Duyarlılık

Riske atılmalarını teşvik ederek potansiyellerini sınamalarını sağlayın

Çocuklarınızın yaşamlarını riske atmalarını kasdetmiyorum elbette. Ancak, zor ya da hoşlanmadıkları şeyleri yapmaları için teşvik edilirlerse, kendilerini daha iyi tanıyacaklardır. Bu tür güçlüklerle yüzyüze geldiklerinde, isteyerek seçtikleri ve daha güvenli konuları seçtiklerinde hiçbir zaman keşfedemeyecekleri konularda da güçlü olduklarının, ilgi duydukları noktaların ve becerilerinin farkına varacaklardır.

Yalnız şunu unutmamak gerekir ki, çocuklarımızı bu yeni deneyime hazırlamak için, özellikle de başarısız olma korkularıyla nasıl başa çıkabilecekleri konusunda yardımımıza gereksinim duydukları takdirde, daha çok zamana ihtiyacımız olacaktır. Çocukların, ancak çok az bir bölümünün kendilerine olan güvenleri, ummadıkları şeylerle karşı karşıya gelince zarar görmez. (Çocuğunuzun korku ile başa çıkasında nasıl yardımcı olacağınız konusunda 11. Bölüm´e bakınız.)

Kusursuz anababaların 7 melek özelliği

1. Güç - Ortalama 15-20 yıl boyunca, birkaç insanın kendilerine bağımlı olmalarına dayanabilecek kadar güçlü olmak; çocukları büyüyünceye kadar, onlara çok güçlü ve güvenilir oldukları izlenimini verebilmek için, kendi ruhsal ve bedensel sağlıklarına daima öncelik verebilmek. Bu nedenle de bu tür anababalar, enerjilerinin tümünü ve aşırıya kaçmayan ve bağımlılıktan uzak sevgilerini çocuklarına sonsuza dek verecek güce sahiptir.

2. Duyarlılık - Duygularını ve gereksinimlerini henüz gerektiği gibi ifade edemeyen ailenin küçük bireylerinin bu durumuna karşı hazırlıklı olmak. Bu anababalar tek tek her bir çocuğun özelliğine göre insiyatif kullanabilir, çocuk yetiştirme konusundaki kuramlara ya da katı kurallara körü körüne bağlanmazlar. Kendi gereksinimleri konusunda da duyarlı davranırlar, kendilerine bağımlı olan aile bireylerine gereken sevgiyi ve şefkati gösterebilmek için, duygularını birtakım paravanların arkasına gizlemezler.

Tek taraflı gayret yeterli mi?

Tabii bir önceki bölümde geçen önerilerimizi okuyunca hemen, “Tek taraflı olmuyor, iki tarafın da gayret göstermesi gerekir” diyeceksiniz.

Tüm ikili ilişkilerde olduğu gibi, eşlerin mutluluğu da ikisinin gayretiyle olursa daha kolay ve çabuk gerçekleşir. Çünkü, söz konusu olan, bireysel davranışlar ve kişisel dünyamız değildir; karı ve kocanın oluşturduğu ailedir.

Ancak eşlerin her ikisi aynı duyarlılığı göstermeyebiliyor. Birisi, geçimsizlik diye bir sorun olduğuna bile inanmıyor. Kiminin eşi mevcut mutluluğu arttırmak için çırpınırken, diğeri yeterli görüyor.

Görüştüğümüz birçok okuyucumuz, “Ben eşimle daha iyi geçinmek için kitap okuyorum, radyo programlarınızı dinliyorum. Ama eşim hiçbir şey yapmıyor” diyor.