Iletişim
Kırık tuş olma..
Sxvgili Karicigim,
Sxni kirdim biliyorum.Bu cumlxyi ilk kxz soyluyor dxgilim
sana.Vx nx carxki son kxz olmayacak.Hxpimiz hayatta
mukxmmxl olmaya calisiyoruz,karsimizdakindxndx mukxmmxllik
istiyoruz.Bxlki buna hakkimiz var.Ama kucuk hatalarimiza
ragmxn yinxdx guzxl birsxylxr yapabiliyor dxgil miyiz?
Hatirliyormusun sxnin icin ilk kxz dxmlxdigim cay.Suyunu
tam isinmadan koydugum icin tatsiz tuzsuz,bulasIk suyu gibi
birsxy olmustu.Fakat sxn yinxdx icmistin.Ki hala hatirlariz
bu guzxl gunu.Zar zor ictigin o cay ictigimiz xn guzxl
caylardan biri olmustu.
Bir kxrxsindxdx sxn ayagina dar gxlxn bir ayakkabi
almistin.Ben uyarmistim ama sxn ayakkabi numaranin kucuk
oldugunu onx surxrxk illxdx onu giymxk istxmistin.Ilk hafta
cxktigin sIkintilari hatirliyorum.Sonunda ayakkabiyi
giyxmxmistin.Zarar xtmistik.O ayakkabiyi alirkxn inatla
gozlxrimin icinx bakip,kucuk ayakkabi almada israr xdisini
hayal xdiyorum simdi.Hircin bakislarin,cocuksu yuzundx
Eşinize Özel Alan Bırakın
Evlenen insanlar, eşlerinin kendilerinden tamamen ayrı şartlarda, ayrı değer ölçüleriyle yetiştiğini bilmeliler. Bu sebeple uyduğumuz ve mutlaka uyulması gerektiğini düşündüğümüz değer ölçüleri için eşimize biraz esnek bir alan bırakmalıyız. Çünkü onun da bize göre çok farklı değişmez değerleri bulunabilir.
Bildiğiniz gibi insan bir günde yetişmiyor. Yılların emeğiyle hazırlanan insan binasını öyle kolay kolay değiştiremeyiz. Bu arada, evlendiğimiz insanı bizim değerlerimizi onaylasın ve bundan başka bir talebi, farklı düşünce biçimleri de olmasın diye alıp almadığımızı, eğer böyle yapmışsak haklı olup olmadığımızı, haklı isek hangi hususlarda haklı olduğumuzu bir kere daha düşünmeliyiz.
Evlenen kadın veya erkek, evlendi diye, geçmişine çizgi çekmek durumunda mı olmalıdır?
Evlenen kadın veya erkek, evlendi diye, kendine ait özel çevresine çizgi mi çekmelidir?
Çocuğunuza doğru davranış kurallarını nasıl kazandırmalısınız?
ÇOCUKLARINIZA bir doğruyu anlatmak, iyi bir davranışı kazandırmak ve güzel bir yaklaşımı göstermek için önce kendinizi, daha sonra da çocuğunuzu çok iyi tanımanız gereklidir. Eğer, öncelikle kendinizde bir eksiklik varsa bunu düzeltmelisiniz. Kendinizi düzeltemezseniz ve yeterli hale getiremezseniz, çocuğunuza kazandırmak istediğiniz doğru ve iyi davranışları da tam anlamıyla gösteremezsiniz ve ortaya koyamazsınız.
Ani ve sert tepki veren, kızan, bağırıp çağıran, emreden, tehdit eden, eksik bilgiye sahip olan, davranış metotlarını bilemeyen, başarısız olduğunda çocuğu suçlayan ve daha bir çok olumsuz davranış içinde bulunan bir anne ve baba, çocuğuna hangi “iyiyi” ve “doğruyu” kavratabilir?
ÇOCUKLARA DOĞRU KURALLAR GÖSTERİLMELİ VE İYİ DAVRANIŞLAR SERGİLENMELİ
Bunları şöyle sıralamak mümkündür:
Problemli Çocuklarınızla İlişkileriniz Nasıl Olmalı?
Problemli bir çocuğa karşı şu üç davranış geliştirilmelidir: Çocuğunuzu iyi tanıyın, ona güven verin ve problemin kaynağını tespit edin. Bundan sonra çözüm çok kolay olacaktır. L. COLE
Her aile kendi çocuğuyla az çok problemler yaşar. Problemli çocuklar zamanında izlenip gerekli tedbir alınmazsa, problemler büyür, zaman zaman da hem aileyi hem de çocuğu sıkıntıya sokar.
Problemli çocuklar karşısında bazı aileler geniş bir hoşgörü sunarlar. Problemin bu şekilde halledileceğini düşünürler. Bazı aileler de sıkı bir disiplinle netice almak isterler. Bu iki yaklaşımın da sakıncaları vardır.
Peki, problemli çocuklarla ilişkiler nasıl sürdürülmeli ve neler yapılmalıdır?
Eşinizi Doğru Tanıyın
Ailevî sorunların meydana gelmesinde ve sürmesinde en önemli faktörlerden birisi, eşlerin birbirlerini yanlış tanıması ve yanlış anlamasıdır. Sorun olan ailelerde iki taraf da, kendisini hatasız ve kusursuz görüyor. Her zaman en doğruyu kendisinin yaptığını, gereken fedakârlığı gösterdiğini, ancak hep haksızlığa uğradığını düşünüyor.
İşte burada Nasreddin Hoca'nın ünlü bir fıkrası akla geliyor. Bir gün aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişi Hocanın yanına gelir. Birinci adam, olayı kendi açısından güzelce anlatır. Bunu dinleyen Hoca:
"Haklısın" der.
Sözü alan diğer adam da, kendine göre nasıl haklı olduğunu bir güzel açıklar. Hoca aynı şekilde:
"Haklısın" der.
Olaya şahit olan Hocanın eşi dayanamaz ve itiraz eder:
"Hocam nasıl olur, ikisine de haklısın, dedin."
Hoca, biraz sıkılır ve eşini tasdik etmekten başka çare bulamaz:
"Hanım, sen de haklısın."
Sevgiyi örseleyen tehlike: Evde pandomim!
Hayalleri vardı evlilik üzerine. Kırmızı panjurlu olmasa da şirin, sıcak bir yuvası olacak, hafta sonlarında çocuklarını bahçesi olmayan apartmanın birkaç sokak arkasındaki çocuk parkına götüreceklerdi.
Çocuklar koşup oynarken o kocasıyla el ele onları seyredecekti. Hâlâ devam eden sevgilerini, aşklarını birbirlerine tekrar tekrar ilan ettikten sonra çocukları ve gelecekle ilgili uzun sohbetlere dalacaklardı.