Çocuk

Çocukların Tuvalet Eğitimi İle Alakalı Hangi Hususlara Dikkat Edilmelidir?

Özellikle çocuğun ikinci ve üçüncü yılı, tuvalet eğitimin verildiği çağdır. Bu çağında çocukta çok önemli değişiklikler zuhur etmektedir. Malum olduğu üzere bu dönemde çocuk yürümeye ve konuşmaya başlamıştır. Bu durumu çocuğu "edilgen, güçsüz ve bağımlı" olmaktan çıkarır. Çocuk bu çağında yürürken dengesiz, hareketlerinde bazan beceriksiz olduğu da muhakkaktır. Buna rağmen çocuk her şeye uzanmak, herşeyi tutmak istediğindedir.

Yani adeta o artık kendi kendisinin özgürlüğünü ilan etmektedir. İşte tam bu sıralarda çocuğa tuvalet eğitimi verilmesi icab etmektedir. Bu mevzuda ana ve babalara yapılabilecek tavsiye ve telkinlerden bazıları şunlardır:

- Çocuğa tuvalet alışkanlığı, 20 aylık olduktan sonra başlanabilir. Bununla birlikte şu temel ilkeler de unutulmamalıdır.

- Birincisi; hiçbir annenin, çocuğu hazır olmadığı sürece onu tuvalete alıştıramıyacağı gerçeğidir.

- İkincisi; çocuk ödüllendirilmeyi ve sevilmeyi bekler. Çocuğunuzla ilişkileriniz iyi değilse, onu tuvalete alıştırmakta güçlük çekersiniz.

İki Yaşına Girmiş Çocuğunuzu Nasıl Eğitmelisiniz?

- Bu dönem çocukları işbirliği yapmayı bilmezler. Genellikle öfkelidirler. Bazıları bağırtılıdırlar. Bazen bağımsızlığı, bazense aksini isterler. Söylemlerinden daha fazlasını anlayabildikleri olur.

- Bu dönemin çocuklarının bazılarının tuvalet alışkanlığı vardır ama bazılarının da yoktur. Onların iştah dereceleri değişiktir. Taklitçilikten hoşlanırlar.

- Kendilerinden yetişkin olanlar, bu çağdakilere tepki gösterdiklerinde, onlar hemen çareyi ağlamak ve mızırtılı olmakta bulurlar.

- Su ile oynamayı çok sevip, bundan çok hoşlanırlar.

- En haber anlamaz, söz dinlemez, sanki herşeye güçleri yeter gibi haller sergileme dönemleridir bu dönem onlar için.

- İki yaşındaki çocukları ancak yeterince anneleri ve babaları sevebilirler. O halde onları içtenlikle sevin ve kendinizi de onlara sevdirin. Onları okşayın ve bağrınıza basın.

Anne-Baba Çocuğu Hakkında Ne Düşünür? : 3

DÜŞÜNMEK (18. AYDAN 2 YAŞA KADAR)

- Kendini düşünmeye başladığın için memnunum.
- Kızgın olman normal, ama bu sebeple kendine ve başkalarına zarar vermene izin veremem.
- İhtiyaç duyduğunda hayır diyebilir ve konuları sınırlı zorlamayı deneyebilirsin.
- Kendini düşünmeyi öğrenebilirsin ve ben de kendimi düşüneceğim.
- Aynı zamanda hem düşünüp hem de hissedebilirsin.
- Neye ihtiyacın olduğumu anlayabilir ve bunun için yardım isteyebilirsin.
- Benden ayrı olabilirsin ama ben seni sevmeye devam edeceğim.

Anne-Babanın Çocuğunun Gelişmesiyle İlgili Övgü Mesajları: I-II

VAROLMA (I. DOĞUMUNDAN 6 AYA KADAR)

- Yaşadığın için çok mutluyum.
- Sen buraya aitsin.
- Senin gereksinimlerin benim için çok önemli.
- Senin sen olmandan mutluluk duyuyorum.
- Dilediğin hızda büyüyebilir ve gelişebilirsin.
- Kendine ait olan tüm duyguları duyumsayabilirsin.
- Seni seviyorum ve sana isteyerek bakıyorum.

ARAŞTIRMAK VE YAPMAK (II. 6. AYDAN 18. AYA KADAR)

- Araştırabilirsin, deneyebilirsin. Seni destekleyeceğim ve koruyacağım.
- Araştırırken tüm duygularını kullanabilirsin.
- Yapmak istediğin şeyi istediğin kadar yapabilirsin.
- Her şeyle ilgilenebilirsin.
- Senin girişimlerini, büyümeni ve öğrenmeni seyretmekten keyif alıyorum.
- Seni sessiz olduğun zaman da, hareketli olduğun zaman da seviyorum.

Bebeklere Vurulması Gereken Aşılar Nelerdir?

01- VEREM (B.C.G.) AŞISI:
Bebeğin doğumundan sonra ilk iki hafta veya ilk ay içinde yapılmalıdır.

02- BOĞMACA AŞISI:
Bebek iki veya üç aylık olunca yapılmay başlanmalıdır.

03- KUŞPALAZI (DİFTERİ) AŞISI:
Süratle ilerleyen bir hastalık olan difteri (kuşpalazı) bademcikler ve çevresi üzerinde beyazımsı bir renkte parçacıkların oluşumu ile başlar. Aşısı aynen boğmaca aşısı gibi yaptırılır.

04- TETANOZ AŞISI:
Yara bere veya yanıklar yoluyla mikrop kapıp tetanoz olmaması için boğmaca ve difteri aşıları ile birlikte tetanoz aşısının da yaptırılması gerekir.

05- ÇOCUK FELCİ AŞISI:
Çocuk Felci Aşısı iki türlüdür:
a) Salk aşısı: İğne şeklinde uygulanır. Birer ay ara ile üçdefa tekrarlanır. Her yıl yenilmesi gerekir.
b) Sabin Aşısı: Ağız yolu ile verilen bu aşı, hastalık etkisi ortadan kaldırılmış canlı virüslerdir. İki üç aylıktan itibaren damla halindeki aşı, bebeklere kaşıkla içirilir.

06- ÇİÇEK AŞISI:

Çocukları Oburluktan Kurtarmanın Yolları Nelerdir?

Çocuklarınızın obur olmamasını arzuluyorsanız bunun için:

- Yemek vakti olup olmadığına dikkat etmeden ne istiyorlarsa, neyi canları çekiyorsa hemen onları yemelerine izin vermeyin.

- "Ye evladım ye", "sen yemene bak", "can boğazdan geli" gibi sözler söylemeyin.

- Yemeklerin şöyle fazileti vardır, böyle zevki vardır gibi onları yemek yemeğe teşvik edecek, oburluğa sürükleyecek konuşmalardan uzak durun.

- Onlara, nereye harcadıklarını dikkate almadan öyle bol bol harçlık vermeyin.

- Çocuklarınıza, en zevkli ve en neşeli anların ziyafet sofralarında geçtiğini ballandıra ballandıra anlatmayın.

- Çocuklarınızı; ilim, bilim, san'at, musiki, dini içtimai, edebi, ahlaki, imanı ve samimi terakkiyata dayalı, maneviyat yüklü, aksiyoner kılıcı, idealist yapıcı, aklı selim edici, sağ duyu sahibi oluşumu sağlayıcı ziyafet iklimlerinden mutlak ve muhakkak suretle haberdar edin. Böylesi ziyafet sofralarında uzanan yollara doğru onları yönlendirin.

Çocuğa Karşı Anne Babanın İlk Görevleri Nelerdir?

1- Anne ve babanın evladına karşı şefkatli, evladın da anne ve babalarına itaatli ve saygılı davranması, ailede temel prensiptir.

2- Çocuk konuşmaya başlayınca, konuştuğu dilin düzgün ve doğru olarak kullanılmasını öğretmek ,az ve öz konuşmanın güzelliğini aşılamak, kaba ve çirkin söz söylemenin kötülüğünü anlatmak, peşinden imanın esaslarını telkin etmek, Kur'an-ı Kerim'i yavaş yavaş öğretmek, cami ve mescitleri sevdirmek, ileri yaşlarda namaz kılmaya, oruç tutmaya teşvik etmek, bir anne ve babanın başlıca görevlerindendir.

3- Çocuk sahibi olmak bir nimettir. Allah'ın bir lütfu ve iyiliğidir. Çocukla müjdelenen insanın, bu nimet ve iyiliğe şükretmesi gerekir.

4- Erkek olunca sevinmeye, kız olunca üzülmeye gerek yoktur. Bu islami bir anlayış değildir. Kız ve erkek arasında ayırım yapmak, üstünlük göstermek, kız çocuklarını hor görmek, hatta diri diri toprağa gömmek, erkekler doğduğu, kızlar da öldüğü zaman anne ve babayı tebrik etmek, cahiliyet devrine yani İslamiyet gelmeden önceki çağlara ait bir düşüncedir.

Bebekle İletişim Nasıl Kurulur?

Bebeğinizle nasıl iletişim ve "ortak bağ" kurabilirsiniz?

-Evvela kendiniz karı-koca olarak aranızda "sevgi, saygı ve hoşgörüye dayalı" bir "iletişim" kurduğunuzda, bebeğinizle de "özellikle" sevgide odaklaşan bir "iletişim" kurabilmeniz söz konusu olacaktır. Yani aile ortamında bebeniğizle iletişim kurabilmenizin sırrı "sevgide ve ona ait duyarlılığınızda" yatmaktadır. Bu inceliği bilin.

-Bebeğinizi doyurma, bakımlı kılma, sevgisini gözlemleme gibi durumları gözönünde bulundurarak "ana-baba-çocuk" üçlüsünün duyum, his, duygu ve duyarlık gibi hassasiyetlerini ciddi manada korumak gerekir.

-Bebekle ana rahmindeyken başlar, altı yaşına kadar devam eder "iletişim".

-Bebeğinizin ağlamaları, ona dokunmanız, onu sevmeniz, onu okşamanız, onunla ilgilenmeniz, onun gözlerine bakmanız, onun hareketleriyle ilgilenmeniz gibi, hal ve tavırlarınız, onunla kurmanız gerekli olan "iletişim" alanına girer.

Çocuk yetiştirmede yöntem ne olmalı?

Çocukların eğitimi ve yetiştirilmesinde genel eğitimin eksik olduğu kabul edilmektedir. İnsanalar herhangi bir meslek sahibi olmak için eğitim görürken, anne ve baba olmak için ve çocuk eğitimi, bakımı konularında hiçbir eğitimden geçmezler. Genel olarak üç tip çocuk yetiştirmede yöntemine rastlanmaktadır. Otoriter yaklaşımda, çocukta istenilen davranışın geliştirilmesi katı kurallarla sağlanır.

Demokratik yaklaşımda anne baba çocuklarından beklediği davranışın nedenlerinin çocuk tarafından anlaşılması için çeşitli açıklamalar yapar ve benimsemesini sağlamaya çalışır.

Çocuğu kendi haline bırakan ailelerde ise çocuk deneme yanılma yoluyla çevresini tanımakta ve keşfetmektedir. Kendisine fazla güvenen, kendini denetleyen, sorgulayan, araştırıcı, kendiyle barışık çocukların anne-babaları çocuğu hem denetler, hem de ondan bazı şeyleri talep eder. Aynı zamanda çocuğa karşı şefkatli, sıcak, akılcı davranılması ve çocukla iletişime her zaman hazır, istekli ve teşvik edici olunması gerektiğini bilirler.

Müslüman Çocuğun Edebi - Görgü Kuralları

İslâm; doğumdan ölüme kadar hayatın ne şekilde yaşanacağını, davranışların nasıl olacağını, iç ve dış dünyamızın ne şekilde bir yapıya kavuşturulacağını tespit etmiştir. Madden ve mânen sağlıklı bir fert, sağlıklı bir aile ve sağlıklı bir toplumun yolu İslâmın emrettiği hayat tarzını yaşamak ile mümkün olabilecektir.

Her hayrın başı Besmeledir !

Her hayırlı işe Bismillahirrahmanirrahim ile başlanır. Sonunda da Elhamdülillah denir.
Sevgili Peygamberimiz: "Bir işe besmele ile başlanılmaz sonunda da Elhamdülillah denmezse o işte hayır olmaz"buyurmuştur. Çünkü besmele çekerek kul ile Allah arasındaki gerçek alâka kurulmuş olur. Nerelerde besmele çekilir veya çekilmez
bir kaç misal verelim:

"Yemek yemeğe, abdest almaya ve hayırlı işe başlarken besmele çekmek sünnettir.

. Tuvalete girerken besmele çekmek mekruhtur.

. Haram olan birşeyi yapmaya başlarken besmele çekmek haramdır.
Biz müslümanlar haramlardan kaçınacağız.

. Kat'i olarak haram olan bir şeyi işlerken besmele çeken kâfir olur.

Çocuk ve çocuk yetiştirilmesi üzerine meşhurlar ne dediler?

"Ebeveynliğin, bir dizi yürekli ve basit işler gerektiğini anımsadım. Çocuklarımız için, elimizden gelenin en iyisini zevk ve şefkatle yaptığımız anlarda, onları sevmeyi tekrar öğreniriz. Bu arada hem çocuklarımızın, hem de biz ebeveynlerin ihtiyaçları ve becerileri değişir durur." ..............................................-Mary Lou Rozdilsky-

"Çocuk yetiştirmek her ana-baba için olağanüstü bir deneyimdir. Çocuğunuzun gözlerinin içine bakın ve orada kendi içinizdeki çocuğu görmeye çalışın. Bunu yapmak için hiçbir zaman geç değil. Orada içinizdeki çocuk hâlâ sevgi, ilgi, şefkat ve bakım bekliyor. Onunla ilgilenip, çocuk olmanın keyfini ve güzelliğini yeniden yaşayabilirseniz, çocuğunuzla birlikte ve bu kez "eksizksiz" büyüdüğünü farkedeceksiniz." ...........................................-Klinik Psikolog: Emel Sağlamtunç-

"Çocukluk mantığın uykusudur.".........................................-Thomas Fuller-

Çocuk ve çocuk yetiştirilmesi üzerine Hz. Muhammed (s.a.v.)'den bazı fikir ve cümleler

"- Kimin çocuğu varsa onunla çocuklaşsın." (İbn Mahled, Ahbaru's Sığar)

"- Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüklerinizden sorumlusunuz." (Buhari)

"- Siz kıyamet gününde kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleriyle çarılacaksınız. Öyleyse çocuklarınıza güzel isimler seçin." (Ebu Davud)

"- Çocuğunuza bırakacağınız " en güzel miras" onu, hem dünya ve hem de ahiret mutluluğuna eriştirecek bir terbiyedir." (Tirmizi)

"Allah'tan korkun, ve çocuklarınız arasında adaleti gözetin." (Buhari)

"- Merhamet etmeyene merhamet edilmez." (Buhari)

"- Bir adamın hayır yolunda harcadığı paranın en faziletlisi, aile fertlerine harcadığı paradır." (Müslim, Riyazüs-Salihin)

"- Çocuklarınıza ikram edin ve terbiyelerini güzel yapın." (İbn-i Mace)

"- Kişinin öldükten sonra geride bıraktığı şeylerin en hayırlısı, kendisine dua eden salih bir evlad, sevabı kendisine ulaşan sadaka-i cariye, kendisinden sonra halkın amel ettiği ilimdir." (Ebu Davud)

"- Çocuklarınıza "ilk söz" olarak "Lailahe illallah"ı öğretin."

Çocuk ve çocuk yetiştirilmesi üzerine Kur'an'dan bazı ayetler

"- Ey Rabbimiz, Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerini göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin." (Bakara: 128)

"- Rabbim. Beni ve zürriyetimi namaz kılanlardan eyle. Rabbimiz Duamı kabul buyur. Rabbimiz. Hesap görülecek günde, beni annemi, babamı ve inananları bağışla." (İbrahim: 40)

"- Cennetliklerin etrafında daima taze kalan çocuklar dolaşır ki, sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın." (insan: 19)

"- Ey iman edenler. Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun." (Tahrim: 6)

"- Çocuklar dünya hayatının süsüdür." (Kehf: 46)

"- Aile fertlerine namazı emret ve kendin de ona devam et." (Ta-Ha: 132)

"Ey iman edenler, eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar vardır. (İyi yetiştirmek suretiyle) Onlardan sakının." (Et-Teğabün: 14)

Çocuk Nedir?

Çocuk, gönüllerin meyvesi, ruhların sevgilisi, yurdun-yuvanın nur yüzlü meleği, anne ve babanın ise göz nuru, gönül neşesidir.

Çocuğun en güzel tarifini, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle yapıyor: "Çocuklar yeryüzünde gezen çiğerlerimizdir."
(M. Arif, 1001 Hadis; 640 no'lu H.)

Çocuk Cenab-ı Hakk'ın kullarına nazlı bir hediyesi, güzide bir emaneti ve kudsi bir vediasıdır.

Çocuk, safiyetin sembolü, iyilikler, ihsanlar ve lütufların mazharıdır.

"Dünya, bizim ebedi âleme geçişimizi sağlayan bir köprüdür. Hayat, bir çok imtihanlarla doludur. İmtihan unsurlarından birisi sayılan çocukların ise, hayatımızda ayrı bir yeri vardır. Evet, insan için tamamen farklı bir nimet ve aynı zamanda tamamen farklı bir imtihandır çocuklar.

Çocuk kimin emanetidir?

Giriş

Çocuk, çevrenin eseridir. Bu çevre; başta anne-baba olmak üzere aile, akraba, arkadaş, komşu, sokak, mahalle, okul, çarşı-pazar, iş, yazılı, sözlü ve görüntülü yayın organlarına kadar genişletilebilir.

Çünkü insanoğlu, hele de çocuklar çevrelerinde olup bitenlerden mutlaka tesir alırlar. Sayılamayacak kadar çok olan bu faktörlerin etkisi ile çocukta bir şahsiyet oluşur.

Bu sebeple çocuğun iyi yetişmesi için yakın ve uzak çevrenin elden geldiği kadar iyi düzenlenmesi gerekir. Burada en büyük görev anne-babaya düşmektedir.

Çocuk, aldığı tesirleri taklitle işe başlar. Gördüklerini, duyduklarını, iyi-kötü ayırma yapmadan, süzgeçten geçirmeden taklit eder. Taklit ettiği ilk insanlar da anne-baba ve evdeki diğer yakınlardır. Bu sebeple bu devrede çocuğa bir şeyler anlatmaktan ziyade güzel örnek olmak, iyi davranışlar göstermek gerekir.