Şaşkınlık
Damlalar
Bir yağmuru bin damlaya göstermek vardı..
Bir kalbe bir güneşi.
Güneş vururdu dallara ve dallar sararırdı kenarından.
Işık süzülürdü buluttan ve gölge olurdu dağ taş..
Bazen sıcaktan ürperir kaçardı bulutlar,
Isıtırdı, yakardı güneş..
Teninde güneşin izlerini taşıyan gamlı çocuklar,
Bir sır gibi yüreklerine bastırdıkları acıyla dolaşırlardı..
Zamandan bihaber bebekler,
Neye güldüğünü bilmeden gülerken hayata,
Neye güldüğünü unutan büyükler de gülümserdi onlara..
Neye ağladığını unutan, neyin acıttığını unutan büyükler..