Ayrılık

Severek Ayırlanlara...

Vakit, ikindi sonu.Güneşin rengi gökyüzünü kızıla boyamak da. Martılar gözlerimde kanat çırpıyor. Seni önce, Rab-bim''e sonra,çığlıkları sonsuzluğu andıran martılara bırakıyorum.Güneş reginde deniz,hayalin tutuşmuş yanmakta. Nasılda ürpertiyor soğuk insanı.Rivayete göre; CENABI HAK "suyu yaratmış ve nazar kılmış.

Yaratıcısının nazarından öyle ürperti duymuş ki su, o gün bu gündür,rüzgar olmasa bile, korkudan titrer dururmuş.

İnsan bu su misali…Kıvrım kıvrım akar ya,benim de ruh derinliklerime akmak ta iken düşünceler...

İnsan bu! Bazen,rahmet deryasıdır.bazen,zulmet.Kimi gün,sevgi kupası olur. kimi gün nefret.Bahar iner iklimine apansız,çiçeklenir renk renk kalp ovası. kimi gün, kışı soluklanır yaz ortasında yüreğine kar yağar şaçından evvel.

Kendine İyi Bak

“Kendine iyi bak” bir "veda" değil "elveda" cümlesidir çoğu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasını gizler içinde...

"Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra ben yanında olmayacağım. Olamayacağım. İstesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmanı istiyorum. Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum.“

“Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden başkası olmayacak yanında sana bakacak. Ben olmayacağım. Kendine iyi bak ve beni düşünme. Çünkü ben de seni düşünmeyeceğim artık. Arama sakın beni, yazma, çünkü ben yazmayacağım. Sil beni yüreğinden, çünkü ben sileceğim. Fakat, yaşanılan, paylaşılan güzel şeyler hatırına sana yürekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum.”

Kalbime Hoşgeldin Yar

Ayrılıpta yeniden barışan sevgililerin kendilerini bulabilecekleri bi yazı..

Baharın habercisiydi bana gelişin. Ne güzeldi yine seninle doğmak. Senin olmak. Seninle olmak. Tam kapatmışken kapılarımı aşka sen giriverdin hayatıma. Sevemedim senden sonra kimseyi, sevemedim... Seni unutmadim, unutamadim... Kalbime yine hoşgeldin yar...

Şimdilerde yeniden doğmuş gibiyim. Daha sıkı sarılmışım hayata. Hayat seninle ne güzel. Daha bi seviyorum artık baharı, nisan yağmurlarında ıslanmayı... Hayatıma öyle bir girdin ki söküp atamadım seni kalbimden. Öyle bir bağlanmıştım ki sana sensiz olamıyordum. Başkalarında bulamadım senin sıcaklığını. Verdiğin acılar bile zevk veriyordu bana. Bağlanmıştım, sevmiştim seni hayatımdan silip atamazdım. Ve atmadım. Hala Aşığınım. Ve hala Dünyalar kadar seviyorum seni...

Dünyaya birdaha gelecek olsam yine seninle olmak isterim.

Serçe ve göçmen kuşun hikayesi..

İhanetin adı göçmen bir kuşa verilmiş,
Sadakatin adı ise; bir serçeye

Göçmen kuş bütün bahar ve yaz boyunca
Küçük köyün üstünde uçmuş serçeyle beraber

Küçük sinekleri, kurtları yemişler,
Kış yağmurlarıyla şaha kalkmış, derelerden su içmişler.

Masmavi gökyüzünde dans etmişler,
Çiçek açan ağaçlara konup, papatya tarlalarında gezmişler...

Birbirlerine söz vermiş kuşlar;
Ayrılmayacağız diye.

Ama kış gelmiş,
Göçmen kuş adına yakışanı yapmaya kararlıymış,

Serçe ise her zamanki gibi sadık
Ama sevgi de yabana atılmaz bir gerçek.

Ayrılık acı, ihanet kötüymüş serçe için
Yaşamaksa önemli imiş göçmen için.

O, baharların tatlı eğlencesiymiş sadece
Gel demiş serçeye benle beraber...

Başka bir bahara uçalım.
Serçe ise burda bekleyelim demiş yeni baharı

Ama kış acımasızdır, demiş göçmen,
Yaşayamayız burda, aç kalır üşürüz