Yalnızlık

...bak gecene uyandım yine!

...bak gecene uyandım yine!
tutup soluğumu avuçlarımda seni üşüdüm sensizliğin içinde...
gri dumanlara boğdum hüznünden kalan bakışlarımı...
yoktun!..
yakmak istedim yokluğunu,
beni yaktığı gibi
olmadı yakamadım...

...bak gecene uyandım yine!
sözün bittiği yerde, yüreğimin kanadığı yerdesin hala...
ıslak bir hüznün dipsiz girdabına yaslandığım bir yanlızlıksın...
ne zaman yüzümü sana çevirsem unutmak oluyor adın;
dilinde bir sus payı içimde kırılganlaşırken seni ağlıyorum
kaçamak bakışlar atıyorum sensizliğe
ve susuyorum biraz daha
azalırken yokluğunda....

Böyle Ayrılık Olmaz

Kim derdi ki seninle birgün ayrılacağız
Geçip giden yılların ardından bakacağız
Kim derdi ki birtanem gün gelip bıkacağız
Ben ve yenik yüreğim yalnız mı kalacağız

Böyle ayrılık olmaz böyle yalnız kalınmaz
Böyle ayrılık olmaz böyle yalnız kalınmaz
Hani verdiğin sözler hani ellerin nerde
Hani huzur bulduğum deniz gözlerin nerde

Hani sen hep benimdin şimdi nerdesin nerde
Hani verdiğin sözler hani ellerin nerde
Hani huzur bulduğum deniz gözlerin nerde
Hani sen hep benimsin şimdi nerdesin nerde

Nilüfer

Herşeye rağmen

bugün de bitti yine sensiz
bense yatağımda yine çaresiz
ah ağrır deli başım
avucumda yorgun sessiz
ve hep her an bıkkın ümitsiz

biran bile düşünmedin belki de
yarınlar haram şu yüreğime
daha az önce dokundum son resmine
bir parça yıkık, kırgınım işte

anlat bana nasıl terkettin acımadan
anlat hadi vurup gittin korkmadan
anlamsız bir dolusözü var dilimde bağışlanmaz

yine de ben ayaktayım
herşeye rağmen"

Sima


özel bir şarkı:)

Gidelim Daha Fazla Islanmadan

Aksam olmuş, karanlık çökmüş
Oturmuşum boğaza karşı
Yalnızlığımda yanımda
Vefasız değil çünkü o, insanlar gibi
Defalarca kovmama rağmen;
“yok” diyor “bırakmam seni”
Üstelik hava da soğuk
Kedilerde hoşnut değil bundan
Fakat onlarında gidecek yerleri yok galiba


Beraber denize bakıyoruz
- Yalnızlığım, kediler ve ben -
Yakamoz vuruyor suratımıza
Sanki en mutlu o aramızda
Kavuşmuş sevgilisine, sevgilisi de ona
Ne kadarda yakışmışlar birbirilerine
Deniz ve ay ışığı…
Görse Mecnun, kıskanırdı sevdalarını
Salına salına dans ediyorlar
Tıpkı esen rüzgarla oynasan yapraklar gibi
Dalmışlar şarkılarına…
Bir ben fazlayım bu mutlu tabloda


Yavaş yavaş yağmur çiseliyor
Kedilerde uzaklaşıyorlar
Kayboluyorlar karanlıkta
Kim bilir hangi çöplüğe gidiyorlar


Gözlerimden yaşlar akıyor
Ama fark ettirmiyorum yalnızlığıma
Yağmur yağıyor zaten gözyaşlarıma…
Belli olmuyor ağladığım
Yağmur yağıyor umutlarıma
Yağmur yağıyor hayallerime
Sevgime…
Onlarda belli olmuyor
Kalk hadi gidelim yalnızlığım

Yalancı Bahar

Hayat sende durmam diyor
Her nefeste son geliyor
Bildiğin sende kalsın
Sen yalancı baharsın
Artık senin olmam diyor

Sen yalancı bir sonbahar
Ben sevdalı koca çınar
Kaç mevsim benden aldın
Kaç sevda geri verdin
Ruhum sana kanmam diyor

Söyle kaç bahar oldu
Penceremde gül soldu
Belkide zaman doldu
sevdiğim dönmüyor

Yalnız Gitme



Yapma beni birakma eller ne der sonra diller ne der sonra

Yalniz gitme giderken benide götür,
Ben gelmesem hic durma,
Bu aski bitir
Yapma beni birakma
Eller ne der sonra ,diller ne der sonra

Sen insafliydin sevmeden önce,
Sen vicdanliydin bu askdan önce
Yüzüme baksana bir sey sorunca
Hosunami gidecek bensiz kalinca

YALNIZ GITME, GIDERKEN BENI DE GÖTÜR

(asef den dinlemenizi tavsiye ederim:) )

Sitem

https://www.aciz.net/rsm/sub/ailem/200416_4169.jpg>

Bendeki kararsızlığı mı soruyorsun dostum.
Bendeki ne bir yalnızlık öyküsü,
Ne de bir hasretlik türküsü.
İçimde dünden kalma hayallerle,
Bocalayıp duran bir sitem sadece.

Kararsızlıklar bütünü dünyada.
Umutsuzluk tarlası rüyada.
Ha battı batacak durgun deryada.
Tek başına kalan bir sitem bu sadece.

Solgundur, bugün burada yarın nerede.
Hep yalnızlıklarladır, işi olmaz neşede.
Dibi delik testi gibi durur bir köşede.
İçi hiç dolmayan bir sitem bu sadece.

Yılların çilesi sarmış sanki üstünü.
O bu dünyanın en berduşu en küskünü.
Nerde be dostum mutlu bir günü.
Yarını olmayan bir sitem bu sadece.

Dokunmaya gelmez hemen kırılır.
Mutluluk varken yalnızlığa sarılır.
Bu kadarı yeter fazlasına darılır.
Gülücüğü kalmayan bir sitem bu sadece.

Bencilin Hikayesi

"Bencil "yalnız " olarak doğmuştu. Çok büyük sıkıntıları vardı yaşama gözlerini açarken. Aç , güçsüz ve çaresizdi. Lakin bunu anlatacak çok güçlü bir silahı vardı Elinde " Gözyaşları" Sadece kendini düşünmeliydi çünkü sadece o vardı ve tek başına idi.

Derken önce "Şefkat " daha sonra da " Sevgi" ile tanıştı. Onu hemen kollarına almışlar, giydirip ısıtmışlar, karnını doyurmuşlar, şarkılar söyleyip uyutmuşlardı. Onun bütün kaprislerine içten bir sıcaklıkla göğüs geriyordu onlar. Birde kalplerindeki en güzel duygularla sarıp sarmalıyorlardı onu büyürken "Bencil " şımarıktı. Onu dizginleyip uslandırmak oldukça güçtü.

Bu yüzden bir süre sonra "Eğitim" devreye girdi.

Kapatıyorum Gözlerimi Sonsuzluğa...

Kapatıyorum gözlerimi sonsuzluğa...
Tek bir anı bırakmadan
Yokluğundan yapılmış bu kenti siliyorum...
İçimin unutulmayan yüzü!
Sen hiç anlamadın gözleri sensiz kızı...
İçi seninle dolup taşan
Varlığına ağrılar büyüten
Bu çaresizi hiç anlamadın!...
Bu kentte yaşamak ölüm kadar yalnızlıktı bana
Olmayanı hayalimde görürdüm,
Olanlarsa hep uzağımda...
İşte ben de gidiyorum;
Uzağındayken daha da uzağına...
İçimin çoğunluğu doludur seninle...
Bendeki seni anlatamaz sözlerim ama,
Sensiz kere sen varsın içimde!
Ne kadar sensizsem
O kadar senle doluyum işte!...
Düşünce değil
Ben her daim seni yaşarım buralarda...
Oysa şimdi
Kapatıyorum gözlerimi sonsuzluğa...
Dayanma gayretim çok ama,
Çarem yok!
Kalbim delik,deşik!
Mıhlanıp kaldığın sol yanımda
Sancılar şiddetini arttırdı...
Sabahladığım her gecenin sonunda
Seni bugün de sevebileceğim diye şükrediyorum,
Mevla’ya senin için dua sunacağım’’diye akşama varıyorum..
Bekliyorum;kapı eşiğinden girecek ölüm meleğini...
Kapatıyorum gözlerimi sonsuzluğa…

Ne Yana Bakarsam Bakayım Seninleyim..

Uçurumun kıyısındayken bile,her an’ım seninleymişçesine yüreğimin çırpınışları yankılanıyor her yerde..
An geliyor,beni terk edip gidişini anımsıyor ve kendimi bu uçurumun kıyısından sonsuzluğa bırakıp sana gelmeyi düşlüyorum..
Ama biliyorum
Biliyorum yinede dinmeyecek bu yalnızlığım
Dindiremeyecek hiçbir şey!
Çünkü;
Ne yana bakarsam bakayım seninleyim işte ben. . .
Ne yaparsam yapayım, nereye gidersem gideyim,
Yüreğime kelepçelediğim "sen" varsın aklım da..
Öyle içten , öyle sevgiyle dolusun ki yüreğim de.


Uçurumun kıyısındayken ben;
seni her düşündüğümde
göz pınarlarım dolar
ve durduramam yaşlarımı.
Her damla içime batar,
Kanatır beni
Ve eritir yavaş yavaş bedenimi
Susarım.
Sana susamışlığımın doruklarında yaşarım
senden emanet yalnızlığımı.


Hadi sen yinede;
Git şimdi.
Uçuruma bırak kendini
Bırak sonsuzluğa beni
Ve
Kaç kaçabildiğin kadar!
Hadi….

`20 Kasım 06 ` / Selcan..

Demlenmiş Yalnızlığını Yudumluyorum

Artık kalemimi kırdım gidişinle. Dudaklarımı kanatıp yüreğimin sesini dinliyorum. Baş ucumda sana yazdıklarım ve masada demlenmiş yalnızlığım. Kanayan çığlıklarımı yutkunup kırılmış hayallerimi topluyorum kentimin kaldırımlarından. Üzerimde suskunluğun yeni ütülenmiş elbisesi, yüreğime sunulmuş bir dostun dogum günü hediyesi... Şimdi karanlıklara sarılıp demlenmiş yalnızlığını yudumluyorum. "

" Ya güneş altında yürümüşüz, ya dolunayda…Tenha sevda yollarında …
Benliğimin kirli çamaşırlarını bir kuytuya;
Serdim
Buradayım.
Acılarımızın merkezkaç savrulmaları mıydı acının son kıyısında, “uçurum çiçekleri”nin yanı başında, bizi buluşturan? Yoksa konuşa konuşa, yaza yaza acıları içselleştirme çabası mı?
Böyle ama böyle değil yine de…
Çünkü bekleyeceğiz bin yıl kendi yalnızlığımızın nehirlerinde!
Biz sevince, çoğaldı her yönden
Ki ölüm, Sevgilinin
Yüreğimize okyanus sığdıran gözlerinden

"Dön"

denize karşı bir bankta oturmuştu yalnızlık..
çağırsa gelir miydi peşinden onu en çok seven?
sevgi emekti hani?
gelmeliydi..affetmeliydi..yanarsa pişmanlıktan,
kendi karanlığında kaybolursa insan,
ne verilen selamı anlar ne de bi ışık görür gönül gözü..
o çok sevendir tek çare!
yalnızlık acı sözün özü...

aklıma düştün yine yine bu gece,
andım aslında seni her gün her gece!
yalnızca bir heceydi aşk,yetmezdi bize,
cümlelerden ibaret şiirdik senle..
yanıp tutuştum döndüm deliye,
neden bırakıp gittin niye bu çile?
yanıp tutuştum döndüm deliye
niye bu ayrılık niye bu çile?




dön gel hadi gel,sensiz dünya bana dar!
nerde şimdi bende büyük umutlar,
dön gel hadi gel sensiz dünya bana dar!



özledim seni yine yine bu gece,
gönül yerinde durmuyor hasret gelince..
ihtimal yok mu sanki dönüp gelmene?
ne imkansız engeller aşmıştık senle..




dön gel hadi gel,sensiz dünya bana dar!
nerde şimdi bende büyük umutlar,
dön gel hadi gel sensiz dünya bana dar!

Biliyor musun?

Biliyormusun bu gece senin icin neler neler yazacagim..................
Biliyormusunsenin icin gonlumde yeni bir sayfa acacagim................
Omrumun son baharinda,cikmaz sokaklarda seni arayacagim................
Bulmak icin anilarimi bir bir yirtacagim...............................
Ey mechul sevgili bu gece saatlerimi seninle paylasacagim...............
Sen yanimda olmasanda seninle yasayacagim..............................
Ssen anlamasanda..Bu gece bir baska olacak bende duygular...............
Oldurecegim icindeki yalnizliklari.....................................
Seninle yasayacagim dakikalari,mutlu anilari............................
Mazideki asklarimiza izin verecegim bu gece,seninle olmak icin.........
Gonlumun zincirlerini kiracagim yaninda olmam icin.....................
Bu gece yagmurlari dinleyecegim gozyaslarima inat......................
Yoruyecegim kalbimin sahillerine,umursuzca.............................
Orkideler takacagim saclarina,bahcelerimden............................
Seni koklayacagim gullere inat.........................................
Sen bilmem hangi kentin aksamlarindasin................................

Bizim Hikayemizi Biz Yazarız! ...

Ha sonbahar gelmiş;
Sarısını hüznümden, serinliğini yüreğimden damıtıp...
Ha gündüze küsmüşüm...
Boynumun büküklüğüne bahanem çok!
Gözyaşı ustasıyım; işsiz...
Ve yalnız...
(Sonra seni düşündüm... Bir an! Ey sevgili! “Ahir zaman” deyip geçiştirmek çok zor! Ne kılıcımda kan izi var. Ne muhabbetin dindiriyor acımı. Bu hal nedir?)

Şiir aramayın enkazımda...
Ha sonbahar gelmiş; ha gündüze küsmüşüm...
‘Aşk yâresi’ anlatmaz hâlimi,
Aşk bendim!
(Adını koyamadığımız bu işte: Bin kere düşüp, bin kere kalktık ayağa... Çokça haykırıp, çokça sindik... Aynada suretimiz yok şimdi...)

Şimdi bir musalla taşından seyrediyorum gökyüzünü...
Akşam sonrası, alacakaranlık.
Çıplak dalların arasından; koyu bulutlar...
Hiçbir şeyin vakti değil; avlu bomboş...
Sözün bittiği yerdeyim yani...
Yani herşey nafile...
(Biliyorum; son nefesten önce ölünmez. Biliyorum; hâlâ buradayız. Biliyorum; bu miras bizim...)

Gözyaşı ustasıyım; işsiz...
Ve yalnız...
Acımı ezan dindirir!

Leyla Bir Yudum Su

Gaflet devam etmektedir. Zehirli bal kaşıkla değil, petek petek yenir. Gaflet içinde gaflet; "Gel ey Leyla, gel ey candan yakın canan uzaklaşma, / Senin derdinle canlardan geçen Mecnun'la uğraşma" yazdırmıştır defterin sırlı bir yerine.


Çile mevsimidir lâleler için... Soğuk, lâlenin kalbini yakmalı ki, içinde gizlenen esmâ aşkını nazarlara döksün... Çilesiz ruhlar ham yapılıdır, gelene sevinmez, gidene de üzülmez. Lâle kırağı görmeli ki, açsın. "Lâlenin çilesi de yalnızlıktır toprak altında." diyerek, bir yandan karı, diğer yandan donmuş toprağı eşeleyip içine tohum yerleştirenler, gözyaşı dökerken bunu mırıldanırlar. Ama anlaşılmaz bir dua daha vardır oracıkta dillenen; ancak bu ne duyulur, ne de hissedilir.

Eller açılıp, nefse tatlı gelenlerin terkedilme zamanı gelmiştir. Toprağın altındaki lâleler, üstündekilerin açılmasını beklerken bilinmez bir hisle kavrulmaktadır.