Özlem Şahin Ekinci
Evliliklerimize yön hatta son veriliyor
Evlilik genellikle çocukluk ve ilk gençlik çağları geçince başlayan evredir hayatımızda. Her anlamda belirli bir olgunluk ve ergenliğe ulaştıktan sonra evleniriz. Sadece bu zamanlama zorunluluğu bile evliliğin çok boyutluluğunu ve kişilerden beklediği sorumlulukların çokluğunu gösterir. Bir yuva kurmak ve onun devamlılığını sağlamak sanıldığı gibi kolay değildir. Ancak evli olanlar, tam olarak bunun ne demek olduğunu anlarlar.
Evlilik insani bir olgudur. Her şeyin çift olarak yaratıldığını görüyoruz hayatta. Tek ve eşsiz olan sadece Yaratan’dır. Evlilik, insana fıtri ve doğal bir ortam sağlar her şeyden önce. Onu yalnızlıktan ve yarımlıktan kurtarır. Benlikten bizliğe ulaştırarak çoğaltır ruhsal olarak. Bu noktadan bakıldığında, iki kişinin arasındaki çok özel ve şahsi bir bağdır evlilik. Daha çok bu özelliğinden kaynaklanır özerkliği. Evliliğin devamı, eşler arasındaki bu çok özel bağın sağlamlığına dayanır. Bu bağ güçlü durdukça, farklı unsurlar ya da sebepler evliliğe zarar veremez. Problemler, ya bu bağın kopması ya da zayıflaması sebebiyle baş gösterir. Bağı güçlendirerek evliliği sağlamlaştırmak ise sevgi, saygı ve diğerinin haklarına riayetle mümkündür.