sen “gözyaşım” oluyorsun..
Elimi uzatsam tutamaz seslensem sesimi duyuramaz baksam göremem seni.
Yüreğim görüyor bir tek seni “gözyaşım!”
Kalbim ıslanırken ben kupkuru bakıyorum etrafıma.
“Gözyaşım” neden kalbimi biraz olsun serinletmek yerine
Biraz olsun ferahlatmak yerine
Neden daha çok yakıyorsun?
"Gözyaşım" seni kalbime akıtıyorum.

Mükemmel Çocuk Yetiştirmenin Üç Altın Kuralı-2

Babam beni anlar mı?

Çocuğun seviyesine inin. Unutmayın ki, o erişkin olmadı ama siz çocuk oldunuz. Onun yaşlarında neler yaşadığınızı, hissettiğinizi hatırlayıp ona daha iyi yaklaşabilirsiniz. Yoksa çocuğunuz sizi “anlamadığı bir dilden konuşan yabancı bir rehber” gibi görebilir.

Bunun en sık rastladığım bir örneği, his ve fikirlerini paylaşmayan çocuklardır. Çocuk bir yığın sorun yaşamakta, içini şüphe ve korkular kemirmektedir ama ailesine hiçbir şey anlatmamaktadır. Çünkü anne-babanın tüm yaptığı, “evladım, bir derdin varsa anlat” demekten ibarettir. Oysa çocuk “Onlar büyük ve olgun. Benim korkularımı anlamazlar her halde.” diye düşünebilir ve hislerini paylaşmaz.

Ev Ödevi?

Pek çok aileyi ödev telaşı sarmakta.Tam ya da yarım gününü okulda geçirmiş çocuğumuza ödevlerini yapmasını hatırlatırken hangimizin içi cız etmiyor ki. Hatırlatmamız işe yarar da çocuğumuz ödevine başlarsa, kendimizi şanslı sayabiliriz. Aksine mızmızlanmalar başlıyor, isteksizlik gösteriliyor ya da itirazlar yükseliyorsa bir ödev problemiyle karşı karşıyayız demektir.

Tabii ki en sağlıklı ödev çilesini daha başlamadan önleyebilmek. Her anne, babanın yapması gereken, küçükken ya da daha ilk okuldayken çocuğuna düzenli çalışma becerileri kazandırmaya başlamak olmalı. Böylece gereken bağımsızlığı kazanan çocuk, hem büyüklerini, hem de kendisini ödev stresinden kurtaracaktır. Anaokulundan başlayarak bir ödev rutini oluşturmak; çocuğun ödevi yoksa bile belli bir süreyi öğrenmesi gereken bir şeye ayırmasını sağlamak, ileride çok işe yarayacaktır.

Çocukların başarılı olmaları için yüksek IQ yetmez

Amerika'da çalıştığım üniversitede çoğu öğrencilerin çarpım tablosunu ezbere bilmediklerini gördüm. Her öğrencinin cebinde hesap makinesi vardı. Basit bir toplama ve çıkarma işlemini bile makine ile yapıyorlardı. Bütün işlemleri makine ile yaptıkları için ilkokulda ezberledikleri çarpım cetvelini artık hatırlayamıyorlardı. Bir öğrenciye sordum: " En basit işlemleri bile makine ile yapıyorsun, çarpım cetvelini ezbere bilmiyorsun; makine bozulsa ne yaparsın?" Hiç düşünmeden cevap verdi: "Çarşıya gider yenisini alırım."

Arkadaşlık Üzerine

KÖTÜ ARKADAŞ

Çoçuk terbiyesi esaslarından biri de, çocukların kötü arkadaş edinmelerine engel olmak, iyi ahlàklılarla arkadaş olmasını tenbih etmek, onlarla oynamalarını sağlamaktır.

Çocuklar bir çok kötü itiyàdları akranlarından kaparlar. Uslu bir çocuk, yaramaz mizaçlı bir çocuğun yanına gelince sessizliğinden eser kalmaz. Onun için anne ve baba, çocuklarının iyi arkadaş kazanmalarına son derece ehemmiyet vermelidirler. Bir kimsenin seçeceği arkadaşlar, kendi karekterini ve düşüncelerini aksettiren birer aynadır.Bu sebeple bir kimsenin ahlàkı konuştuğu arkadaşlarından anlaşılır.

Hz. Ali (r.a.) diyor ki: "İnsanların mahiyetleri düşüp kalktığı kimselerden belli olur." Çocuklar ne kadar itina ile terbiye edilmiş olsa da, kötü muhit veya kötü arkadaş onu bozabilir.

Seni ele sevirem ki ...

Seni ele sevirem ki ...
Diyirsen ki, niye?
Ne bilim işte ele!
Seni görende bir hoş olir, ölür ölür ölirem...
Ahşam olir davar , nahır, mal gelir.
Komlar, ahırlar dolir
Sayiram sayiram biri eskig
Bi daha sayiram
Bi de bahiram ki, tamam.
Ama üzülirem;
Çünki sen gelmirsen.
Diyacahsan niye?
Bennam, işte ele!

Yassi olir;
Sekide ekmek yiyeceğam
Civil lavaşi dürüm edir , tamkıtliram,
Sen ahlıma gelirsen, yiyemirem.
Sen ahlıma gelirsen, boğazımda dügümlenir.
Gene diyirsen ki, niye?
İşde ele...

Anam örtüleri sarir...
Gendi gendimi yiyirem.
O da gidir , kalli biçare galiram.
Gözlerim süzülir, yuyicağam, uyiyamiram.
Gafam garişir, yüreğim sığışir, yatamiram.
Gene diyirsen niye?
İş de ele!

Guşluğa doğri daliram
Hayal, hülya görirem, sanki yanıbdasan
Sevinir, sevinir bir hoş oliram,
Bir de ayıliram ki, yasdığa sarılmışam
Diyacaksın ki , niye?
Amaan , iş de ele.

Sabah olir, horozlar ötir, gün doğir...
Gahiram tavuhlara, culuhlara yem verirem...
Culuhlari dutir dutir öpirem;
Onlari bile sene benzedirem.
Saggın deme niye ?
Ne bilim , iş de ele !

Gün gibi gelir ,ay gibi gidirsen.

Ödülsüz Mantık Sorusu

Koy ağasının 10 adet koyunu vardır.
Bunları otlatması için hergün çobana teslim eder.
Teslim ederken koyunları 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10 diye sayarak verirmiş, yine akşamları geri alırken 10,9,8,7,6,5,4,3,2,1 diye sayarak alırmış.
Birgün bizim çoban uykuya daldığında kurt koyunlardan tekini parçalamıştır.
Akşam olduğunda çoban koyunları sahibine öyle bir teslim etmiştirki 9 tane koyunu ağası nasıl 10 adet olarak saymıştır.

Çoban bu işi nasıl yapmıştır?

Aglamak için gözden yas mi akmali?

Aglamak için gözden yas mi akmali?
Dudaklar gülerken insan aglayamaz mi?

Sevmek için güzele mi bakmali?
Çirkin bir tende güzel bir ruh,kalbi baglayamaz mi?

Hasret özlenenden uzak mi kalmaktir?
Özlenen yakindayken hicran duyulmaz mi?

Hirsizlik;para,mal mi çalmaktir?
Saadet çalmak,hirsizlik olamaz mi?

Solmasi için gülü dalindan mi koparmali?
Pembe bir gonca iken gül dalinda solmaz mi?

Öldürmek için silah,hançer mi olmali?
Saçlar bag,gözler silah,gülüs kursun olmaz mi?

Kapatıyorum Gözlerimi Sonsuzluğa...

Kapatıyorum gözlerimi sonsuzluğa...
Tek bir anı bırakmadan
Yokluğundan yapılmış bu kenti siliyorum...
İçimin unutulmayan yüzü!
Sen hiç anlamadın gözleri sensiz kızı...
İçi seninle dolup taşan
Varlığına ağrılar büyüten
Bu çaresizi hiç anlamadın!...
Bu kentte yaşamak ölüm kadar yalnızlıktı bana
Olmayanı hayalimde görürdüm,
Olanlarsa hep uzağımda...
İşte ben de gidiyorum;
Uzağındayken daha da uzağına...
İçimin çoğunluğu doludur seninle...
Bendeki seni anlatamaz sözlerim ama,
Sensiz kere sen varsın içimde!
Ne kadar sensizsem
O kadar senle doluyum işte!...
Düşünce değil
Ben her daim seni yaşarım buralarda...
Oysa şimdi
Kapatıyorum gözlerimi sonsuzluğa...
Dayanma gayretim çok ama,
Çarem yok!
Kalbim delik,deşik!
Mıhlanıp kaldığın sol yanımda
Sancılar şiddetini arttırdı...
Sabahladığım her gecenin sonunda
Seni bugün de sevebileceğim diye şükrediyorum,
Mevla’ya senin için dua sunacağım’’diye akşama varıyorum..
Bekliyorum;kapı eşiğinden girecek ölüm meleğini...
Kapatıyorum gözlerimi sonsuzluğa…

Bencilin Hikayesi

"Bencil "yalnız " olarak doğmuştu. Çok büyük sıkıntıları vardı yaşama gözlerini açarken. Aç , güçsüz ve çaresizdi. Lakin bunu anlatacak çok güçlü bir silahı vardı Elinde " Gözyaşları" Sadece kendini düşünmeliydi çünkü sadece o vardı ve tek başına idi.

Derken önce "Şefkat " daha sonra da " Sevgi" ile tanıştı. Onu hemen kollarına almışlar, giydirip ısıtmışlar, karnını doyurmuşlar, şarkılar söyleyip uyutmuşlardı. Onun bütün kaprislerine içten bir sıcaklıkla göğüs geriyordu onlar. Birde kalplerindeki en güzel duygularla sarıp sarmalıyorlardı onu büyürken "Bencil " şımarıktı. Onu dizginleyip uslandırmak oldukça güçtü.

Bu yüzden bir süre sonra "Eğitim" devreye girdi.

Tıkanıp Kaldığında Hayat

Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde,

Yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını,

Dağlara dönmeli yüzünü insan.

Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini ferahlatacak;

Yeni insanlarla 'tanışmalı, yeni keşifler yapacak....

Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa, Gerçekleştirmeyi denemeli!

Her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını; zamanın bir nehir,

Kendisinin bir sal olup da, O dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı.

Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler,

Her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa,

Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri;

Küçük şeylerle başlamalı belki; örneğin, bir kaç durak önce inip

Servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar, yüreğine takmalı güneş gözlüklerini;

Gördüğünü hissedebilmeli!

Sağlığını kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce.

İlla büyük acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek için!

Başkasının yerine koyabilmeli kendini;

Sevgi Testi

John Blanchard banktan ayaga kalkti, askeri üniformasini düzeltti ve ana terminale giden insan kalabaligini inceledi. Yüzünü degil, ama kalbini tanidigi ve üzerinde gül olan kizi aradi. Ona olan ilgisi 13 ay önce, Florida kütüphanesinde baslamisti... Raftan aldigi bir kitabin içindeki yazilar degil ama kenarinda gördügü, kursun kalemle yazilmis bir not onu etkilemisti. Yumusak el yazisi düsünceli bir ruhu ve akilli bir zekayi yansitiyordu. Kitabin ön yüzünde, ilk sahibinin adini farketmisti: Miss. Hollis Maynell.

Burç istatistikleri

En aranılan burç: Koç, Aslan
En ıyı es: Boga, Yengeç
En çapkın burç: Terazı,yay
En gızemlı burç: Basak,terazı
En kıskanç burç: Akrep,yengeç
En sade burç: Kova
En havalı burç: Balık,yay
En hareketlı burç:Yay
En sanslı burç: ıkızler
En duygusal burç: Yengeç, Balık
En akıllı burç: ıkızler
En basarılı burç: Oglak
En çesaretlı burç:Koç, Aslan
En gırısımçı burç:Boga, ıkızler
En anlayıslı burç:Oglak
En degerlı burç: Oglak,koç
En sportmen burç: Terazı, koç
En ıyı muzısyen: Basak,terazı
En guvenılır burç:Oglak,koç
En dıkkatlı burç: Kova, Boga
En kırılgan burç: Balık, yengeç

Dört Element Ve Burçlar

ATEŞ BURÇLARI
Koç, Aslan, Yay

Bu elementte bulunan burçlar sıcak kanlı, güçlü olur. Fark edilir, çevrelerine ışık saçar, aydınlatırlar. Aynı zamanda yıkıcı ve agresif olabilirler. Ateş ısıtır, aydınlatır ama yakıp kül de edebilir.

TOPRAK BURÇLARI
Boğa, Başak, Oğlak

4 Element içinde en dayanıklı olanıdır. Metodik bir zekaya sahip olup, gerçekçidirler. Değişime açık olmadıkları için monotonluğa girebilirler. Uzun vadeli hedefleri severler. Bir doğum haritasında Toprak elementi ek*** olursa kişinin ayakları yere basmaz, gerçekleri görmekte zorlanır.

HAVA BURÇLARI
İkizler, Terazi, Kova

Aşık Çiftlerin Burçlarının Uyumu

KOÇ - KOÇ : Her iki taraf da birbirini yönetmek isteyeceğinden, çatışmalarla dolu bir beraberlik olur.
KOÇ - BOĞA : Olumlu bir beraberlik. Fakat Koç’un Boğa’nın üstüne fazla gitmemesi, kızdırmaması gerekir.
KOÇ - İKİZLER : Tartışmalarla geçecek bir beraberlik. Duygu ve fikir farklılıkları nedeniyle birbirlerini tatmin edemezler.
KOÇ - YENGEÇ : Kavgaların çoklukla olduğu, birbirini anlayamayan iki insanın beraberliği.
KOÇ - ASLAN : Olumlu bir beraberlik. Birbirlerini anlar ve desteklerler.
KOÇ - BAŞAK : Tartışmaların yaşanacağı bir beraberlik.
KOÇ - TERAZİ : Verimli ve uyumlu bir beraberlik. Birbirlerini desteklerler.
KOÇ - AKREP : Zor bir beraberlik. Birbirlerini yönetmek isterler.
KOÇ - YAY : Uyumlu bir beraberlik. Birbirlerini anlar ve desteklerler.
KOÇ - OĞLAK : Çiftler arasında pek uyum yoktur.
KOÇ - KOVA : Birlikte hareket etmekte ve birbirlerini anlamakta zorlanırlar.
KOÇ - BALIK : Çiftlerin uyuşmadığı bir beraberlik.

BOĞA - BOĞA : Fiziksel olarak birbirlerini çekici bulurlar. Birinin diğerini idare etmesi gerekir.
BOĞA - İKİZLER : Uç noktalarda olan iki insanın beraberliği.

Evlilikte ALTIN Kurallar

“Mutlaka evlenin, eşiniz iyi çıkarsa mutlu olursunuz. Kötü çıkarsa filozof olursunuz.” Sokrates

Toplumsal yapımızın sağlıklı bir şekilde devam edilmesinin yolu sağlıklı ve mutlu bir evlilik kurumunun devamıyla mümkündür. Sorunlu evlilikler sorunlu kişilerin ve sorunlu çocukların nedenidir. Sonunda ekonomik sıkıntılarında eklenmesiyle kendiyle ve toplumla kavgalı, toplum ve devlet yapısı için tehlikeli bireyler meydana gelir. Bu durum toplumsal çatışmaları ve terörü destekler. İşte bu nedenlerden dolayı bu yazımın amacı, evlilik aşkınızı öldürmeden, evlilikte yaşanabilecek pek çok sorunun çözüm yollarının anlatılması ve uzun evliliklerin gizemli görünen sırlarını vermektir.

EVLİLİKTE ALTIN KURALLAR

Ben Dilenciyim

Ben dilenciyim Sevgi dilendim sevdiğim den Yürek dolusu Sevdiğim için Mutlu yaşamak için Sevilmek için sevgi dilendim Ben dilenciyim

Dostluk dilendim dostum dan Gerçek dost olmak için Zor günde yanımda görmek için Dostum demek için Güvenmek için dostluk dilendim Ben dilenciyim

Sohbet dilendim yaren den Tadı şeker gibi, bal gibi Şerbet tadında muhabbet için Paylaşım için duyguları, anıları Yaren olmak için sohbet dilendim Ben dilenciyim

insaf dilendim zalimden Şefkat dilendim Merhamet dilendim taş yüreğinden Canlar almasın diye can dilendim Yaşama hakkını bilsin diye İnsafa gelsin diye insaf dilendim

-alıntı-