Eleştiri
Yapıcı bir biçimde eleştirmeyi ve eleştiriyi kabullenmeyi öğretin
Bu özgüvenin sınandığı en önemli özelliktir. Çocuklarımızın çok karmaşık becerileri edinmeleri zor olsa da, daha sonra geliştirebilecekleri iyi alışkanlıklar kazanmalarına yardımcı olabiliriz. Size çocuklarınızla paylaşabileceğiniz bazı ipuçları vermek istiyorum.
İyi ifade edilmiş bir eleştiri nasıl yapılır?
Doğru zamanı seçmeyi öğretin
Çocuğunuz, ya siz çok meşgulken ya da başkalarının yanında sizi eleştirmeye başladığı zaman bu konuyu başka zaman konuşmanız gerektiğini söyleyin.
Olumlu birşeyler de söylemeyi ihmal etmeyin "Seninle oyun oynamaktan hoşlanıyorum, ama sen ..." demeyi öğretin.
• Karşısındaki insana anlayış göstermesini öğretin Karşımızdaki insanı hiç değilse anlamaya çalıştığımızı göstererek, onun yapacağımız eleştiriyi daha rahat kabulleneceğini söyleyin (örneğin, "Evin en küçük çocuğu olmak hiç de kolay değil, biliyorum, ama ...").
• Bir seferde tek bir konuyu eleştirmeyi öğretin
Rahatsız oldukları tüm konuları bir seferde ortaya dökmeyi engelleyebilmelerini öğretin.
Eleştirileriniz dolaysız, dürüst ve açık olsun
Anababaların çoğu, kendilerine olan güvenlerini sarsmamak için, çocuklarını fazla eleştirmek istemez. Oysa, kişinin kendini tanıyabilmesi için eleştiri her zaman gerekli bir araçtır. Eleştirilerinizi iyi ifade edebilir ve yapıcı eleştirilerde bulunursanız, çocuğunuz olumsuz da olsa, tüm eleştirilerinizi dikkatle dinleyecektir. Size kontrol listesi olarak kullanabileceğiniz önerilerde bulunmak istiyorum.
- Mümkünse, doğru zamanı ve yeri seçin. (Örneğin, çocuk yatmadan önce, arkadaşlarının önünde, ya da sabah uyanır uyanmaz değil.) Eleştiriler daha uygun bir yerde yapılmak üzere ileri bir zamana ertelenebilir (fakat çocuk küçükse, eleştirinin çok ertelenmemesi gerekir).
- Eleştirilerinize, mümkünse, olumlu bir gözleminiz ya da yorumunuzla başlamanızda yarar vardır. (Örneğin, "Ayşe, seni çok seviyorum, ama ..." ya da "Ödevlerini hiç aksatmadığını biliyorum, ama geçen hafta ...")
Eleştirirken sevgi dili kullanmak
Çocuğunuzu gerek olumlu davranışlarında onaylarken, gerekse hatalarını göstermeye çalışırken sevgi dilini kullanmama onun kişilik gelişiminde son derece olumlu etkiler oluşturacaktır,Anne-babasının onun doğrularını sevgiyle onayladıklarını dükçe kendisine güveni artacak, eleştirinin dilinin acımasızca değil de sevecenlikle yapıldığını deneyimledikçe, eleştirilere açık ve sürekli kendisini yenileyen bir insan olacaktır.
Çevremizdeki pek çok insan eleştirilere kapalıdır. Bu yüzden de at gözlüğü ile yaşamlarını sürdürür ve asla kendilerini geliştiremez.İşte bu insanlar çocukluk yıllarında anne-babalar tarafından acımasızca eleştirilmiş insanlardır ve hayatlarında eleştiriye tahammülleri yoktur,çünkü eleştiriyi kötü bir yaklaşım, sevgiden uzak bir yaklaşım olarak görürler. "Eşim beni hiç sevmiyor çünkü beni eleştiriyor" demişti bir danışanım. Eleştirilmeyi, sevilmemek olarak algılıyordu.
Çocuğun giyimini eleştirmek
Çocukların en çok eleştiri aldıkları konulardan biri de giyimleridir. Okul öncesi çağdaki çocuklar giyinmeyi bilmez, ergenler ise abartılı giyinir. Çok göze çarpan giysiler giyebilecekleri gibi, dağınık ve salaş görünümlü giysiler de giyebilirler. Örneğin şimdilerin bol paçalı ve yerleri süpüren pantolonlarını aileler asla beğenmediği gibi, ´´Ne çirkin oluyorsun bu pantolonla, sana yakıştığını mı düşünüyorsun? Çok komik görünüyorsun. Bu giysilerinle berbat bir görünümün var" şeklindeki duygusal saldırılara çok fazla başvuruyor. Miniklerin anneleri ise, onlarla canhıraş mücadele ederek, üstlerine giydikleri giysileri değiştirmeye çalışıyor. "Böyle parka gidemeyiz. Giydiklerin birbiriyle hiç uyumlu değil, çok çirkin olmuşsun" gibi yaklaşımlar küçük çocuklara itici geldiği gibi, ayrıca ağlayıp tepki göstermelerine neden oluyor.
Çocuğun düşüncelerini eleştirmek
Çoğu anne-baba, çocuğunun kendileri gibi düşünmesini ister. Çocuk kendileri gibi düşünmüyorsa tepki gösterir ve onu eleştirir. Oysa çocuk eğer küçük yaşlarda ise, düşünsel gelişimini hızlandırmak, ergenlikte ise yeni düşünceler geliştirerek kendisini ortaya koymak, genç ise de sahip olduğu düşüncelerini savunarak kendini geliştirmek ihtiyacındadır. Çocuğu her düşüncesini söylediğinde eleştirmek, aşağılamak, birey yerine Oymamak, anne-babanın yapacağı en büyük hatalardan biridir.
• Yine ne saçmalıyorsun?
• Bu abuk-sabuk düşünceleri de nereden öğrendin?
• Bunları senin kafana kim sokuyor?
• Karşıma geçip de nasıl benimle bu konu hakkında fikir yürütebilirsin, ne biliyorsun ki sen?
Evliliğin düşmanları
Eleştiri
"Sen hep böylesin. Zaten bir gün bile olsun beni dinlemedin. Hep bağırıyorsun. Beceriksizsin. Filanın eşinden ibret al. Beni üzmekten zevk alıyorsun" şeklindeki ifadeler, eşi suçlayıcı, yargılayıcı ve kırıcı eleştirilerdir. Oysa iletişimde "ben" dilini kullandığımızda eşimize şöyle diyebiliriz: "Ben bu sözünden veya davranışından dolayı çok üzüldüm, hayal kırıklığı yaşadım." Bu ifade daha yumuşak olduğundan, ayrıca kişide oluşturduğu duyguyu da olaya yansıttığından eşi olumlu yönde etkileyebilir.
Genelleme
"Hep böylesin. Böyle yaparsın. Zaten senden başkası da beklenmez. Bencilsin. Hiç değişmiyorsun. Bu huyunu annenden, babandan kapmışsın. Bir gün de iyi yanını göremeyecek miyim?" tarzındaki ifadeler, eşi bir kalıba sokan ve damgalayan ifadelerdir. Mantıksal olarak düşündüğümüzde, madem ki eşiniz söylediğiniz gibi "hep öyle", yıllardır değişmiyor; peki siz ne oranda değiştiniz? İşe kendinizi değiştirmekle başlayın.
Aklını okumak