Anlayış
Yaptığı işe karışmayarak duyduğunuz güveni belli edebilirsiniz
İster kumdan bir kale yapmak, ister zor bir matematik projesi hazırlamak olsun, çocuğun herhangi bir etkinliği tek başına yapmasına izin vermek, ona duyduğunuz saygının sözsüz ifadesidir. Ana babalar, genellikle farkında olmadan, çocuklarının sıkıntı çekmelerine dayanamayarak, gereksiz yerlerde yardıma koşarlar. Bu yüzden, çocuğunuza yardım etmeden ya da önerilerde bulunmadan önce, çocuğunuzun böyle bir yardıma gerçekten gereksinimi olup olmadığını ve benlik saygısı kazanabilmesi için onu sorunuyla başbaşa bırakmanızın daha iyi olup olmayacağını kendinize bir sorun. Şunu da unutmayın ki, çocuklar da aynı yetişkinler gibi, bir işi (genellikle hata yapsalar da) kendi kendilerine yapmaktan daha çok mutluluk duyarlar.
Bebeğiniz yeni doğdu...
Kendinizi bambaşka hissediyorsunuz. Artık evde iki kişi değilsiniz. İşten eve dönerken sizi bir değil iki kişi bekliyor. Hem çok mutlusunuz hem de kafanız karmakarışık. Ev kalabalık; Kayınvalide, kayınpeder, durmadan eve gelip giden misafirler... Masraflar da çoğalıyor üstelik hiç kimse sizinle ilgilenmiyor. Herkes eşinizle ve bebekle ilgileniyor ve eşiniz de doğal olarak sizinle eskisi gibi ilgilenmiyor. Belki de en büyük boşluğu bu noktada hissediyorsunuz. Artık işten eve geldiğinizde sizi güler yüzle bekleyen karınızın yerini bebeğini emziren, yorgun, uykusuz, sinirli ve gergin bir kadın almış. Hiç kimse size "Nasılsın?" demiyor. Siz bebeğin ve evin ihtiyaçlarını karşılayan bir robot gibisiniz. Eşinizle baş başa kalmak için fırsat kolluyorsunuz ama boşuna. Eşinizin bebekle ilgilenmekten size ne zamanı, ne de enerjisi kalıyor.
Yanmayan bir ampülden nasıl mutlu olunur...
Mutluluğu yakalamak öyle kolay ki!
Sorun çıkarmak yerine, sorunlardan mutluluk çıkarmak.........
Kadın, akşam yemeği için masayı hazırlamak ve salata yapmak üzere mutfağa girerken elektrik düğmesine bastı. Işığın yanmasıyla sönmesi bir oldu. Birkaç kez bastı düğmeye, yok, yanmadı. " Galiba ampul yandı " diye düşündü. Hemen bir ampul bulup değiştirdi, yine yanmadı. Yapacak başka bir şeyi yoktu. Bu işlerde de o kadar beceriksizdi ki, öyle anlatılır gibi değil. Anahtar sıkışan bir kapı kilidini açmak, radyoda aradığı bir istasyonu bulmak, ocağın tüpünü değiştirmek onun için oldukça zordu. O nedenle şansını zorlamadı, yanmayan ampulle uğraşmaktan vazgeçti. Aspiratörün ışığını yaktı. Yarı aydınlık mutfakta çalışmaya başladı. Nasıl olsa az sonra eşi gelir ve gerekeni yapardı. Eşi, tüm onarım işlerinde çok iyiydi. Ancak birazcık ihmalkârdı ve de unutkan, hatta çok... " O, bıçağa sap takıncaya kadar, hıyarın vakti geçer." di.
Salatayı yaptı, yemek masasını hazırladı. Derken eşi geldi; yarı aydınlık mutfağa girince, mutfak lâmbasına baktı. Kadın :
Yüksek Tahsilli Kadınla Geçinme Sanatı
Evlilik son derece ciddî ve şuurla başlatılıp yürütülmesi gereken bir müessesedir. Günümüzde yüksek tahsillilerin sayısı arttıkça "diplo-evliliği" yapanların sayısında da artış gözlenmekte; fakat ne yazık ki dip-lomalar, yüksek lisanslar, doktoralar ve sa-ireler genellikle evliliğin mutlu şekilde de-vamına yetmemektedir.
Yaşamın Yankısı
Daglik bir bölgede adam küçük ogluyla yürürken, çocuk ayagini tasa çarpar ve can acisiyla, "ahhhh" diye bagirir. Dagdan, "ahhhh" diye bir ses gelir ve bu sesi duyan çocuk hayret eder. Merakla, "Sen kimsin?" diye bagirir; ama aldigi tek yanit, "Sen kimsin?" olur.
Çocuk bu yanita kizar ve "sen bir korkaksin!" diye bagirir. Dagdan aldigi yanit da "sen bir korkaksin!" olur.
Babasina bakar ve "baba ne oluyor?" diye sorar.
"Oglum dikkat et" diyen baba, vadiye dogru, "Sana hayranim!" diye bagirir. Ses, "Sana hayranim!" diye yanitlar. Baba, "Sen harikasin!" diye yine bagirdiginda, bu kez dagdan, "Sen harikasin!" yaniti gelir.
Çocuk sasirmistir, ama hala ne oldugunu anlayamamistir.
Baba ogluna durumu açiklar; "Ogum, insanlar buna yanki derler; ama gerçekte yasamin ta kendisidir. Yasama ne verirsen sana onu yansitir. Yasam senin davranislarinin aynasidir.
-Eger yasaminda daha çok sevgi istiyorsan, insanlari daha çok sev.
-Eger sana saygili davranilmasini istiyorsan. insanlara saygili davran.
-Eger baskalari tarafindan anlasilmak istiyorsan, önce baþkalarini anlamaya gayret göster.
Keske'lere hayir!!!
Eğer; ilerde bir gün arkanı dönüp KEŞKE demek istemiyorsan. 3 Şeyi
doğru seç..
* Eşini doğru seç.
Doğru eş her zaman uzun zaman flort ettiğin kişi değildir. Önemli olan kısa zamanda da olsa fikirlerinin uyuştuğu, Yaşam tarzlarının benzediği, Espiri anlayışının yakın olduğu, Zor zamanların da hep yanında olacağını bildiğin, Dertlerini, sevinçlerini paylaşabileceğin, Fikirlerine, olaylara bakış açısına güvendiğin, Senin fikirlerine saygı duyan, Konuşmaktan sıkılmayacağın, Hayata küstüğün zaman seni kabuğundan
çıkartıp eğlendirebilen, Gözlerine baktığında ne söylemek istediğini anladığın, Aynı zamanda iyi bir arkadaş, Fiziksel görünüşün dışında da seni sen olduğun için sevebilecek ve bunu kaldırabilecek birini eş olarak seçmelisin! ! !
Dünya da böyle biri var mı? diye sorabilirsiniz şimdi. Emin ol var! !