Acı

Sevmek Yetmiyor

Kime sorsanız beni sevmeli .sadakat olmalı. maddeyi öne almamalı .beni taşımayı bilmeli .kalbi temiz olmalı huzur vermeli.denirya ...Yalan yalan .annemde öyle demişti bana.öyle bir yaşamın içinde çirkinliklerden uzak sadece sevgi sadakatle büyütmüs kalbimi bu tatlı yalanlarla dolu bir çeğiz sandığına çevirmişti.bir kızın en önemli çeyizi öpülmemiş dudaklarıdır.kadın bir kaleye benzer fethi zor fatihi tek olmalı diye...

İyide ayni annem niye benden özür diliyor .niye gözyaşlarımı silerken affet beni kızım diyor .
Annemmi değişti doğrularmı.?
Öyle sevdimki annemin dediği gibi.yoksulmuşuz .yersiz yurtsuzmuşuz umursamadan sevgiden alınan güçle gece gündüz çalışmaktan yorulmadan.yüzünü seyrederken iyiki yanımda soğan bile bal oluyr diye göcunmadan yermeden incitmeden.
sabahları ona ekmeğin yağlısını.elmanın irisi .urbanın en iyisini sunarak .o üzülmesin diye hasta olsam bile kendiiçimde acımı yiyerek.
sokağa girdiğini bile kalbimde hissederek.
mapusta yolunu gözleyip aşkımı hergün büyüterek.
onu daima artırarak daima yücelterek

...bak gecene uyandım yine!

...bak gecene uyandım yine!
tutup soluğumu avuçlarımda seni üşüdüm sensizliğin içinde...
gri dumanlara boğdum hüznünden kalan bakışlarımı...
yoktun!..
yakmak istedim yokluğunu,
beni yaktığı gibi
olmadı yakamadım...

...bak gecene uyandım yine!
sözün bittiği yerde, yüreğimin kanadığı yerdesin hala...
ıslak bir hüznün dipsiz girdabına yaslandığım bir yanlızlıksın...
ne zaman yüzümü sana çevirsem unutmak oluyor adın;
dilinde bir sus payı içimde kırılganlaşırken seni ağlıyorum
kaçamak bakışlar atıyorum sensizliğe
ve susuyorum biraz daha
azalırken yokluğunda....

Bir gün seni sevdiğimi anlarsın

Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelir de sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersin de aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz

Göçebe

Ilmik ilmik dügüm dügüm
Ben hayati zorla ördüm
Küçük bir kız sakladım hep içimde
Tek dostum o büyüdü benimle

Yaşadım her ne varsa
Alnımın yazısında
Acılar biriktirdim
Yarına dünden hatıra

Boynumu egmem kimseye
Emanet bu can allaha
Savrulur durur biçare gönül
Oradan oraya göçebe
(hayatin pesinde göçebe)

Niran Ünsal

Üşüdüğüm zaman...

Üşüdüğüm zaman...
Üşüdüğüm zaman kimin hayaline sokuluyorum zannediyorsun?
Kimin... kimin parmaklarını hissediyorum arasında saçlarımın? ..

Üşüdüğüm zaman...
Üşüdüğüm zaman, katı bir mum gibiyken yani;
Tam ortamdan geçen ipin ucunda kim yanıyor titreyerek?
Kim eriyor içimde,
Kim taşıyor benden ve kiimm sıcak gözyaşı damlaları halinde süzülüyor bedenimden? ..

Üşüdüğüm zaman...
Üşüdüğüm zaman bir yandan hayalini bulup ona sokulmaya çalışırken; bir yandan da hayal olup senin bulabileceğin yerlerde dolaşmadığımı mı zannediyorsun?..
Ve sana... Ve sanaa; başını yaslayabileceğin bir omuz getirmediğimi mi zannediyorsun?..

Üşüdüğüm zaman...
Üşüdüğüm zaman senin de bir yerlerde üşüdüğünü...
Ve sen, tam ortamdan geçen ipin ucunda titreyerek yanarken; ben de senin içinde “çattııırrçutur” yandığımı bilmediğimi mi zannediyorsun?..

Üşüdüğüm zaman...
Üşüdüğüm zaman, kimin hayaline sokuluyorum zannediyorsun?.

Yüreğim Meskendir Aşka Söz

Bana gülen o resmin hala koynumda
Hayalin aklımda
Yüreğim meskendir aşka beni sar
Gel bana zalim yar

Gül tanem bir tanem
Hançer getir vur sinem
Senin için can verem

Sevdalım muradım
Hançer getir vur kalbi
Ömür yetim can yetim of of

Yüreğime gam doldu sana hasretten
Derdinle yandım ben
Dilime yar oldu bütün dualar
Gözlerim kan ağlar

Yüreğime gam doldu sana hasretten
Derdinle yandım ben

Seslendiren: Şahsenem

Bir kulunu cok sevdim

Döndum kibleye dogru
acdigim ellerimi
yalvardim Allahima duysun diye beni
damla damla göz yasim dökülürken gözümden
cekdigim acilari yasiyorum yeniden

Bir kulunu cok sevdim o beni hic sevmiyor
kalbimi ona verdim artik geri vermiyor
ellim kolum baglanmis
cagresizim allahim
bu canimi sen verdin benden almak istiyor
bu canimi sen verdin benden almak istiyor

Har gören su gururum tükenmek bilmezmi
sevginle yanar kalbim üzdügün yetmezmi
iyi niyet ugruna yasiyorsak dunyada seven
garip olsada sevilmeye deymezmi

Bir kulunu cok sevdim o beni hic sevmiyor
kalbimi ona verdim artik geri vermiyor
ellim kolum baglanmis cagresizim allahim
bu canimi sen verdin benden almak istiyor....

IBRAHIM TATLISES

İstanbul İstanbul olalı

Uzanıp Kanlıca’nın orta yerinde bi taşa
Gözümün yaşını yüzdürdüm Hisar’a doğru
Yapacak hiçbir şey yok gitmek istedi gitti
Hem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bitti

Bi lodos lazım şimdi bana bi kürek
Zulada birkaç şişe yakut yer gök kırmızı
Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp
Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı

Ah İstanbul İstanbul olalı
Hiç görmedi böyle keder
Geberiyorum aşkından
Kalmadı bende gururdan eser

Ne acı ne acı insan kendine ne kadar yenik
Bulunmadı ihanetin ilacı yürek koca bir karadelik
Yapacak hiçbir şey yok gönül bu sevdi
Yeni bir ten yeni bir heyecan bilirim üstelik

Sezen Aksu

Sen

Sen tutunabilir misin karşılıksız, cepleri boş aşkıma
Gidenlerin adı korkak olur
Gideceksin sende tanırım seni
Sen duyabilir misin attığım sessiz çığlıkları
Kimi zaman semaya ulaşırlar sonra sessizce döner gelirler

Sen giderken buralardan bakarım çaresiz ardından
Vurma yüzüme yüzüme sevgisiz sözleri
Aşığım, ahım gelir bulur seni

Sen uçurum kenarında buldun bu soğuk yüreği
Korkma; büyüdün mü de sığmadın kalbime
Bak ateş oldun yaktın geceleri

Neslihan

Sessiz Çığlıklar

[img]http://www.balcanet.net/resima/jpg/hikaye10062.jpg[/img]

Bazan en sessiz insanlardan daha sessiz olurum.
Aslında sessiz olan ben değilim
Çığlıklarımı duymayan onlar
Korkutur mu onları bu sessiz çığlıklar?

Hani güneş doğarken geceyi yırtar
Hani saniyeler geçerken dakikaları kovalar
Hani tam bahar gelmişken kışla yaşanır karanlıklar
işte benimde içimde böyle çırpınıp durur
SESSİZ ÇIĞLIKLAR...

Fırtınayı hatırlatır bana bu sessizlik
Gidip gelindi iki şehir arasında tek seferlik
Kurşun-i bir renk kaplamış içimdeki sevgisizlik
İşte böyle yakınıp durur içimdeki
SESSİZ ÇIĞLIKLAR...

Sence sessiz mi yağar kar?
Yoksa duyulmaz mı düşerken attığı çığlıklar?
Ve ya sessiz sessiz mi yaşanır acılar?
Her çığlığın bir hikayesi var

Hani rüzgar eserken savrulur yapraklar
Hemen arkasından yağar yağmurlar
Bu berekete doymaz topraklar
İşte böyle doyumsuz olmak ister
SESSİZ ÇIĞLIKLAR...

Bugünler geçmişten hesap soramaz
Gelecek düne anı bırakamaz
Sessiz çığlıklar boşuna atılmaz
Zamana armağan edilir
SESSİZ ÇIĞLIKLAR...

Demet Aydınlı

Sustuklarım büyüyor içimde

suretin karışımda duruyor.. sadece bakıp susuşlarımızı dinliyoruz o gürültülerin sessiz köşelerine..
sustuklarım büyüyor içimde.. kara bir nefrete dönüşüyor.. içim acıyor...
yoruldum.. susuşlarımızda içime aldığım o kırgın nefesi ...
kırgın nefesim kanatıyo içimi...
..
yarım kalıyor nefesim..
bakma bana öyle boş gözlerde.. dalıp gitme uzaklara...
kendinden gizlediğin o suretini çıkar... bizden gizleme bunu...
bırakma artık bizi zamana.. ben yoruldum bırakmaktan bizi zamana...
zaman geçip gidiyo.. !!
o kadar yakınımda olupta sana dokunamamak sıkı sıkı sarılıp hiçkira hıçkıra haykıramamak ..
ne senle oluyo .. nede sensiz oluyo sevgili ..!!
bir bilsen sensiz nasıl yaşadığımı...
seni görüpte.. o acı susuşların sesini dinlemek..
olmuyor... olmuyor..
nereye kadar be sevgili ..!!
susma konuş ...
kulaklarım hasret sesine.. susma konuşma.. kırgın nefesimle seni alıyım içime..
gözlerime bakıp acı damlasın artık gözlerimizinde..
gül .. hep gül sevgili ..!!
kalbimizi vermeyelim zamana..
bu kaçıncı bahar sensiz... bu kaçıncı ..!!
yeter bu kadar yalandan gülüşler..

Kapatıyorum Gözlerimi Sonsuzluğa...

Kapatıyorum gözlerimi sonsuzluğa...
Tek bir anı bırakmadan
Yokluğundan yapılmış bu kenti siliyorum...
İçimin unutulmayan yüzü!
Sen hiç anlamadın gözleri sensiz kızı...
İçi seninle dolup taşan
Varlığına ağrılar büyüten
Bu çaresizi hiç anlamadın!...
Bu kentte yaşamak ölüm kadar yalnızlıktı bana
Olmayanı hayalimde görürdüm,
Olanlarsa hep uzağımda...
İşte ben de gidiyorum;
Uzağındayken daha da uzağına...
İçimin çoğunluğu doludur seninle...
Bendeki seni anlatamaz sözlerim ama,
Sensiz kere sen varsın içimde!
Ne kadar sensizsem
O kadar senle doluyum işte!...
Düşünce değil
Ben her daim seni yaşarım buralarda...
Oysa şimdi
Kapatıyorum gözlerimi sonsuzluğa...
Dayanma gayretim çok ama,
Çarem yok!
Kalbim delik,deşik!
Mıhlanıp kaldığın sol yanımda
Sancılar şiddetini arttırdı...
Sabahladığım her gecenin sonunda
Seni bugün de sevebileceğim diye şükrediyorum,
Mevla’ya senin için dua sunacağım’’diye akşama varıyorum..
Bekliyorum;kapı eşiğinden girecek ölüm meleğini...
Kapatıyorum gözlerimi sonsuzluğa…

Sen vurdun da ben ölmedim mi?

Sen vurdun da ben ölmedim mi?
Yokluğunda ne ateşleri hasretinle yaktımda
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde Ssu, Mahpusta gün, Oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun...
Şimdi nerdesin diye sorma
Sen çağırdın da ben gelmedim mi?

Sen varken darılmazdım çiceksiz baharlara,
Yağmurlu havalara... Bu kasvetli akşamlara...
Sen varken
Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
Sen varken ayrılıklara ağlamazdım...
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere kızmazdım
Kalanlara acımazdım...
Sen varken böyle üşümezdim -Titremezdim
Masumdum , çocuklar gibi
Böyle delirmezdim -küfr etmezdim...
Şimdi soruyorum sana
Adı sevdaysa bu cehennemin
Sen yaktında ben yanmadım mı ?

Şimdi ufukta kaybolduğun yere bakıp
Bildiğin bütün şiirleri söylüyorum
Gözlerim ıslak -kipriklerim ıslak
Niye ağlıyorsun diye sakın sorma
Sen istedinde ben gülmedim mi ?

Biliyorsun
Bütün acılarına "yeşil ışıklar " yaktım olmadı
Bütün korkularına"arka çıktım " olmadı
Dağlara merdiven dayadım olamdı .

Artık benden pes

Kardelen

Bu bendeki bir dert ki, anlatamam kimseye...
Kulak verip de beni dinler misin kardelen?
Sardı tüm benliğimi, mecalim yok gülmeye
Sen de benle aĞlayıp, inler misin kardelen?

Mis gibi sıla kokan eş-dost mektuplarında,
Taze güller yeşerir eski anılarında
Hatıralarla dolu gurbet akşamlarında
Hasret denen türküyü söyler misin kardelen?

Bütün duygularını bir deftere yazmanın,
Dertlerini duymayan duvara anlatmanın,
içinde ne var ise, hep içine atmanın,
Ne demek olduğunu, bilir misin kardelen?

Dostu oldum kaç defa sabahsız gecelerin.
Defterimde yeri yok anlamsız hecelerin.
Çözemedim bir türlü; bu zor bilmecelerin
Cevabını sen bana, çözer misin kardelen?

Ne kadar tattırsa da ayrılık acısını,
Unutamazsın yine onun hatırasını.
Bir kenara bırakıp acısı, tatlısını
Hepsini bir kalemde siler misin kardelen?

Anlat sen de içinde, dök dışına ne varsa...
Hiç düşünme kalbimi, bırak yansın yanarsa.
Bu derdi sen benimle paylaşır mısın yoksa,
Bakıp bakıp halime, güler misin kardelen?

Bilirim ben yerini, sormam sana nerdesin...
Senin yurdun dağlarda, sen hep yükseklerdesin.

Aşık Olduğun İnsanla Dost Kalmaya Çalışmak

-Dost kalalım ne olur? dedi gözlerimin içine bakarak.. ses çıkaramadım, çünkü boğazıma düğümlenmişti kelimelerim.. oturduğumuz banktan kalkıp sahile doğru ilerledi.. bakakaldım arkasından.. ve onu ne kadar çok sevdiğimi düşündüm.. ama o bana dost kalmamız gerektiğini söylüyordu.. düşündüm sonra, dost kalabilir miyim diye?